Uzaktan eğitim yalanı: İşte sahadaki gerçek tablo...

Milyonlarca öğrencinin yararlanamadığı, sürekli çöken, öğrencilerin eğitim hakkını fiilen elinden alan uzaktan eğitim uygulamasının kalıcı hale geleceği açıklandı. Peki, sahada durum tam olarak ne?

Haber Merkezi

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un uzaktan eğitime ilişkin yaptığı son açıklama hızlıca tartışma konusu haline geldi.

Selçuk övgüler dizdiği uzaktan eğitimin salgın sonrasında da olacağını, uzaktan eğitimin artık eğitim sisteminde kalıcı bir yeri olacağını dile getirdi.

Peki, Selçuk'un övdüğü bu sistemle geçen bir yıl neler yaşandı, kısaca hatırlatıyoruz...

Eğitim bitirmenin adı: EBA

AKP'nin büyük bir atılım olarak duyurduğu uzaktan eğitim sistemi EBA, daha ilk gün yaşanan çöküşle gündeme gelmişti.

Sisteme girmenin neredeyse imkansız olduğu ilk günlerde yaşanan sıkıntılar daha sonra kısmen azalsa da sistem hala büyük altyapı eksiklikleri nedeniyle eleştiri konusu.

Öğrencilerin yüz yüze eğitime ulaşma hakkını ortadan kaldırması bir yana, yaşanan bu teknik aksaklıkların yanına internet bağlantısı ve teknolojik aletlere erişim sorunu da ilk günden itibaren eklenmiş durumda.

Türkiye'de yoksulluk giderek artarken, evinde internet bağlantısı olmayan veya ilgili teknolojik aletlere erişimi olmayan yüzbinlerce öğrenci sisteme erişip eğitim alma şansına sahip olamadı.

Sisteme erişebilenler ise çöken altyapı, bağlantı sorunları nedeniyle eğitim hakkına büyük oranda ulaşamadı.

Öğretmenler anlatıyor: Altyapı çok yetersiz, öğrenciler katılamıyor

Bakan Selçuk'un övdüğü uzaktan eğitimi soL'a değerlendiren öğretmenler, Selçuk'un aksine sahadaki gerçek tabloyu oldukça çarpıcı şekilde ortaya koymuştu:

  • Bizim okulda toplam öğrenci sayımız 1200, derse katılan öğrenci sayısı ise 500 ile 600 civarında. Bu durumu okul Whatsapp grubumuz var oradan haberleşerek netleştiriyoruz. Online derslerde ise sürekli olarak problem yaşıyoruz, sürekli olarak sistem atıyor. Yani çok verimsiz ve işlevsiz.
  • Telafi eğitimi de dahil EBA üzerinden canlı katılım çok az. 40 kişilik bir sınıftan en fazla 15-20 kişi katılabiliyor. Ya evlerinde bilgisayar - internet olmayışından, ya da var olan internet kotasının canlı derslere yetmeyişinden dolayı çoğu çocuk ve veli mağdur oluyor.
  • Bizim okulda dersler sadece EBA üzerinden yapılıyor. Zoom’dan ders yapmamıza dönük bir şey söylenmedi. EBA dersleri ise saçma sapan. Sistem yoğunluğu yüzünden sınıflar birleştirilerek ders yapıyoruz. Bende üç sınıf birleşiyor. Toplam 90 kişi oluyor. Onlardan da 15 civarı öğrenci gelebiliyor derse. Ders saatleri ve günleri her hafta değişiyor. Akşam 19:30'da ders oluyor örneğin. Günde iki defa dersim oluyor. Biri öğleden sonra, diğeri akşam olunca tüm gün gitmiş oluyor. Ve bu derslerin ataması bir veya en fazla iki gün öncesinden yapılabiliyor. Haftalık sabit bir ders programımız yok. Öğrencilerin de takip etmesi zor oluyor programı. EBA altyapısı çok yetersiz olduğundan bilgisayarı olan öğrenciler de o an bağlantı sorunu yaşadığı için dersi kaçırabiliyor. Geçen hafta bir dersim açılmadı örneğin sistem yoğunluğundan.

Bakan mutlu ama çoğunluk telefonun küçük ekranında takip edebiliyor

  • Uzaktan eğitime katılım düşük. Sınıf mevcutlarının 2/3’si ancak derslere katılabiliyor. Velilerin büyük bir kısmı önceden telefonlarının internetiyle idare edebilirken şimdi eve internet bağlatmak zorunda kalıyorlar. Zor dönemde ayrıca masraf anlamına geliyor. Çoğunluk telefonun küçük ekranında dersi takip temek zorunda kalıyor. Bazılarında uygun telefon da yok.  Teknolojik donanımın satın alınması, tamiri derken evde de masraf. EBA canlı ders sisteminde ders açmak ve devamlılığı sorun. Öğretmenlerin büyük bir kısmı bu konuda problem yaşıyor. Öğrenciler daha fazla yaşıyor. Zoom ya da EBA dersleri sırasında internet bağlantısında sorunlar yaşanıyor. Muhtemelen bu sorunun kaynağı altyapı.

