THY’nin kalemleri devrede ancak gerçekler bambaşka: Onay verilmedi, dayatma yapıldı

THY ile Hava-İş Sendikası, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelmiş, salgın günlerinde THY emekçilerinin maaşını düşürme kararı almıştı. Yapılan bu açık hak gaspı, 'THY işçi çıkarmamak için direniyor’, ‘çalışanların yüzde 98’i maaş düşüşünü onayladı’ şeklinde sunulurken, gerçekler oldukça farklı.

Haber Merkezi

İktidarın salgın günlerindeki işçi düşmanlığının en net göstergelerinden biri THY emekçilerinin maaşının yarı yarıya azaltılması kararı olmuştu. Bu karar bizzat AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, THY yönetimi ve sendikanın katıldığı toplantıda alınmış, işçilere ise sadece iki seçenek sunulmuştu: Ya bu ücret düşüşünü kabul edecekler ya da kara listeye girip salgın günlerinde işsiz kalacaklardı…

Bizzat Erdoğan’ın katıldığı toplantıda alınan bu skandal karar THY emekçilerinin büyük tepkisini çekerken, THY’nin kalemleri yaşanan bu sürece karşın THY’yi övmeye, sorunun sadece işçiler arasındaki uyuşmazlıkla ilgili olduğuna ilişkin yazılar kaleme almaya devam ediyor.

THY direniyormuş…

Bu isimlerden biri olan Hürriyet yazarı Uğur Cebeci, “Şirket sancılı bir toplu sözleşme dönemi geçirdi. Sonunda uzlaşma sağlandı. 2018 maaşlarına geri dönüldü… THY bir form oluşturdu. Adı da ‘Onam Formu Muvafakatname’. Pilotlar, kabin memurları elektronik ortamda yapılan bir forma yüzde 98 ile onay verdiler… Buna göre pilotlar yüzde 50, kabin memurları yüzde 35 ve diğer personel yüzde 30 indirimli maaş alacaklar. ‘Evet’ diyen yüzde 98 dışında kalanların bir kısmı emekliliği gelmiş olanlar" ifadesini kullandı. 

Üstelik de ekledi, “THY işten çıkarmamak için direniyor. Bunu da sürdürmeye niyetli. Elbette iş prensiplerine uymayanlar hariç.”

Peki, gerçekten tablo Cebeci’nin çizdiği gibi mi?

‘Her zaman THY yönetimi lehine, işçiler aleyhine yazıyor’

Konuya ilişkin soL’a konuşan THY emekçileri, Cebeci’nin her zaman THY yönetimi lehine yazılar kaleme aldığını, hiçbir zaman emekçilerden yana tutum almadığına işaret ederken, Cebeci’nin çalışanlar arasındaki sorunları öne çıkarmasının nedeninin işçilerin sadece birbirine bilenmesini, bu sayede gerçek sorumluları görmesini engellemeyi sağlamak amacıyla yapıldığına işaret etti.

‘Bu bir onay değil, dayatmaydı’

Yazıda verilen oranda bir onay bilgisine sahip olmadıklarını, Cebeci’nin bu oranı THY yönetiminden aldığını belirten emekçiler, “Ama bu onay isteyerek verilen bir onay değildi, onu vurgulamak gerek. Başka seçenek vermediler, herkes mecburen imzaladı. Bu yapılan açıkça bir dayatmaydı” yanıtını verdiler.

Vakalar artıyor, THY emekçileri için risk büyüyor

Salgın günlerinde işten çıkarma tehdidiyle hakları budanan THY emekçileri salgın koşullarına rağmen çalışma tempolarına ilişkin soL’a yaptıkları açıklamada, şu ifadeleri kullanmışlardı:

Şu an THY emekçileri, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Uluslararası Havacılık Kuralları Limitleri dışında 24 saate kadar mesailerle ve uçuş güvenliğini ihlal edecek şartlarda uçuruluyor. 36 saat hiç uçaktan inmeden görev yaptığımız oluyor. 

Sağlık için istenen testlerin ücretinin çalışanın cebinden karşılanması istenmekte, devamında ise ya ödenmemekte ya geç ödenmektedir. 

Sağlık açısından gerekli uçuş planlamaları yapılmamakta, aylık programlar dahi yeni aya 10 saat kala planlanarak çalışanların mesai ve özel hayatları gasp edilmekte. 

İş koşullarımız zorlaşırken maruz bırakıldığımız sağlık riski de büyüyor. Normalleşme dedikleri süreçle birlikte uçaklardaki tüm koltuklar artık dolu olabiliyor ve sosyal mesafe uygulanmıyor. Uçak içleri ve havalimanları reklam filmlerinde gösterildiği gibi tenha ve hijyenik değil yani. 

Uçuşlarda, ekip arkadaşlarımızda Covid-19 vakalarına rastlanıyor ve ilerleyen günlerde ciddi önlemler alınmazsa vahim bir tablo bizi bekliyor.