Lahey'deki Kosova Uzman Odaları görevli duruşma hakimi, Kosova eski Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi ve savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan yargılanmayı bekleyen diğer üç eş sanığın tahliye taleplerini reddetti.
Eski Kosova Kurtuluş Ordusu (Ushtria Çlirimtare e Kosovës, UÇK) militanlarının savaş zamanı ve savaş sonrası suçları için yargılamak üzere kurulan Kosova Uzman Odaları'nden bir yargıç, Hashim Thaçi, Kadri Veseli, Rexhep Selimi ve Yakup Krasniki'nin tutuklu yargılanması gerektiğine karar verdi.
Karar 22 Ocak'ta alındı ancak bugün kamuoyuna açıklandı.
UÇK'nın savaş zamanı siyasi yöneticisi Thaçi, Kosova Cumhurbaşkanı olarak istifa ettiği ve mahkemeye teslim olduğu 5 Kasım'dan beri gözaltında tutuluyor.
Thaçi’nin avukat ekibi, Kosova Uzman Odaları'nun kurulmasındaki rolü ve yetkililerle yaptığı işbirliği de dahil olmak üzere son 22 yıldaki davranışları nedeniyle serbest bırakılmayı hak edildiğini savundu.
Ancak duruşma öncesi yargıç Nicolas Guillou, serbest bırakılması halinde Thaçi'nin "kaçma, yargılamanın ilerlemesini engelleme" ve başka suçlar işleme riski olduğu sonucuna vardı.
Yargıç, "Bay Thaçi'nin UÇK'ya muhalif olarak algılanan kişileri korkutmak veya onlara zarar vermek için başkalarını kışkırtabileceği, yardım edebileceği veya başka bir şekilde iştirak edebileceğini" söyledi.
Thaçi ve diğer üç UÇK'lı yasadışı gözaltı, işkence, cinayet, organ hasadı, zorla kaybetme ve zulüm de dahil olmak üzere bir dizi savaş suçu ve insanlığa karşı suçla suçlanıyor.
Thaçi’nin Türkiye’yle bağı: Uyuşturucu ve organ kaçakçısı
UÇK’lı Thaçi hakkında 2010 yılında yayımlanan bir rapor, Kosova Cumhurbaşkanı’nın işlediği insanlığa karşı suçları ilk defa gündeme getirmişti. Thaçi hakkında dönemin Avurapa Konseyi Başkan Yardımcısı Dick Marty'nin iki yıllık çalışma sonucu hazırladığı 45 sayfalık raporda, o yıllar Kosova Başbakanı olan Hashim Thaçi hakkında uluslararası organ kaçakçılığı mafyasının lideri olmak, Sırp sivilleri böbrekleri için öldürüp, daha sonrasında yüksek fiyatlardan batılı hastalara satmak, uluslararası uyuşturucu ticareti içerisinde yer almak suçlamalarını barındırıyordu.
2008 yılında 23 yaşındaki bir Türk vatandaşı, havaalanında gümrük görevlilerinin önünde bayılmasının ardından hastaneye kaldırılmış ve böbreğini İsrailli birine sattığı ortaya çıkmıştı. Olayın ortaya çıkması ile başlatılan dava kapsamında söz konusu rapor hazırlandı.
Raporda Türk vatandaşı Yılmaz Altun'un ifadelerinden yola çıkarak Kosova’daki "Medicus" adlı kliniğe baskın yapılmış ve Türk vatandaşı bir doktorun ameliyatları gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştı. 23 yaşındaki Türk vatandaşının ve böbreği alan İsraillinin ifadeleri de söz konusu klinikteki doktorun varlığını doğrular nitelikte olmuştu.
