THK uçaklarının öyküsü: Yangını seyrettiler, şimdi satıyorlar

2019 yılında binlerce hektar orman yanarken, iktidar Türkiye'nin tek havadan yangın söndürme uçak filosuna sahip kurum THK'yı bilinçli olarak devredışı bırakmış, yangına göz yummuştu. Şimdi o uçakların bir bölümü satılıyor. İşte o uçakların ve yanmasına göz yumulan ormanların hikayesi...

Haber Merkezi

Türkiye özellikle 2019 yazında çok büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kalmış, sadece Ağustos ayına kadar yüzlerce ayrı yangında binlerce hektar ormanlık alan kül olmuştu.

Çok uzun süren, günlerce söndürülemeyen yangınlar sırasında müdahalelerin zayıflığı tartışma konusu olmuş, aynı günlerde Türk Hava Kurumu’na ait yangın söndürme uçaklarınının kullanılmadığı ortaya çıkmıştı.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli “Bu uçaklar eski, bozuk, yağ kaçırıyor'' demiş, uçakların bu nedenle kullanılmadığını açıklamıştı.

Şimdi o uçaklar satılıyor. Peki, gerçekten o uçaklar uçamıyor, THK yangınları söndüremiyor muydu?

36 yılda 26 bin saat yangın söndürme uçuşu

THK, bir cumhuriyet kurumu. AKP iktidarında birçok cumhuriyet kurumu gibi o da çeşitli saldırılara maruz kaldı, zarar ettirildi, tasfiyenin eşiğine getirildi.

Bugünlerde kurumun tüm taşınmazları satılırken, Erdoğan tarafından atanan kayyum yönetimi şimdi de Bakan Pakdemir’linin “yağ kaçırıyor, bozuk” dediği yangın söndürme uçaklarını satıyor.

Oysa biraz geriye gidildiğinde, iktidarın dalga geçtiği uçakların Türkiye’deki orman yangınlarıyla mücadelede oldukça önemli bir rol oynadığı görülüyor.

Türkiye'nin tek yangın söndürme filosuna sahip

Türkiye'nin tek havadan yangın söndürme uçak filosuna sahip kurum THK. Üstelik sadece yurtiçinde değil, yurtdışında da orman yangınlarına müdahalede bulunuyordu.

Kurumun sitesinde hala silinmeyen bilgilerde örneğin şu ifadeler yer alıyor:

TC. Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak; 36 yıldır yaklaşık 26 bin saat yangın söndürme uçuşu gerçekleştirmiş, başta Antalya, Bodrum, Çanakkale, İstanbul ve İzmir olmak üzere 2 bin'in üzerinde orman yangınına başarı ile müdahale etmiştir. Gerek yurt içi gerekse yurt dışı görevlerde sadece orman yangınlarına değil olası bir yangın felaketi durumunda oluşabilecek afetlere havadan başarı ile müdahale edebilecek kapasite ve tecrübeye sahiptir.

Türk Hava Kurumu (THK) Genel Sekreteri Rafet Yavuz da 2019'un Şubat ayında yaptığı açıklamada, THK'nin orman yangınlarıyla mücadeleye yönelik başarılarını ülke sınırlarının dışına da taşıyarak Kıbrıs, Arnavutluk, Libya, İtalya ve Kore'de çıkan orman yangınlarını söndürme çalışmalarına katıldığını anlatıyordu.

Peki, ne oldu da bu kurumun uçakları çalışmaz hale geldi ve bozuldu?

'Bozuk' denildi, yanıt geldi

Yeniden 2019’a, art arda gelen orman yangınlarının yaşandığı günlere döndüğümüzde dikkat çeken tartışmalarla karşılaşıyoruz.

İzmir'de 3 gün süren orman yangınında, Belediye Başkanı Tunç Soyer’in açıklamasına göre 5 bin hektarlık alan kül oldu. Söz konusu yangında Türk Hava Kurumu'na ait yangın söndürme uçaklarının kullanılmaması tartışma konusu oldu.

Bu tartışmalara yanıt veren Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli “Bu uçaklar eski, bozuk, yağ kaçırıyor'' açıklaması yaptı. 

Pakdemirli’nin bu sözlerine, kurumun üst düzey bir yöneticisi ismini vermeden yanıt verdi.

