Tekeller ve tarikatlar yönetimi: İşte Yeni Türkiye’nin gerçeği

AKP’yi ayakta tutan iki temel güç var; tekeller ve tarikatlar. Bu iki güç AKP iktidarı altında kârlarını ve servetlerini katlayarak büyüyor. Büyük tekeller kârlarına kâr katarken, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra devlette Fethullahçıların boşalttığı yerleri alan diğer Nakşibendi tarikatı türevleri de hızla birer holdinge dönüşüyor. İşte devletteki son tarikat dağılımı haritası

Haber Merkezi

AKP’yi ayakta tutan iki temel güç var; tekeller ve tarikatlar. Bu iki güç AKP iktidarı altında kârlarını ve servetlerini katlayarak büyüyor. Büyük tekeller kârlarına kâr katarken, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra devlette Fethullahçıların boşalttığı yerleri alan diğer Nakşibendi tarikatı türevleri de hızla birer holdinge dönüşüyor. 

1970’li yıllardan bu yana özellikle dinci-sağcı partilerin içinde Nakşiler ve Nurcular etkili birer güçtü. AKP döneminde bu tarikatlar devletin de bir parçası haline dönüştü. Adalet, içişleri, eğitim, sağlık, bayındırlık, enerji, tarım ve benzeri bakanlıkların, kamu kurum ve kuruluşlarının kritik noktalarında tarikat mensubu bürokratların bulunduğu bu bakanlıkların aslında belli tarikatların kontrolünde olduğu su götürmez bir gerçek. Ancak yine de ekmek aslanın ağzında! Tıpkı tekellerde olduğu gibi, hangi tarikatın hangi kolunun öne çıkacağını, hangi cemaatin servetini artıracağını da devletle ilişkileri belirliyor. 

Son günlerde öne çıkan iki cemaat Menzil ve İskenderpaşa Dergâhı. Bu iki cemaatin öne çıkmasının nedeni AKP üst yönetimi ile yakın ilişkileri. İskenderpaşa Dergâhı gücünü öteden beri yakın olduğu Tayyip Erdoğan’dan alıyor.

Devlet eliyle tarikatlara servet transferinin yolu ise bu yapılara bağlı vakıf ve derneklerin “kamu yararına çalıştığı” kılıfıyla oluyor. Tarikatlara bağlı çeşitli adlar altında faaliyet gösteren dernek ve vakıfların önemli bölümünü “kamu yararına çalışan dernek ve vakıflar” listesine alındı, bu dernek ve vakıflara pek çok “imar kıyakları”, “tahsisler” ve benzeri ulufeler dağıtıldı, kamu kaynakları bu tarikat ve cemaatlere aktarıldı.

Bunların başında AKP’nin Unkapanı’ndaki TEKEL binasını hibe ettiği İskenderpaşa Grubu geliyor. TEKEL’in İstanbul Unkapanı’ndaki çok değerli binası, Cemaatin kurduğu Medipolitan Sağlık Hizmetleri AŞ’nin sahiplerine hibe edilmişti. Ayrıca AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de Medipol Grup’a ait İstanbul Göztepe kavşağındaki 12 dönümlük araziye 2007’de yüksek imar hakkı tanımıştı. Dört özel hastane işleten Medipol Grup ve grubun başkanı, Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa dergâhına ve AKP’ye yakınlığıyla biliniyordu. Hastanenin sahibi Tayyip Erdoğan tarafından Sağlık Bakanlığı’na atandı. 

Milli Eğitim’de boşalan kadrolar, ülke genelinde iki binden fazla olduğu tahmin edilen öğrenci yurtlarında dini eğitim veren Süleymancılar tarafından dolduruluyor. Cemaate ait olan Aladağ’daki Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği (TÇTYD) Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda yaşanan ve 11 çocuğun ölümü ile sonuçlanan yangından sonra gurubun hükümetin himayesinde büyük bir hızla büyüdüğü anlaşılmıştı. 

Nakşibendiliğin kolu olan Menzil Tarikatı çok sayıda radyo-televizyon kanalının sahibi. “Semerkand” isimli bir de dergi yayımlayan Tarikatın, “Semerkand Öğrenci Yurdu” adı altında ülke genelinde 150 yurdu bulunuyor. Cemaat İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nda da etkili. Emniyet mensuplarının yükselebilmek için Menzil’den referans aldığı iddiaları sürekli dile getiriliyor. Tarikatın etkisini en fazla hissettirdiği bakanlık ise Sağlık Bakanlığı. Menzil’in, özellikle kabine değişikliğiyle görevinden alınan eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ döneminde bakanlıkta kadrolaştığı biliniyor. 

İsmailağa Cemaati, 15 Temmuz’un ardından pastadan en büyük pay alan cemaatlerden. Cemaat, “Marifet Derneği” adı altında ülke genelinde açtığı çok sayıda öğrenci yurdunu kontrol ediyor. Cemaate, İstanbul Beykoz’da büyük bir imar alanı tahsis edildi. Cemaatin bu arazi üzerinde Müceddid Mahmud Efendi Külliyesi Kız Medresesi isimli bir okulu bulunuyor.

