Vaka sayıları neden açıklandı? İşte arkasındaki iddia ve gerçek günlük vaka sayısı…

Türkiye'de temmuz ayından bu yana ilk kez dün koronavirüs vaka sayısı açıklandı. Peki, bu açıklama neyi değiştirdi ve anlama geliyor?

Ali Ufuk Arikan

Sağlık Bakanlığı, salgının başından bu yana gerçekçi bulunmayan vaka sayılarını açıklamayı temmuz ayında durdurmuş, sadece “hasta” sayısı diye yeni bir veri açıklamaya başlamıştı.

Büyük tepki çeken ve gerçekleri gizlemekle eleştirilen bu kararın üzerinden geçen ayların ardından, dün ilk kez yeniden günlük vaka sayısı açıklandı: 28 bin 351.

Açıklanan bu sayıyla birlikte Türkiye bir anda 6 binli sayılardaki vakalardan 28 bine çıkarak Avrupa'da dün en çok vaka görülen ülke oldu.

Eylül ayında yaptığı açıklamada, neden hasta sayısı diye bir veri açıkladıklarını ve tüm vakaları duyurmadıkları sorulduğunda “Şunu bilmemiz gerekiyor. Her vaka hasta değildir. Çünkü testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var ve büyük çoğunluğu bunlar oluşturuyor” diyen Bakan Koca, dünkü vaka sayısı açıklamasının gerekçesini ise “Vatandaşımız pozitif çıkan, evinde takip edilen, izolasyonda tutulan vakaların hepsinden haberdar olmak istiyor” şeklinde açıkladı.

Peki, Bakan Koca’nın açıkladığı bu veriler ve gerekçesi güvenilir mi?

‘Hasta-vaka ayrımı yanlıştı, bunu tüm dünya biliyor’

Uzun süredir iktidarın hedefinde olan ve tehditlere konu olan Türk Tabipleri Birliği, Bakan Koca'nın dünkü açıklamasının ardından “Gerçeklerin er geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır” ifadesini kullandı.

Konuya ilişkin görüşlerini almak üzere ulaştığımız TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, “Her vaka hasta değildir” iddiasında bulunan Bakan Koca’ya “Tüm dünyada sağlık çalışanları ve hekimler vaka ve hastanın eşit olduğunu bilirler, bu ayrım yanlıştı” yanıtını verdi.

Dün açıklanan veriler doğru değil: Günlük vaka 80 binlerde

Bakan Koca’nın dün açıkladığı verilerin üzerinde de şüphe bulutları olduğunu belirten Bulut, “Her şeye rağmen vakaların açıklanması kararı doğru bir karar. Ancak açıklanan rakamlar sahadan gelen verilerle örtüşmüyor. Ankara’da günlük 15 bin filyasyon çalışması yapılıyor, 5 bin günlük yeni pozitif vakaya rastlanıyor. Ankara’da sayılar bu durumdayken ülke genelindeki sayı doğru görünmüyor. TTB Covid İzleme Grubu’nun çalışmalarına göre günlük vaka sayısı 80 binlere ulaşmış durumda. Bir kere yaygın test yapılmıyor, temaslılara bile semptom yoksa test yok deniliyor. Üstelik yaygın yanlış test sonuçlarıyla karşılaşılıyor. Hastanın klinik sonuçları Covid’i gösterirken, sonuç negatif çıktığı için verilere eklenmiyor. Bu başlıklar nedeniyle gerçek sayıya ulaşılamadığı görülüyor” diye konuştu.

‘Israrla diyalog kurulmuyor’

Ölüm sayıları için de doğru bilgilerin açıklanmadığı düşüncesinde olduklarını belirten Bulut, “Günlük ölüm sayısı için 160 açıklaması yapılıyor ancak gelen veriler bunların da doğru olmadığını ortaya koyuyor. Hem geçmiş yıllarla bu yılın verileri kıyaslandığında hem de iller bazında gelen bilgilerle bu sayının da doğru olarak açıklanmadığı ortada” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın tüm paydaşlarla oturup çözüm için öneriler alması gerektiğini, meslek kuruluşlarını, emek ve meslek örgütlerini dinlemesi gerektiğini vurgulayan Bulut, buradan çıkan önerilerin salgının boyutunu hafifletebileceğini ancak ısrarla kendileriyle bir diyalog kurulmadığını dile getirdi.

Vakalar bu yüzden mi açıklandı?

Vakaların bunca zamanın ardından neden açıklandığına ilişkin sorumuza da yanıt veren Bulut, “Bu konuda bir duyumumuz var ancak teyit edilmiş değil. Bu duyum da Dünya Sağlık Örgütü’nün aşıya ulaşım konusundaki tavsiyesiyle ilgili” dedi.

Bulut, DSÖ’nün vaka sayının çok olduğu yerlere daha fazla aşı gönderilerek küresel salgının kontrol altına alınmasını isteyeceği, sayıların da bunun ardından açıklandığı duyumuna sahip olduklarını söyledi.

‘Vakalar ve ölümler ancak sıkı önlemlerle aşağıya çekilebilir’

TTB’nin 28 günlük bir kapanma önerdiğini, bu kapanmanın toplumsal kısıtlama ve bireysel hareketliliği içerdiğini söyleyen Bulut, hayati sektörler dışında çalışmanın durmasını istediklerini, ancak sıkı önlemlerle salgının seyrinin aşağıya çekilebileceğini dile getirdi. 

Bulut, kapanan iş yerlerinde çalışan yurttaşlara devletin mali destek sağlaması gerektiğine de işaret ederek, sosyal devletin görevinin bu olduğunu ifade etti.

Bulut, sözlerini, “Sıkı önlemlere ihtiyaç var. Aksi takdirde yatak sayıları zaten zirveye ulaşmış durumda, hastalar kuyrukta bekliyor. Bu tablo ölüm oranının daha da yükselmesiyle sonuçlanabilir. Türkiye ancak önerilen sıkı önlemleri alırsa bu ölüm oranlarını ve vakaları aşağıya düşürmeyi başarabilir” dedi.