Kadir Sev kamu bankalarının kredi vermesini yorumladı.

Değirmenin suyu

Üç Kamu bankası, 1 Haziran 2020 günü yaptıkları ortak açıklamayla konut, otomotiv, beyaz eşya üreticileri ile turizm sektörünü desteklemek amacıyla tüketicilerine ucuz kredi vereceklerini duyurdu.

Aralık/2019’da 0,99 aylık faiz oranıyla konut kredisi veriyorlardı; 0,64’e düşürüyorlar. Üstelik 12 ayı ödemesiz, 15 yıl vadeli.

Taşıt kredisi faiz oranını 0,49-0,69 aralığına çektiler; 6 ayı ödemesiz 60 ay vadeli. Aralık ayında 1,17-1,19 arasındaydı.

İhtiyaç kredisinin faiz oranı 1,25 – 1,39 aralığındaydı. İhtiyaç kredisini çeşitlendirip, adını sosyal hayatı destekleme kredisi olarak değiştirdiler. Faiz oranları 0,55-0,82 arasında değişiyor.

Yerli malı olması koşuluyla, kapı-pencere; mobilya; beyaz eşya; boya; seramik ve çeşitli ev eşyalarını bankanın anlaşma yaptığı firmalardan alırsanız 6 ayı ödemesiz 60 ay vadeyle, aylık 0,55 faiz oranıyla yararlanacaksınız. Anlaşma yapmadığı firmalardan almışsanız gene 6 ayı ödemesiz ama bu kez 0,82 ödeyeceksiniz. Ucuz olanına “firma katkı paylı”, pahalı olanına “faturalı tüketici kredisi” deniliyor.

Bankalar, fırsattan istifade, firmaları kendileriyle çalışmaya özendiriyorlar. Anlaşma yaptıkları firmalardan alınan mallara daha düşük faiz uyguluyorlar. Ama siz yine de aradaki [0,83-0,55=] 0,28 puan kadar kazançlı çıkacağınızı düşünmeyin; firma, malın fiyatını bir miktar yükseltirse düşük faizin anlamı kalmaz. İndirim kampanyalarına benzer bir durumu anlatmaya çalışıyorum. Küçük bir ayrıntıdan daha söz edelim, belki de önemlidir; elektronik eşyaları, anlaşmalı olmayan firmalardan alırsanız ucuz krediden yararlanamıyorsunuz, çünkü, “faturalı tüketici kredisinde” adı yazmıyor.

Tatil için öylesine cazip koşullar sunuluyor ki, dayanamazsınız; 36 ay vadeli, 6 ayı ödemesiz, ilk taksit 9 ay sonra başlayacak, 1’inci ve 2’nci taksitleri banka ile seyahat firması ödeyecek, üstelik faiz oranı aylık 0,67. On bin lira alsanız 36 ay sonunda 11 bin 789 lira ödemiş olacaksınız.

Sürdürülebilir mi?

Zor bir soru! Kamu bankalarına görev zararı yazmakla iş bitmiyor. Özel bankaları ne yapacaksınız? İçerde %9-10 faizlerle topladıkları mevduatı, %6-7 oranlarıyla vermelerine olanak var mı? İçeride kredi vermek için dışarıdan LİBOR +2- 2,5 faizlerle milyarlarca dolar sendikasyon kredileri aldılar. Bu koşullara nasıl dayansınlar? Çoğu, uluslararası tekellerin malı. Muhtaçsınız onlara; “batarsan bat” diyebilme şansınız yok. Direnirseniz, haksız rekabete yol açtığınız için soruşturmalarla boğuşmak zorunda kalırsınız. Uyuşmazlık, tazminat ödemekle kapansa gene iyi: sermaye kaçışı iyice hızlanır, gelen ise zaten azalıyordu, hiç gelmez olur.

Ancak biz yine de ihtiyatlı olalım. Mevduat faizleri aynı oranlarda düşerse, sürdürülebilir bir ortam oluşur ve özel bankalar seslerini çıkarmayabilir. Piyasa dışı bir yol daha var: Bankaların sahiplerine bilemeyeceğimiz yollardan kaynak aktarılırsa sorun çıkmaz.

Kamu bankalarının her isteyene kredi verecek gücü var mı?

Mayıs ayı içinde çeşitli önlemler aldılar. Vakıfbank’ın hisselerini önce hazineye sonra varlık fonuna devrettiler. Kamu bankalarının sayısı üçe çıktı. Sermayelerine toplam 21 milyar ekleniyor. 

Kamu bankalarının mali yapıları hiç fena değil. Ziraat Bankasının aktif toplamı 695 milyar lira; 31.3.2020 itibariyle 481 milyar kredi kullandırmış. Halkbank’ın aktif büyüklüğü 491 milyar lira; 441,5 milyar kredi kullandırmış. Varlık Fonuna yeni katılan Vakıfbank’ın aktif büyüklüğü 463 milyar lira; 2020 ilk çeyreğinde 394 milyar lira kredi kullandırmış. Bunlar bankaların verdiği bilgiler.

Faiz oranlarının düşürülmesiyle yoğunluk yaşanacağı açık. İsteklerin hepsini karşılamaya yeter mi bilinemez ama yeni önlemler geliştirdiklerini görüyoruz.

İş Bankası’nı Hazineye devretmeye çalışıyorlar

İş Bankası, Türkiye’nin en büyük özel bankası. Aktif büyüklüğü 512 milyar liraya ulaşıyor. 2020 yılının ilk üç ayında 317,1 milyarı nakit olmak üzere 416,4 milyar lira finansman desteği sağlamış. Mevduat hacmi Mart/2020 itibariyle 308 milyar lira.

Meclisin Haziran gündemi çok yoğun. Barolar; Tabip Odaları; TMMOB’nin “Merkeze” bağlanabilmesini amaçlayan yasalar görüşülecek.

Görüşülecek yasa tekliflerinin içinde İş Bankasının Hazineye devredilmesine ilişkin olanı da var.

Yasa teklifleri Meclisin internet sitesinde henüz yayımlanmadı. Muhalefet partilerinin verdikleri teklifleri yayımlıyorlar. Onlar da zaten gündeme alınmıyor. Komisyonlarda bekleyip duruyor. AKP milletvekilleri, sorun yaşatabilecek yasa tekliflerini Meclis Başkanlığına son anda veriyor. Acele kararı alıyorlar. Böylelikle İç Tüzük ile öngörülen görüşme sürelerine uymaları gerekmiyor. Ne olduğunu bile anlayamıyorsunuz; bir bakmışsınız ki yasalar kabul edilmiş.