'Uzaktan kölelik koşullarına mahkum değiliz. Taleplerimiz var!'

Uzaktan çalışmanın kalıcılaştırılmasını kabul etmeyeceklerini duyuran ofis, plaza emekçileri, banka çalışanları, yazılım emekçileri, çağrı merkezi çalışanları 9 maddelik taleplerini açıkladı.

Haber Merkezi

Büyük firmalardan gelen açıklamalarla birlikte birçok işyerinde uzaktan çalışmanın kalıcılaştırılacağı ortaya çıktı. Emekçiler için uzaktan çalışma, bitmeyen fazla mesailer, yeni masraflar, yalnızlaşma, daha düşük ücretler, artan mobbing, baskı ve güvencesiz çalışma anlamına geliyor.

"Bu koşullar kaderimiz değil, biliyoruz" diyerek kölelik anlamına gelen bu çalışma düzenini kabul etmeyeceklerini duyuran emekçiler taleplerini sıraladı.

Patronların Ensesindeyiz Yazılım Emekçileri Dayanışma Ağı ve Patronların Ensesindeyiz Banka Emekçileri Dayanışma Ağı "emekçilerin de söyleyecekleri ve talepleri var" diyerek şu açıklamayı yaptı:

"Uzaktan kölelik koşullarına mahkum değiliz. Taleplerimiz var!

Koç ve Akbank gibi büyük firmalardan gelen açıklamalarla birlikte uzaktan çalışmanın pek çok iş yerinde kalıcılaşacağı görüldü. Pandemi ile birlikte yaygınlaşan bu çalışma biçimini patronların sevdiğini biliyorduk, görüyorduk. Şimdi de süslü açıklamalarla uzaktan çalışmanın kalıcılaşacağını duyuruyorlar ve sanki bu çalışma biçimine geçmek onlar için bir cesaret örneğiymiş, risk almakmış gibi sunuyorlar. Halbuki bizler biliyoruz. Emekçileri denetim ve daha fazla iş baskısıyla uzun saatler çalıştırıp kârlarına kâr kattıklarını, ofis masraflarından kurtulduklarını, emekçilerin yemek, yol ücretlerini kıstıklarını ve toplamda zenginliklerini nasıl büyüttüklerini.

Emekçiler için ise uzaktan çalışma, bitmeyen fazla mesailer, yeni masraflar, yalnızlaşma, daha düşük ücretler, artan mobbing, baskı ve güvencesiz çalışma anlamına geliyor. Bu koşullar kaderimiz değil, biliyoruz.

Bunları kabul ettikçe daha kötüsüyle karşımıza çıkıyorlar. Hiç utanmıyorlar! Anketlerle işçilerin hangi haklarından vazgeçebileceklerini dahi soruyorlar, 'zaten evdesin yemek parasına ihtiyacın yok' diyorlar, 'her yer iş yeriniz, her yerde şirketin bir çalışanı olmalı ve çalışmaya her daim hazır olmalısınız' diyorlar. Bu adlı adınca kölelik anlamına gelen bir çalışma düzeni. Bunu kabul etmiyoruz, emekçilerin de söyleyecekleri ve talepleri var.

Biz ofis, plaza emekçileri, banka çalışanları, yazılım emekçileri, çağrı merkezi çalışanları olarak talep ediyoruz:

1) 8 saatlik iş günü emekçilerin tarihsel kazanımıdır. Uzaktan ya da iş yerlerinde çalışırken gasp edilemez. Öğle yemeği ve molalar haktır, uzaktan çalışma bahanesiyle bunlar yok sayılamaz.

2) Uzaktan çalışmalarda, haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır. Fazla çalışmalarda yasalara göre; fazla çalışma, saat ücretinin en az yüzde 50 fazlasıyla ödenmelidir. Fazla mesai ödemelerimizi talep edeceğiz.

3) Mesai saatleri dışında kullanılabilecek bütün iletişim kanallarından ulaşılamaz olma hakkımız bulunmaktadır. 8 saatlik günlük mesai saatleri dışında işle ilgili ulaşılabilir olunması belirlenmiş her tür çalışma fazla mesaiden sayılmalı ve ilgili çalışma süresi ücretlere eklenmelidir. Bunun aksi anlamına gelen esnek çalışma koşullarını kabul etmiyoruz.

4) Evden çalışma gerekçesiyle ücretlerin kesintili veya düzensiz ödenmesini, evden çalıştığımız için prim gibi ücrete ek kalemlerin kesilmesini kabul etmiyoruz. Ayrıca evde çalışırken kullandığımız elektrik, internet gibi masraflarımız ya da iş için gerekli tüm araçlar patronlar tarafından karşılanmalıdır.

5) Uzaktan çalışma düzeninde farklı yerlerde çalışan emekçiler için lokasyon farkları ücretlerin emekçiler aleyhine düzenlenmesinde gerekçe gösterilemez.

6) Uzaktan çalışma için belirlenmiş iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulmalıdır. İş yerinde çalışırken olduğu gibi çalışma ortamı için gerekli çalışma masası, sandalye, fare, klavye, ayak altlığı vs. ekipmanların sağlanmasında sorumluluk patronlara aittir. Patron, uzaktan çalıştırdığı işçinin yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür.

7) Ekran takibi ve gözetlenmesi ya da kamera açma zorunluluğu gibi özel hayatın gizliliğini ihlal eden tüm uygulamalar yasaklanmalıdır.

8) Çalışanların evde olması gerekçe gösterilerek kreş ya da çocuk bakımı yardımları kesilemez. Evden çalışan ebeveynlerin çocuk bakım hizmetleri için kreş tahsis edilmeli ya da çocuk bakımı hizmetleri için ek ücret sağlanmalıdır.

9) İş yerinde psikolojik taciz ve sistematik baskı uygulamaları durumunda çalışan beyanının esas alınacağı iş sözleşmelerine eklenmelidir. Her mobbing beyanı için çalışanlarca seçilmiş bir heyetçe durumun denetlenmesi sağlanmalıdır.

Taleplerimiz insanca çalışma koşulları için. Ama bu talepleri daha güçlü dile getirmeliyiz. Bu talepler etrafında uzaktan çalışan tüm emekçileri mücadele etmeye çağırıyoruz. Üyesi olabileceğimiz, taleplerimizi daha güçlü dile getireceğimiz bir sendikamız da var artık. 10 No’lu işkolunda çalışan plaza, ofis ve teknopark çalışanlarını, yazılım emekçilerini, çağrı merkezi emekçilerini Birlik Sendikası’na üye olmaya çağırıyoruz.

Bizimle iletişime geçin, dayanışmamızı ve mücadelemizi büyütelim. Patronlar sömürüyü katlamak için, karlarına kar katmak için bizi yalnızlığa ve örgütsüzlüğe sürüklemeye çalışıyorlar. Bu yalnızlığı kabul etmeyelim. Emekçilerin birliğini ve dayanışmasını büyütelim.

Patronların Ensesindeyiz Yazılım Emekçileri Dayanışma Ağı

Patronların Ensesindeyiz Banka Emekçileri Dayanışma Ağı

Patronların Ensesindeyiz Ağı üzerinden [email protected] ve 0541 940 05 14 telefon hattından bizimle irtibata geçebilirsiniz."