Uzmanlar soL'a değerlendirdi: Patlayıcıların taşınması büyük bir hataydı

Sakarya'da 7 işçinin ölümüne 100’ün üzerinde de işçinin yaralanmasına neden olan fabrikadaki havai fişeklerin taşınıp imha edilmesi sırasında yaşanan ikinci patlamada 3 asker hayatını kaybetti, 12 kişi yaralandı. Yaşanan patlamayı soL'a değerlendiren uzmanlar, hem taşımanın büyük bir hata olduğunu, hem de taşıma işlemi sırasında kullanılan aracın yanlış olduğuna vurgu yaptılar.

Ali Ufuk Arikan

Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamada 7 kişi hayatını kaybetmiş, 100’den fazla işçi de yaralanmıştı. Bu patlamadan günler sonra, fabrikadaki havai fişeklerin imhası çalışması sırasında yaşanan patlamada 3 asker hayatını kaybetti, 12 kişi de yaralandı.

Olay sonrası açıklama yapan İçişleri Bakanlığı, patlamanın meydana gelişine ilişkin “Sakarya-Hendek ilçesi Taşkısığı Mahallesinde faaliyet gösteren Taş Ocağında, Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı gereği Havai Fişek Fabrikasına ait patlayıcıların kontrollü şekilde patlatılması maksadıyla taşıyan kamyondan indirildiği esnada, patlama meydana gelmiştir” bilgisini paylaştı.

'Bu maddelerin taşınmaması gerekirdi'

Yaşanan bu patlamanın ardından soL’a değerlendirmede bulunan Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Ali Uğurlu, “Biz bu tehlikeli maddelerin, kimyasalların, patlamamış havai fişeklerin taşınmasından yana değiliz. Doğrusu bunların yerinde, küçük parçalar halinde imhasıdır. Bu patlayıcılar geçtiğimiz günlerde yaşanan ilk patlama dolayısıyla yüksek ısıya maruz kaldılar. Dolayısıyla bu patlayıcılar güvensiz patlayıcılardır. Bunların taşınma ehliyeti yoktur, patlama riski yüksektir. Kısacası böyle bir taşıma işlemi başlı başına yanlıştır” dedi.

'Yönetmelikte kurallar belli, kaçına uyuldu merak konusu'

“Taşınması zorunluysa eğer bu konuda yayınlanmış yönetmelik ve tüzükler var, bu yönetmelik ve tüzüklerin dikkatli bir şekilde yerine getirilmesi gerekirdi” diyen Uğurlu, “Örneğin söz konusu fabrikadaki patlayıcıların yüzde 15 nemlendirilmesi gerekirdi, özel imal edilmiş taşıyıcılarla taşınması gerekirdi. Tank veya konteynırla taşıma işlemi yapılması gerekirdi. Yine taşımaya kimlerin nezaret etmesi gerektiği konusunda da notlar var bu yönetmeliklerde. Tehlikeli maddeler konusunda güvenlik sertifikasına sahip bir kimya mühendisinin bu taşımaya eşlik etmesi gerekirdi. Bu önlemlerin kaçı alındı merak konusu” ifadesini kullandı.

'Taşıma yapılan kamyon bu işe uygun değil'

Patronların Ensesindeyiz İSG Grubu'ndan Zehra Güner, "Taşınan piroteknik malzeme. Bu malzemeler ısıya, darbeye ve kıvılcıma duyarlı. Patlayıcı malzemelerin ADR'li kamyon ya da araçlarla taşınması gerekiyor" derken, "Taşıma yapılan kamyon bu malzemeleri taşımak için uygun değil. Kıvılcım çıkarmayan kamyonlarla taşınması gerekir. Tehlikeli madde taşıma kurallarına uyulmadığını düşündürüyor" ifadesini kullandı.

Patlamaya ilişkin şu ana kadar detaylı bilgiye sahip olamadıklarını belirten Güner, "Neden patladığını bilmiyoruz. Isı mı, darbe mi ya da kıvılcım nedeniyle mi patladı, henüz bilemiyoruz. Ya da etkileşim içinde olduğu başka bir kimyasal ile mi birlikte taşıdılar ve patladı? Bu soruların henüz yanıtını alabilmiş değiliz" diye konuştu.

Daha önce de uyardık...

Daha önce de uyardık bir kez daha uyarıyoruz; tehlikeli kimyasallarla, patlayıcılarla çalışmak için öncelikle yasa ve yönetmeliklerin titizlikle uygulanması gereklidir. Bilimsel esasları dikkate almak gereklidir, uzmanlık gerektiren her işte olduğu gibi uzmanlarla çalışmak gereklidir.

Patlama ve yangın sonrası geriye kalan havai fişek ve diğer tehlikeli kimyasal malzemelerin taşınması doğru değildir. Bu malzemeleri yüksek sıcaklık ve ısıya maruz kaldıkları için güvensiz patlayıcı olarak değerlendirilirler. Bunların taşıma emniyeti yoktur. Yapılması gereken bunların yerinde ya da çok yakın bir alanda imha alanında küçük miktarlarda imha edilmesidir. Taşımak başlı başına bir yanlıştır.

Arta kalan bu patlayıcıların taşınması zorunlu ise bu konuda yayınlanmış yönetmelik ve tüzüklerdeki hükümler gereğince  önlemler alınarak taşınmasına dikkat edilmesi gerekir. Bu konuda yayınlanmış  önemli belge vardır. Bunların birincisi ADR yani Tehlikeli Maddelerin Kara Yolu İle Taşınması Yönetmeliği diğeri ise 1987 yılında çıkarılmış olan 87/12028 tüzüğü yani Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzük’ dür. Keza Patlayıcı Maddelerin Yok edilme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelikde  de  patlayıcıların taşınma öncesi alınması gereken önlemleri anlatmaktadır.

Kimya Mühendisleri Odası

ARTIK YETER!

İhmal, tedbirsizlik ve sorumsuzluklar yüzünden yaşadığımız can kayıplarının acıları birbirine karışmaya devam ediyor. 3 Temmuz’da Hendek’te yaşanan patlamadan artakalan patlayıcıların taşınması sırasında yaşanan yeni bir patlama bir kez daha yüreklerimize acı düşürdü. Patlamada hayatını kaybeden 3 askerimizin ailesine başsağlığı diliyoruz. Yaralanan 6 askeri personelin en kısa zamanda sağlığına kavuşmasını diliyoruz.

Gerekli risk kontrol tedbirlerinin uygulanmaması sonucunda yaşanan bu patlama ve can kayıpları, ülkemizdeki iş güvenliği alanında yaşanan sorunun büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Artık sistematik hale gelen bu patlama ve iş cinayetlerinin önüne geçmek için derhal ciddi adımlar atılmalıdır.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusu toplumun bütünün ilgilendiren kamusal bir sorundur. TMMOB olarak yıllardır dile getirdiğimiz hukuki adımlar derhal atılarak iş güvenliği alanı, çalışanların can güvenliğini öne alan, işverenin ve kamu otoritesinin sorumluluğunun altını çizen bir çerçevede yeniden düzenlenmelidir.

Emin Koramaz

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı