'Topuk kanı da aldık, aşı da dağıttık, ay sonunda maaşa bakmaya korkuyoruz'

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı taşeron şoförlerin pandemi nedeniyle iş yükü giderek arttı. Şoförler eylem hazırlığında.

Aslı İnanmışık

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nde çalışan taşeron şoförler, düşmesi gündemde olan maaşları, pandemiyle birlikte ağırlaşan çalışma koşulları nedeniyle kontak kapatmaya hazırlanıyor.

Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Mart'ta araç kiralama hizmeti alan yerlerin asgari ücret üzerinden ödeme yapacağına ilişkin genelge yayımlanmasının ardından şoförlerin ücretlerinde yaklaşık yüzde 30'luk bir düşüş yaşanacak. Sözleşmeleri henüz dolmayan ve kadrolu olmayan 160 kadar şoförü kapsayan araç alım ihalesi, Kasım sonu yapılacak. 

soL'a konuşan şoförler, Gaziantep merkezli Yılda Filo'ya bağlı olarak çalışıyor. Sağlık Müdürlüğü'nde doğrudan muhatap bulamayan şoförlerin çalışma koşulları da çok ağır. Geçtiğimiz 8 ay öncesine kadar 2 ayda bir maaş aldıklarını söyleyen şoförler, Covid-19 pandemisinin ardından filyasyon ekiplerini taşımaya başlamış. Pandemiden önce de gece-gündüz çalıştırılan ve fazla mesai ücretlerini alamayan şoförler, son günlerde pandemi sebebiyle izinlerini de kullanamadıklarını anlattı:

'Topuk kanı da aldık, aşı da dağıttık'

İl Sağlık Müdürlüğü'nün bütün işini biz yapıyoruz diyebiliriz. 1 gün işe gitmesek, işler durur. Sağlık ocaklarından, çocuklardan alınan topuk kanını işimiz olmadığı halde biz toplarız. Aşıları biz alır, biz dağıtırız. Evrak taşıyamayız normalde, imza atma yetkimiz yok. Yalnızca direksiyonda otururuz, yanımıza biri oturur, onu götürür getiririz. Ama her işi yapıyoruz. Biz daha önce İl Sağlık Müdürlüğü'nden bağlı personeli taşıyorduk, şimdi filyasyon ekibi taşıyoruz.

Sözleşme yapıldıktan sonra herkes ihtiyaca göre bir yere dağılıyor. Müdürlüğün kendi işlerini yapan şoförler olduğu gibi, hastanelerin, ilçe sağlık müdürlüklerinin, ağız ve diş sağlığı merkezlerinin şoförleri de var. Bunlar tek merkezden, açılan ihale üzerinden dağıtılıyor. Muhatap olduğumuz kişilere şikayetlerimizi anlatmamızın hiçbir karşılığı olmuyor. Ulaştırma Birimleri var. Onların şeflerinin de şartnamede imzası var. Şirkete, Yılda Filo'ya 'Maaşları düşüremezsiniz' deseniz, onlar da İl Sağlık Müdürlüğü'ne yönlendirecektir. Şirket yetkilisinin de senede bir kez görüyoruz.

'Çalışma saatimiz yok'

Yol-yemek ücreti almadık. Kıyafet parası, banka promosyon ücreti verilmedi. Çalışma saatimiz yok. Bizi ne zaman isteseler çağırıp çalıştırabiliyorlar. Aksini söyleyince tutanak tutuyorlar. Normalde gece nöbeti tutmamamız gerekir, onu da yaptık. ÖBS nöbeti tuttuk. Yani vatandaş evde ölüyor. Belediye aranıyor, 'Benim cenazem var, alın' diye. Biz de doktoru alıp eve götürüyoruz. Gecenin her saati çağırdılar ama onların da parasını vermediler. Mesainin ardından oluyor üstelik bu durum. Bu nöbeti kadrolu şoföre yaptırmak istese, mesai ücreti vermek zorunda kalıyor ama bize ödemek zorunda olmadıkları için yaptırabiliyorlar. Aldığı para da memurun derecesine göre değişiyor.

'Artık filyasyon ekibini de biz taşıyoruz'

Pandemi nedeniyle işlerimiz çok ağırlaştı. Artık filyasyon ekibi de taşıyoruz. Örneğin saat 18.00'e, mesai bitimine doğru elimizde 20 tane daha gidilecek adres mi var, o adresler bitene kadar işimiz de bitmiyor. Saat 23.00'e kadar da sürse yapmak zorunda kalıyoruz. Artık koronavirüsten dolayı araçlar da bizde kalıyor. Ne zaman çağıracakları belli olmuyor. Bunlar için ek ücret falan almıyoruz. Yine kadrolu memur filyasyona çıkarsa da saatlik mesai ücreti alıyor. Bize 'Ödemeleri daha sonra izin olarak veririz' diyorlar ama saymaya kalksak kaç aylık günü bulmuştur çoğu kişinin.

'Ay başında maaşa bakmaya korkuyoruz' 

Ceza yersek biz öderiz. Kaza yaparsak onun ödemesi de bizdedir. Ay başında maaşa bakmaya korkuyoruz, 'Bu sefer ne kesildi acaba?' diye. Pandemide bu kadar yoğun mesaili ve yorgun çalışırken kaza yapmamız da kaçınılmaz. Hem tehlikeli hem de cebimize zarar. Haftalık 45 saat çalışmamız gerekirken, şu anda çalışma süremiz ortalama 60 saati buluyor. Öğle aramız çoğunlukla olmuyor. Olursa da dışarıdaysak, hastanede falan değilsek, yemeğimize de zaten ücret ödüyoruz.

'Bu şartlarda kontak kapatmak zorunda kalacağız'

Şimdiye kadar kadroya alacaklarını söylediler, almadılar. Biz zaten aracın bir parçası olarak geçiyoruz, şoför olarak görünmüyoruz. Araca ödeme yapılıyor, ordan bize para veriliyor. Üstüne bu kadar hakkımız yeniyor. Paramızı, izinlerimizi zaten alamıyoruz. Maaşımızı asgari ücrete düşürürlerse kontak kapatmak zorunda kalacağız. 

Çoğumuzun ailesi var. Bazılarımız tek maaşla geçinmeye çalışıyor. Bir de vergi kesintimiz var maaştan. Bu koşullarda maaşlarda iyileştirme yapacaklarına aksine maaş düşüreceklerini söylüyorlar.  Gerekirse gidip eylem de yapacağız."

Şirket yönetimi AKP'li

Şoförlerin bağlı çalıştığı Gaziantep merkezli Yılda Şirketler Grubu'nun yönetim kurulu başkan yardımcısı Memik Yılmaz, geçtiğimiz yerel seçimlerde Oğuzeli Belediye Başkanlığı için AKP'den aday adaylığı başvurusu yapmıştı.

Daha önce Gaziantep'in 760 bin nüfuslu Şehitkamil İlçesi'nde belediyenin 100 milyon lirayı aşan araç kiralaması yapması basına yansımıştı. AKP'li Şehitkamil Belediyesi'nin 2,5 yılı kapsayacak şekilde otomobil ve iş makinesi kiralamaya, 116 milyon 27 bin TL ödediği ortaya çıkmıştı.

Belediye Yılda Özel Eğitim, Taşımacılık ve Temizlik Hizmetleri firmasından 1 Ocak 2017 ve 30 Eylül 2019 arasında kullanmak üzere 133 adet sürücülü araç kiralamıştı. Bu araçlar arasında 98 adet sürücülü binek otomobil, 4 makam aracı, 1 VIP otobüs, 15 kamyon ve 9 kamyonet yer almıştı. Araçların tümünün kirasının 20 milyon 954 bin TL olduğu öğrenilmişti.