'Rock müziğimizin haysiyetli emekçileri kalabalığı, bu hafta en güzel abilerinden birini daha kaybetti. İyi müzisyendi Sefa Ulaştır, yanı sıra iyi insandı.'

Bagetlerin efendisi, çelebi insan; Sefa Ulaştır

Rock müziğimizin haysiyetli emekçileri kalabalığı, bu hafta (18 Ekim 2020 Pazar günü) en güzel abilerinden birini daha kaybetti. Abi dediysem yaşlı olduğunu sanmayın; sadece ve sadece 64 yaşındaydı, mamafih adına akciğer kanseri denen amansız bir hastalıkla iki yılı aşkın bir süredir cebelleşiyordu. Hatta bir ara durumu hayli iyiye gitmişti, geçirdiği başarılı ameliyat sonrasında yarım asrını verdiği davulunun başına yine oturmuş, daha bu bagetleri uzun yıllar sallayacağı konusunda ümit vermişti. 

İyi müzisyendi Sefa Ulaştır, ülkenin en donanımlı, deneyimli ve yetenekli rock/progresif rock davulcularından biriydi; yanı sıra iyi insandı. Kelimenin tam anlamıyla gerçek bir karıncaezmezdi. Centilmendi, kibir ve kompleks denen illetten muaftı. Kendinden onlarca yaş küçük müzisyenlere sahip olduğu tüm tecrübeyi böbürlenmeden aktaracak kadar samimi ve hoşsohbet bir adamdı.

Kendisiyle aynı çalgıyı çalan meslekdaşlarıyla davulunu, trampetini, bagetini kullanmasına müsaade eden nadir sahne adamlarından biriydi. Öylesine egosuz, kaprissiz, alçak gönüllüydü ki, “Bagetlerin Efendisi” lakabıyla biliniyordu, ancak efendilikten de öte yüzünden gülümsemenin eksik olmadığı bir çelebiydi. 

***

Her işi parmak ucuyla yapan medyada haberi iki satır eşliğinde “Kurtalan Ekspres’in davulcusu vefat etti” diye çıksa da, Kurtalan Ekspres, Ulaştır’ın iki dönem davul çaldığı iyi topluluklardan sadece biriydi. Önce 1975 yılında bir turnede Caner Bora ile birlikte ikinci davulcu olarak bulunmuş, yıllar sonra 2013-2018 arası yine aynı topluluğun davulunu çalmıştı. Anadolu Pop adı verilen akıma ikinci kuşaktan dahil olmuştu 3 Ocak 1956 Kastamonu doğumlu Sefa Ulaştır. Henüz 11 yaşındayken Beybonlar topluluğunun davuluna oturmuş, 1969 yılında “Gelin Ayşem / Nenni” 45’liğinin kayıtlarında yer almış, harika çocuk olarak tarif edilmişti. 

Bu toplulukta kendisiyle aynı soyadını taşıyan iki isim daha vardı; gitar çalan vokal Bora ile org çalan Tayfun abileri... Basta ise Müjdat İrevül bulunuyordu. Bu kayıtlar doğaçlama dolu kısmen de deneysel şeylerdi. Saykodelik çizgili parçalarda bilhassa bu 11 yaşındaki çocuğun çaldığı dizginlenemeyen davullar buram buram heavy metal kokmaktaydı. Beybonlar, Altın Kupa Yarışması’nda birinci olmuştu. 

Futbola düşkündü, Beybonlar günlerinde yaşadığı Kocamustafa Paşa semtinin takımlarından birinde top koşturmuştu. Hasta Fenerbahçeliydi, İstanbul’da yaşadığı yıllarda fırsat buldukça maçlara giderdi. 

Küçük yaşta kardeşleriyle birlikte (Hürel’lerin ayrılışının ardından) Selçuk Alagöz Orkestrası’na transfer olmuştu; devamında Yurdaer Doğulu Orkestrası, Beyaz Kelebekler ve Kurtalan Ekspres’te çalmıştı. Yetmişli yılların ikinci yarısında şarkıcı Yeşim ile evliliğinden oğlu Doğuşcan dünyaya gelmiş; devamında da eşinin (yanı sıra Atilla Atasoy) yorumladığı bazı şarkılara imza atarak, besteci tarafında da kendini kanıtlamıştı Ulaştır. Daha sonra ikinci evliliğinden de Tolga adında bir oğlu daha olmuştu.  