“THK'daki uçaklardan 5'i faal, 4'ü Ankara'da, biri İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda yangınlara müdahale edecek biçimde bekliyor” diyen THK yöneticisi, “Ne yağ kaçırıyor, ne eski, ne de bozuk. Hepsinin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden onaylı uçuşa elverişli olduğuna dair sertifikası var. Bakımları yeni yapıldı, belgeleri alındı. Gelin desinler, motor çalıştırır gideriz” ifadesini kullanacaktı.

Aynı yönetici sözlerini şöyle sürdürecekti:  İhaleyi, parayı düşünmüyoruz. Burası bir şirket değil. Biz siyasetin dışındayız. Uçaklardan 4'ü 1980 model, diğerleri 1970 model. Havacılıkta eski uçak yoktur bakımsız uçak vardır.

Bu açıklamalar yangınların zirve yaptığı Ağustos 2019’da gelmişti. 

Uçaklar uçunca damat festivalden çıkardı

Bu sözler doğruydu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Deniz Demir, sadece bir ay sonra THK uçağının Teknofest görüntüleri eşliğinde şu notu paylaşacaktı:

“Uçamaz dedikleri THK uçağı bakın Teknofest’te neler yapıyor:

CL-215 tipi yangın söndürme uçağı, Atatürk Havalimanı’ndan kalkış yaparak denizden 5.5 ton su alıp, pist kenarındaki belirenen alana suyu boşaltıyor. Saniyeler içinde ve 200 km hızla.”

Malum, Teknofest’i damat Selçuk Bayraktar yönetiyor. Bu paylaşımdan sadece bir gün sonra THK’nin bozuk olmayan ve yağ kaçırmadığını ispat eden uçakları, apar topar festival alanından çıkarılacaktı.

Kayyum atandı, ihale dışı bırakıldı

Bu hamleden sadece bir ay sonra ise bu kez kurumun başına kayyum atandı. 

Bu yıl Şubat ayında ise Orman Bakanlığı “orman yangınlarıyla mücadele” adı altında ihale açtı. THK’nın “Ateş Kuşu” adı verilen 9 uçağı ihaleye giremedi. THK’nın uçakları 4 bin 900 litre kapasiteliydi, ihaleye bu nedenle 5 bin litre şartı konuldu.

Göreve başlayan kayyumun bugün satışa çıkardığı uçakların üçü, o festivalde yer alan CL-215 tipi uçaklar.

Erdoğan'ın beğendiği uçaklar gelecek

THK'nin bilinçli olarak tasfiyesine gidildiği süreçte, kurumun orman yangınlarına müdahalesine dahi izin verilmedi.

Yangınlarda artış yaşanınca çare her zamanki gibi dışarıda bulundu. Erdoğan'ın Rusya'ya yaptığı gezide Putin'le birlikte incelediği yangın söndürme uçaklarının alınmasına karar verildi.

Yürürlükteki mevzuata göre Rus uçaklarının, FAA (Amerikan Federal Havacılık İdaresi) veya EASA'dan (Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı) tip sertifikası olmadığı gerekçesiyle sivil uçak olarak Türkiye'nin tesciline alınması mümkün değildi. Bu nedenle yönetmelik değişikliği yapıldı, bu uçakların devlet uçağı sayılması için düzenleme yapıldı.

Kısacası THK uçakları devre dışı bırakıldı, Rusya'dan kiralanan 2 yangın söndürme uçağına ise ilk etapta 12,4 milyon dolar ödeneceği öğrenildi.

Peki, yanan ormanlar?

İktidarın THK'yi önce devredışı bıraktığı, sonra ise kayyumla kontrol ettiği bu dönemde yüzlerce orman yangını yaşandı.

Söz konusu yangınlarda binlerce ağaç yok oldu, yine bu yangınlarda binlerce hayvan hayatını kaybetti, yerlerinden oldu.

Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Orman Genel Müdürlüğü'ne göre, 2019 yılı başından aynı yılın Eylül ayına kadar toplam bin 965 orman yangını çıktı, ülke genelinde 5 bin 469 hektar alan zarar gördü.

En fazla zarar ise İzmir, Aydın ve Denizli illerini kapsayan İzmir Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içinde yaşandı. Bu bölgede toplam 223 yangında bin 47 hektar alanın zarar gördüğü duyuruldu.

Oysa aynı bölgedeki yangına ilişkin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "500 hektar denildi ama Karabağlar'daki yangın sonrası 5 bin hektarlık alan zarar gördü" diyecekti.