Yeni Şafak kime parmak sallıyor?

Son Yüksek Askeri Şura'da general yapılan Serdar Atasoy 'itirafçı' oldu. Hükümet medyasında 'Bu adamı kim korudu?' manşetiyle başlatılan tartışma sürüyor.

Haber Merkezi

Cemaat üyesi olmak iddiasıyla gözaltına alınan eski Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Serdar Atasoy etkin pişmanlıktan yararlanarak 'itirafçı' oldu. 

Son Yüksek Askeri Şura'da general yapılmıştı. Hükümet medyası 'Bu adamı kim korudu?' manşeti atmıştı.

Konuyla ilgili bugün Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu "Hal hatır istihbaratı tuzağına düşmeyin" başlıklı bir yazı kaleme aldı. 

"Bu soruya cevap ararken, sadece kişi bazlı bir arayış içine girersek hiçbir zaman doğru neticeye varmamız mümkün olmaz" dediği yazısında cemaatin nasıl çalıştığına dair bir örnekleme yaparken "Siz siz olun sakın birinci elden tanımadığınız, bilmediğiniz kimseye referans olmayın. Çok sevdiğiniz, değer verdiğiniz bir dostunuzdan gelen isimler konusunda hassas davranın. Mutlaka o dostunuza verdiği isim konusunda sorular yöneltin. Aksi takdirde Serdar Atasoy gibi bir olayda referans zincirinde adınız çıkabilir" ifadeleri dikkat çekti.

Bu ifadelerin kimlere yöneltildiği sorusu ise henüz yanıt bulabilmiş değil. 

'Bazı çatlakların etkili olması sebep oluyor'

Barış Terkoğlu konuyla ilgili soL'a verdiği söyleşide,  "6 senelik operasyonlara rağmen, darbenin üzerinden 4 seneden fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen böyle birisinin bu kadar kritik bir göreve getirilmesinin bütün sorumluluğu hükümette. Öncelikle söylenmesi gereken şey bu" değerlendirmesinde bulunmuş "Görülüyor ki hâlâ bir ayağı hükümette bir ayağı TSK'de olan bir güç, FETÖ'yle iltisakı açıkça görülen, delilleri ortada olan isimleri koruyup, kollayarak yukarılara doğru taşıyor."demişti.

Terkoğlu, Yeni Şafak'ın haberinde konuyla ilgili söylenenler dışında bir de soru sorulduğunu hatırlatarak "kim bunun sorumlusu" başlığına dikkat çekmiş, bu soruya  düşünen herkesin çok basit olarak bulabileceği bir yanıtın olduğunu söylemişti. Terkoğlu'na göre bu soru aynı zamanda bir suçlamaydı.

Terkoğlu, hükümet medyasının konuyu ele almakta ısrar ediyor olmasının altında siyasi iktidar içindeki çatlaklarda bir kanadın artık, bu yapıyı koruma kollamaya dönük hamlelerinin görülmesinin olduğunu düşünüyordu.