'38 kişilik sınıfımda EBA'ya hâlâ hiç girememiş 10 öğrencim var'

  • Uzaktan eğitim konusunda bütün sorumluluk üzerimize yüklendi. Bizim olanaklarımız var mı yok mu diye sormadılar bile. Akıllı tahtası olan sınıflara MEB sadece kamera ve mikrofon sağlayarak bu canlı dersleri sınıfımızda yapmamızı sağlayabilirlerdi.
  • Uzaktan eğitim bir önceki yılın telafileri olarak uygulanmaya başladı. Bu aslında bu yıl uzaktan yüz yüze yapılacak eğitimin deneme sürüşü gibi duruyor. EBA altyapısı nisan ayına göre daha iyi ama kesinlikle yetersiz. Nisan ayında girilemiyordu ve sınıfların % 25- 30'u canlı derse girmeye çalışırken bağlantı  sorunları yaşanıyordu. Şimdi oran yaklaşık %50 oldu, aynı altyapı sorunları yaşanıyor. Başarı öyküsü buraya kadar. 38 kişilik sınıfımdan hâlâ bu yıl EBA'ya hiç girememiş 10 öğrencim var. Bunların 6’sının internet bağlantısı yok. 3 tanesi ise çok çocuklu bir ailede ve kullanılabilecek tek telefon veya bilgisayar var ve sıra gelmiyor. Çoğu velimizin EBA gibi portalları kullanma konusunda deneyimi yok ve yakınlarından destek almalarını sağlamayı, organize etmeye çalışıyoruz. Okulda olduğumuz günler gelip bizden yardım almalarını istiyoruz. Bu sorunların çözümüne bile bizler kafa yormak durumunda kalıyoruz.  

BAA'dan rapor: COVID-19 Salgın Süreci ve Okul Sağlığı

Bilim ve Aydınlanma Akademisi, salgın döneminde eğitim başlığında hazırladığı raporda, uzaktan eğitimin neden olduğu sorunlara işaret etmişti.

Rapor çocukların eğitim haklarının ellerinden alındığına ilişkin veriler de içerirken, 16,5 milyon öğrenciden sadece 8,5 milyonun uzaktan eğitime katılabildiğine işaret edilmişti.

Raporda uzaktan eğitimin zaten var olan eşitsizlikleri daha da derinleştirdiğine de vurgu yapıldı.

Raporun konuya ilişkin bölümü şöyle:

  • Okulsuzluğun bıraktığı boşluğu doldurması planlanan uzaktan eğitimin, özellikle küçük yaştaki çocukların dikkatini sürdürme güçlüğü nedeniyle etkinliği oldukça tartışmalıdır. Uzaktan eğitim, çocuklar arasında zaten var olan eşitsizliklerin de derinleşmesine neden olmuştur. Özel okullar salgın döneminde tüm gün eğitim vermeyi sürdürürken, devlet okullarında eğitim ciddi boyutta aksamıştır. Bakacak kimsesi olmadığı için evde yalnız kalan, çalışmak zorunda olan, evin koşulları eğitimi sürdürmesine uygun olmayan, evinde bilgisayarı ya da internet bağlantısı olmayan milyonlarca çocuk, uzaktan da olsa eğitimden neredeyse hiç yararlanamamıştır. Geçen eğitim döneminde Türkiye’deki 16,5 milyon öğrencinin sadece 8 milyon 600 bininin uzaktan eğitime katılabildiği, onların da ortalamada haftada iki kez sisteme girdiği meclise verilen bir soru önergesi ile ortaya çıkmıştır.
  • Düşük sosyoekonomik düzeyin tıpkı erişkinde olduğu gibi çocuk zihin sağlığını da olumsuz yönde etkileyen bir risk faktörü olduğu bilinmektedir. Yine ekonomik güçlüklerin çocuklara yönelik fiziksel, duygusal ve cinsel şiddet oranlarında önemli artışa neden olduğu araştırmalarla gösterilmiştir. COVID-19 nedeniyle yaşanan ekonomik güçlüklere bir de karantina, sosyal mesafe, okul-öğretmen desteğinden yoksunluk, akran paylaşımının azalması gibi faktörler eklendiği ve bu durumun devam etme olasılığı düşünüldüğünde, ilerleyen süreçte psikogelişimsel açıdan olumsuz etkilenen çocukların sayısındaki artışa hazırlıklı olmak gerekmektedir.

MEB de itiraf etmişti

Milli Eğitim Bakanlığı bir soru önergesine verdiği yanıtta, öğrencilerin yarısının EBA'ya hiç girmediğini, girenlerin de haftada ortalama 2 kez girdiğini itiraf etmişti.

Bakanlığa göre bu durumda öğrenciler herhangi bir mağduriyet yaşamamış oluyor.

MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından verilen yanıtın ilgili bölümünde "Covid-19 salgını sonrası 23 Mart 2020 tarihinde başlatılan uzaktan eğitim faaliyetleri 19 Haziran 2020 tarihine kadar devam etmiştir. Bu süre içinde müfredat programları dahilinde tüm konular Bakanlığımız kadrolu öğretmenleri tarafından işlenmiş ve her sınıf seviyesini kapsayacak şekilde TRT EBA TV kanallarında yayımlanmış, öğrencilerimiz herhangi birmağduriyet yaşamamıştır" denildi.

Öte yandan aynı yanıt içinde belirtilen tarihler arasında 8.687.106 öğrencinin EBA platformundan yararlandığı ve 243.696.703 adet EBA girişi gerçekleştirildiği belirtildi.

Konuyla ilgili bir basın duyurusu yayımlayan Oya Ersoy, ilk ve orta öğrenimde 16,5 milyon öğrencinin bulunduğunu hatırlattı ve öğrencilerin yarısının EBA'dan hiç yararlanmamış olduğunu vurguladı.