***

Cem Karaca’nın “Tamirci Çırağı” ve “Mutlaka Yavrum / Kavga” 45’likleri bir yana; müzisyenliğinin en yüksek zamanlarını Dervişan topluluğunda efsane albüm “Yoksulluk Kader Olamaz” ile yaşayan Ulaştır, bu günlerde yanı sıra “Selvi Boylum Al Yazmalım” “Devlerin Aşkı”, “Dila Hanım” gibi filmlerin müziklerini yapan Cahit Berkay’a da bestelerinde eşlik etmişti.

1978 yılının Ocak ayında ekipten kopmuştu Ulaştır. Cem Karaca - Dervişhan’dan ayrılış nedeni politik görüş ayrılığı değildi; zira apolitik ya da karşıt görüşte biri değildi Ulaştır. Topluluğun şarkılarındaki kadar radikal söylemlere sahip olmasa da, o da nihayetinde sola yakındı ve iyi bir sosyal demokrattı. Ne var ki bu dönemde içinde bulundukları şartlar Ulaştır dahil tüm üyeleri yıldırmıştı. 

Dervişan olarak Levent Kırca ile büyük bir Türkiye turnesi gerçekleştirmişlerdi. Bu konserlerin çoğunu CHP Gençlik Kolları için yapıyorlardı. Bilecik’te silahlı 100 kişi konser verecekleri sinemayı basmış; olası bir katliamı menajerleri Mehmet Dalmaz’ın kurnazlığı sayesinde atlatmışlardı. Urfa’da verecekleri konser öncesinde faşistler şehirde “komünistler geldi, camiyi yakacaklar” diye söylenti çıkarmışlardı. Gittikleri her yerde büyük tehdit altında işlerini yapıyorlar, kelle koltukta yaşıyorlardı. Bu zorlu süreç herkes gibi Ulaştır’ı da çok yıpratmıştı. Efsane ekipten ilk ayrılan Taner Öngür olmuş; Hami Barutçu ile Fehiman Uğurdemir’in kadrosunda bulunduğu yine olaylı geçen bir Bursa konseri sonrasında da Ulaştır... 

Neyse ki iş sıkıntısı çekmemişti. Bilhassa memlekette Ulaştır ayarında davulcu pek fazla bulunmadığı için, zamanın iyi müzisyenleri (bilhassa Barış ile Cem) arasında paylaşılamayan eleman konumundaydı. Beyaz Kelebekler ile Ankara Lunapark Gazinosu’nda çaldığı günlerde kendisini sürekli izleyen Barış Manço ona “Türkiye’nin en büyük davulcusu sensin” diyordu.

***

Bir ara Edirdahan’da, seksenli yıllarda da Erkin Koray ve Egzotik Band ile çalmış, ardından yurda dönen Cem Karaca ile yeniden yolları birleşmişti. 1987’de Murat Töz, Aydın Tilkan, Cahit Berkay ile birlikte Cem Karaca’nın konser kadrosunda bir yıla yakın çalışmıştı. 

Vefasız bir mesleğin kaçınılmaz sonucunda Ulaştır’da dönem dönem geçim derdi denen belanın tehdidi altında yaşamış, ikibinli yıllarda Antalya’da turistik mekanlarda piyanist-şantörlük yaparak yerli-yabancı standartlar çalarak geçimini sağlamıştı. 2005 yılından itibaren de Dervişan’ın yeniden toplanmasıyla yuvaya dönmüştü.

2019 yılında Bak’ın Rock Festivali’ne telefonla bağlanmış, kendisine layık görülen Onur Ödülü’nü nezaketten titreyen sesiyle kabul etmişti. Son yıllarda Akçay’da abisi Bora Ulaştır ile birlikte yaşıyordu. Ustanın vefat haberini twitter’dan duyuran Kurtalan Ekspres, “bagetlerin efendisi yaşam denilen uykudan uyandı” diye yazdı. Türk Rock Müziği’nin üç kuşağı ile çalmış olan Ulaştır, memleketimizin rock müzik tarihinin efsaneleri katında, Moğollar’dan Engin Yörükoğlu ile eş mertebede davulcuydu. Sadece bu özelliğiyle bile şimdiki ve gelecekteki kuşaklar tarafından daha fazla takdir görmeyi hakkediyor Sefa Ulaştır. 

Murat Beşer ([email protected])