'Yüz yüze eğitim velilerin inisiyatifine bırakılamaz'

Salgının başladığı Mart ayından bu yana eğitimi askıya alan AKP iktidarının yeniden yüz yüze eğitim açıklamasının da altı boş çıktı.

Haber Merkezi

Covid-19 salgınını eğitimi askıya almanın fırsatı olarak değerlendiren AKP iktidarı, uzun süredir eğitim örgütleri başta olmak üzere okulların gerekli önlemler alınarak açılmasına yönelik taleplere kulaklarını tıkıyordu.

Gelen baskılar sonrasında önce AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından da özel okul patronu olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yüz yüze eğitime nasıl başlanacağına ilişkin açıklamalarda bulundu.

15 Şubat itibariyle köy okulları, 1 Mart itibariyle de diğer okullar kademli olarak eğitime açılacakken, yapılan açıklamada yüz yüze eğitimin “zorunlu” olmadığı, velilerin inisiyatifine bırakıldığı ve devam zorunluluğu olmadığı ifade edildi.

Yapılan bu açıklama sonrasında soL’a değerlendirmede bulunan Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, sürecin en başından beri oldukça kötü yönetildiğine işaret etti.

‘Bakan değil Cumhurbaşkanı konuşuyor’

Eğitim konusunda Milli Eğitim Bakanı’nın değil Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatının geçerli olduğunu, bu konudaki tüm açıklamaların Erdoğan’ın konuşmaları sonrası yapıldığını belirten Yıldırım, “Cumhurbaşkanı köy okulları açılacak dedi. Bu konuda uzun yıllardır açıklamalar yapıyorduk, çok sayıda köy okulu kapatılmıştı. Salgının başından bu yana bu okulların açık tutulmasını, köy okullarında riskin de çok düşük olduğu, eğitime devam edilmesini istedik ancak aylardır hiçbir adım atılmadı. Şimdi açılacak deniyor ama kapsamı ne bilmiyoruz” dedi.

’15 bin köy okulu yüz yüze eğitime açılmalı’

Taleplerinin kapısına kilit vurulan köy okullarının ihtiyaçlarının bu süreçte giderilmesi ve eğitime açılması olduğunu belirten Yıldırım, “Ancak Bakanlık nasıl bir adım atacak bilmiyoruz, bu konuda detaylı bir açıklama bekliyoruz. Farklı farklı köylerden birçok öğrenciyi taşıma usulü tek yere taşımak doğru olmayacaktır, 15 bin köy okulu eğitime hazırlanarak 1,5 milyon öğrencinin kendi köylerinde risksiz bir şekilde eğitime devam etmesi mümkün” diye konuştu.

‘Çocuk işçilik artar, kız çocukları okula gönderilmez’

Yüz yüze eğitimin velilerin inisiyatifine bırakılması, devamsızlık olmaması gibi başlıkların etkilerine ilişkin sorumuzu da yanıtlayan Yıldırım, eğitimin veli inisiyatifine bırakılamayacağına vurgu yaptı.

Sadece çocuk işçilik, kız çocuklarının okula gönderilmemesi gibi başlıkların bile bu kararın alınmaması için yeterli gerekçeler olduğuna işaret eden Yıldırım, “Bu iki konuda da zaten kötü olan durum iyice kötüleşecektir. Kız çocuklarının okula gitmemesi gerektiğini söyleyen veliler, çocuklarını çalıştıran aileler bu düzenlemeden destek alacaklar” dedi.

'Çocukların eğitime ulaşması imkansızlaştırılıyor'

Pandeminin arkasına sığınılarak alınan eğitim kısıtlaması kararlarının bir bütün olarak çocukların eğitime ulaşmasını imkansızlaştırdığını, eğitim hakkını yok ettiğini belirten Yıldırım, “Eğitim kimsenin inisiyatifine bırakılamayacak kadar önemli bir başlık. Keyfi bir durum yaratılamaz. Eğitim tüm çocuklar için zorunlu ve eşit olarak sunulmalı. Gereken tüm kaynaklar ise seferber edilerek, tüm önlemler alınarak okullar açılmalı. İktidarın aşılamaya sağlıkçılardan sonra eğitimcilerle devam etmemesi, bunun yerine güvenlik görevlilerini aşılaması eğitime bakışının da özeti” ifadesini kullandı.

Uzun süredir çocukların eğitimsiz bırakıldığını, bunun artık telafisi imkansız zararlar verdiğine değinen Yıldırım, “Bir an önce gerekli önlemler alınmalı ve eğitim tüm öğrenciler için başlatılmalı” diye konuştu.

Son olarak Boğaziçi’nde devam eden polis saldırılarına tepki gösteren Yıldırım, saldırıları kınadıklarını, gözaltına alınan tüm öğrencilerin serbest bırakılması gerektiğini dile getirdi.

'Gerekli önlemler alınıp okullar hemen açılmalı' 

TKP'li Öğretmenler 2020-2021 eğitim öğretim yılı birinci dönem sonu değerlendirmelerini paylaştıkları raporda gerekli önlemlerin alınıp okulların hemen açılması gerektiğini dile getirmişti.

Açıklamada şöyle denilmişti:

Yapılması gereken şey açıktır: Gerekirse olağanüstü bir sürecin gereği olarak olağanüstü önlemler alınmalı, öğrencilerin aylardır okullarından, arkadaşlarından ve öğretmenlerinden uzak kalması süreci son bulmalıdır. Okula gidemeyen milyonlarca öğrenci yaşanan bu süreçte sadece akademik kayıplar değil, bulundukları koşullar içerisinde psikolojik, sosyal, duygusal ve gelişimsel birçok problem yaşamaktadır. Okullar bir an önce sağlıklı ve salgına karşı güvenli hale getirilerek yüz yüze eğitime açılmalı, süreklileşmiş önlemler içerisinde okulların açık tutulmasına çaba gösterilmelidir.https://sol.org.tr/haber/okullar-10-aydir-kapali-bakanlik-seyrediyor-24…