Raportörlere ne gibi görevler verileceğini kimse bilmiyor, tahmin yürütülüyor. Bir kestirimde da biz bulunalım: İdarenin içinde, kurumlarının üst yöneticilerine değil, doğrudan Cumhurbaşkanına bağlı görevliler kadrosu oluşturulması düşünülüyor olabilir. Bunlardan belki de Cumhurbaşkanına kurumların içinde veri/bilgi aktarmaları istenecektir.

Çıkmamış yasaya uygun bütçe hazırlanıyor

İnanmayacaksınız ama aynen böyle oldu! Kanıtlarımı sıralayayım:

Meclisin tatilde olduğu 30 Eylül günü Meclis Başkanlığına,19 AKP Milletvekilinin imzasıyla, içinde Bütçe yasasını ilgilendiren 4 maddenin de olduğu bir torba yasa teklifi verildi.

Ekim ayının 1, 2 ve 6. Günlerinde 5 milletvekili daha “kanun teklifine imzamı koyuyorum” notu düştü.

Meclis 1 Ekim günü açıldı. Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından sonra 6 Ekim günü toplanmak üzere kapatıldı.

Plan Bütçe Komisyonu üyeleri 6 Ekim günü toplandıklarında, masalarında bu torba teklifi gördü. Teklif 6 - 7 Ekim günlerinde görüşülerek kabul edildi.

Komisyon üyelerine muhalefet şerhlerini yazabilmeleri için 11 Ekime kadar 3 gün süre verildi. 12 Ekim günü Komisyon Raporu basılıp yayımlandı.

Bu işler sürerken 8 Ekim’de 2021-2023 dönemi bütçe çağrısı yayımlandı: Tam 478 sayfa.

Çağrıda (5.2 Mevcut Tertiplerle Alt Faaliyet İlişkisinin Kurulması), performans esaslı program bütçe reformu ile bütçe tertip sınıflandırmasında değişikliklere gidildiği ve bütçe yasalarında bundan böyle Fonksiyonel sınıflandırmaya yer verilmeyeceği belirtiliyor.

Çağrı metninin Bütçe Sınıflandırması başlıklı 3. Bölümünde Fonksiyonel sınıflandırmaya yer verilmeyen yeni düzen bir paragraf ve bir şemada şöyle açıklanıyor.

Rivayet sanılmasın, aynen alıntılıyorum:

Bütün bunlar yapılıyor ama ortada henüz bir yasa yok.

Şimdi de Fonksiyonel sınıflandırmayı neden kaldırdıklarına bakalım. 2020-2022 dönemi bütçe çağrısında hedefleri şu sözlerle açıklanıyordu;

“Fonksiyonel sınıflandırma, devlet faaliyetlerinin türünü göstermektedir. Devlet faaliyetlerinin ve bu faaliyetlere yönelik harcamaların izlenmesi ve uluslararası karşılaştırma imkânı elde edilmesi, fonksiyonel sınıflandırma ile mümkün olabilmektedir. Ayrıca, bütçe politikalarının oluşturulmasında sektörel ayrımların yapılabilmesi de bu sınıflandırmanın hedefleri arasındadır.” 

Fonksiyonel sınıflandırma kaldırıldığında, kamu kaynaklarının ne tür amaçlara harcandığı gölgelenecek. Ayrıca Yasada yer verilmediği için Sayıştay, yorum ve değerlendirme yapamayacak. Denetim bulgusu üretemeyecek.

Teklifin komisyonda görüşmeleri sırasında AKP’li üyeler istenildiğinde bu bilgilere “istatistik bilgisi” olarak ulaşılabileceğini öne sürdü. Yanlış değil ama günlerce uğraşırsınız.

Bütçe Yasa teklifinin en geç 17 Ekimde Meclise sunulması gerekiyor. Ödenek tekliflerinin toplanması, Cumhurbaşkanlığınca denkleştirilmesi, hazırlanması ve sunulması için üç gün var. 

Demek ki hazır…

Cumhurbaşkanlığı Raportörlüğü

Torba yasa teklifinde “Cumhurbaşkanlığı Raportörlüğü” adı verilen bir kadro oluşturulması öngörülüyor. Garip bir durum: amacını ve bunların ne yapacaklarını Plan ve Bütçe Komisyonunda kimse anlamadı. Teklifte; “Cumhurbaşkanlığının görev alanına giren ve uzmanlık gerektiren konularda çalıştırılmak üzere...” deniliyor. Hepsi o kadar: görevleri tanımlanmamış. Basında vak’anüvistlik yaptırılacağına ilişkin rivayetler okuyoruz.

Cumhurbaşkanı, Yürütme Organı kimliğiyle Devletin bütün kurumlarını hiçbir organla paylaşmaksızın yönetme yetkisine sahip. Cumhurbaşkanlığı örgütü ise gölge yönetim gibi çalışacak bir anlayışla yapılandırıldı. Ve görev alanına giren her konuda uzman çalıştırmasının önünde engel yok. Çalıştırılıyor da zaten.

Sağlık; Eğitim; Mimarlık-Mühendislik; Muhasebe gibi onlarca özel uzmanlık gerektiren alanlarda çalıştırılacak kişilerin aynı işi yapacaklarmış gibi atanmalarındaki mantığı anlamak kolay değil.

Çok sorunlu bir düzenleme ama özellikle şu kural dikkat çekiyor; raportörler, “hizmetlerine ihtiyaç kalmadığında Cumhurbaşkanlığı bağlı kadroları ile bakanlıkların merkez teşkilatında durumlarına uygun kadrolara atanırlar” deniyor. Gönderildiği görevin; “özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan meslekler” den olup olmamasının hiç önemi yok: Kurum, Cumhurbaşkanının isteğini 15 gün içinde yerine getirmek zorunda.

Raportörlere ne gibi görevler verileceğini kimse bilmiyor, tahmin yürütülüyor. Bir kestirimde da biz bulunalım: İdarenin içinde, kurumlarının üst yöneticilerine değil, doğrudan Cumhurbaşkanına bağlı görevliler kadrosu oluşturulması düşünülüyor olabilir. Bunlardan belki de Cumhurbaşkanına kurumların içinde veri/bilgi aktarmaları istenecektir.