Trans yağ tartışmasına uzmanlar ne diyor?

Gıda etiketlerinde 'trans yağ içermez' ifadesiyle birlikte her türlü bilgilendirici ifadenin kaldırılmak istenmesine karşı gıda mühendisleri 'Tüketicinin ne yediğini bilmesi en temel hakkıdır' dedi.

Haber Merkezi

Mayıs ayında yapılan yönetmelik değişikliğiyle perakende işletmelere ve son tüketiciye sunulan gıdalarda trans yağ miktarının toplam yağın 100 gramında 2 gramı geçemeyeceği hükme bağlanmıştı. Yeni yönetmelikle ambalajlı ürünlerde "trans yağ yoktur" ibaresi de kullanılmayacak.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamada Bakanlığın görüşe açtığı yeni yönetmelik taslağı ile “trans yağ içermez” ifadesi ile birlikte trans yağa ilişkin her tür bilgilendirici ifadenin de kaldırılmak istendiği belirtildi.

soL'a görüş veren Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Fahri Yemişçioğlu ise trans yağ oranının zaten yönetmelikle sınırlandırıldığını, dolayısıyla bir süre sonra "trans yağ yoktur" ifadesinin kaldırılabileceğini, ancak geçiş sürecinde, kontrol konusunda tam bir yetkinlik sağlanmadan bu ibarenin kalması gerektiğini söyledi.

'Miktarın bilinmesi tüketici sağlığı açısından gerekli'

Gıda etiketinde trans yağ ile ilgili bildirim ve uyarıların kaldırılacak olmasının gıdalara “bileşen” olarak katılan yağın “trans yağ” olduğu algısını yaratacağı ifade edilen Gıda Mühendisleri Odası açıklamasında "Oysa, trans yağ bir gıdanın besin öğeleri açısından tanıtımında ve tüketicinin bilgilendirilmesinde miktarı verilmesi gereken doymuş yağ ve doymamış yağ gibi 'yağ' grubu altındaki bir yağ asitidir, bu nedenle trans yağ miktarının bilinmesi tüketici sağlığı açısından gereklidir" denildi.

Trans yağ içeren gıdaların etiketinde ne kadar trans yağ içerdiğinin, yağ içeren ancak trans yağ içermeyen gıdaların etiketinde ise “trans yağ içermez” ifadesinin yer almasının önemli olduğu kaydedilen açıklamada aksi durumda tüketicinin yanlış ve eksik bilgilendirileceğini ve bunun piyasa denetimlerinin etkin yapılmasını da engelleyeceği kaydedildi.

Açıklamada "Tüketicinin ne yediğini bilmesi en temel hakkıdır. Devletin görevi; tüketicinin sağlık ve ekonomik çıkarlarını korumaktır. Gıda etiketleme ve tüketicileri bilgilendirme uygulamalarında özellikle tüketici yararına düzenleme yapılmalıdır. Trans yağların bildirimi konusunda yapılması planlanan değişiklikten vazgeçilmelidir" denildi.

Yemişçioğlu: Kendi içinde tutarlı olsa da sakıncaları var

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Fahri Yemişçioğlu ise bakanlığın trans yağ limitini yüzde 2 ile sınırlandırıp "trans yağ yoktur" logosunu kaldırması önerisinin kendi içinde tutarlı olduğunu ancak bazı sakıncaları da barındırdığı görüşünde.

Yemişçioğlu soL'a yaptığı açıklamada gıdalarda trans yağ asitlerinin hayvansal yağlarda biyohidrojenasyon ile doğal bileşimlerinde ve bitkisel yağlarda kısmi hidrojenasyon işlemi temel neden olmak üzere yüksek ve kontrolsüz sıcaklık uygulamalarıyla oluştuğunu belirtti.

Burada söz konusu olan işleme kaynaklı oluşan trans yağ asitlerinin sınırlandırıldığına işaret eden Yemişçioğlu "Bugün gelinen noktada bakanlığın trans yağ limitini %2 olarak sınırlandırıp üstüne müsaade etmeyeceği düşünüldüğünde 'trans yağ yoktur' logosunun kullanımının tedavülden kalkması ve yasak olan bir şeyin etikette yazılmasının manasının olmayacağı düşünüldüğünde öneri kendi içinde tutarlıdır" dedi.

'Ambalajlı olmayan ürünlerin kontrolü nasıl yapılacak?

"Ancak konu bazı sakıncaları içermektedir" diyen Yemişçioğlu bunları şöyle sıraladı:

"a. Kısmi hidrojenasyonla üretilen yağlar günümüzde börek, kruvasan, kurabiye vb etiketle, dolayısıyla ambalajlı olmayan ürünlerin üretiminde kısmen de olsa kullanılmaktadır. Bunun kontrolü nasil yapılacaktır?

b. Yıllarca yerleşmiş 'trans yağ yoktur' logosunun birden kaldırılması ya da etiketlerden kaldırılması; demek ki varmış vb. spekülasyonlara yol açabilecektir. Bu nasıl önlenecektir?

c. Başlangıçta etkin bir denetim sağlanana dek etiketten bu ifadelerin kaldırılması hali hazırda ambalajlı ürünlerde görece olarak az da olsa trans yağ içeren ambalajlı gıdayla içermeyenin tüketici tarafından ayrımını imkansızlaştıracaktır."

Yemişçioğlu belirli bir denetim süreci oluşana dek trans yağ asidi miktarının etiketlerde kalması ve "trans yağ yoktur" logosunun yüzde 2 sınırına güncellenerek devam etmesini öneriyor. Yemişçioğlu ayrıca bu zaman zarfında ambalajsız ürünlerde bu denetimin nasıl yapılacağının netleştirilmesini ve konuyla ilgili akademisyenler ile araştırmacıların spekülasyonu önleyecek ve haksız rekabete neden olmayacak sekilde bakanlık öncülüğünde bakanlık bilgilendirilmesi yapılmasının gerektiği görüşünde.