Türkiye Gazetesi ve İhlas Holding’le özdeşleşen, adını Hüseyin Hilmi Işık’tan alan Işıkçılar grubu da 15 Temmuz’dan sonra hızla büyüyen holding tarikatlar arasında. 

Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı döneminde TRT ve Dışişleri Bakanlığı’nda kadrolaşan Malatyalılar Cemaati, İnönü Üniversitesi’nde de çok etkili. Cemaatin kontrolündeki Hamiyet Ve İrfan Vakfı’nın Ankara başta olmak üzere İstanbul, Konya ve İzmir de çok sayıda öğrenci yurdu bulunuyor. 

Son yıllarda hızla büyük bir holding haline dönüşen iki vakıf Ensar ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA). TÜGVA’nın kurucusu Bilal Erdoğan. Milli Eğitim neredeyse bütünüyle bu iki vakfın kontrolüne bırakılmış halde. Milli Eğitim’de etkili iki kuruluş daha var. 1970’li yıllardan bu yana “Türk-İslam Sentezi”ni savunan İlim Yayma Cemiyeti’nin 142, Birlik Vakfı’nın ise ülke genelinde 200’e yakın öğrenci yurdu bulunuyor. 

AKP Cumhuriyeti yıktı ve devleti tarikatlar eliyle yönetme geleneğini yeniden kuruyor. Ama bu arada tarikatlar da hızla holdingleşip birer kapitalist şirkete dönüşüyor.

Hangi tarikat hangi bakanlığı kontrol ediyor?

Son birkaç yılda tarikatların devlette yerleşmesinde ciddi mesafeler alındı. Fethullahcıların boşalttığı mevziler hızla diğer tarikatlar tarafından dolduruldu. Devletteki tarikat dağılımında son durum şöyle: 

Sağlık'da Menzilciler 

Eğitim'de Işıkçılar 

Bayındırlık'ta İskenderpaşacılar

Emniyet'te Hakyolcular

İçişleri'nde Nakşibendiler

Ordu'da Süleymancılar

Yargı'da Süleymancılar, Menzilciler, Hakyolcular koalisyonu etkin görünüyor.

Tekkeler geri döndü

Eğitim politikası uzmanı Prof. Dr. Esergül Balcı’nın 2018’de hazırladığı rapora göre, Türkiye’de 2,6 milyondan fazla kişinin bir tarikat ya da cemaatle organik bağı bulunuyor. Bir tarikat ya da cemaatin mensubu olduğunu ifade edenlerin yüzde dokuzu, "ılımlı İslam" tabirini reddediyor ve İslam’ın özünün cihat olduğuna inanıyor. 

Sadece İstanbul’da açıktan faaliyet yürüten tekke sayısı 445. Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkari, Şırnak, Ağrı, Muş, Bitlis, Gaziantep ve Şanlıurfa’da ise cemaat ve tarikatlara ait 800’ün üzerinde faal medrese bulunuyor. Araştırmada ayrıca, İstanbul’da "apartman medresesi" olarak kullanılan yer sayısının bilinmediği belirtiliyor.

Rapor, AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte şehir merkezlerindeki medreselerin sayısının hızla arttığına, özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde Kuran kurslarının artık dernek çatısı altında faaliyetlerini sürdürdüğüne dikkat çekiyor.

'10 bin özel okulun üçte biri tarikatlarla ilişkili'

Tarikat ve cemaatlerin örgütlenme ya da taraftar kazanmak için kullandığı yöntemlerden biri eğitim kurumları açmak. Gülen yapılanması da lise, üniversite ve dershaneleriyle kendisine pek çok taraftar bulmuş, sonrasında bu öğrencileri bürokrasinin içine yerleştirmişti.

Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 10 bin 53 özel öğretim kurumu bulunuyor. Balcı’nın raporuna göre, bu kurumların üçte biri bir tarikat ya da cemaat ile bağlantılı. Tarikat ve cemaatlerle bağı olan okullarda öğrenim gören öğrenci sayısıysa 210 binin üzerinde.

AKP hükümeti 2014 yılında kanun değişikliği yaparak özel okullarda öğrenim gören öğrencilere eğitim desteği vermeye başlamıştı. Buna göre 2 bin 500 ile 3 bin lira arasında destek alacak öğrenci sayısının her yıl Milli Eğitim Bakanlığı’nca belirlenmesine karar verildi. Kanun değişikliğinin yapıldığı ilk yıl destek verilecek öğrenci sayısı 250 bin olarak belirlenmişti. Balcı’nın raporuna göre tarikat ve cemaatlere ait özel okullarda okuyan öğrenciler için devlet 898 milyon 800 bin lira ödedi.

Yine rapora göre Türkiye’deki dört binin üzerindeki özel öğrenci yurdunun 2 bin 480’i de bir tarikat ya da cemaat ile bağlantılı.

Uzmanlar ve eski müritlere göre tarikat ve cemaatlerin en önemli gelir kaynağıysa bünyesinde bulunan işletmeler ve bağışlar. Kimi tarikat ve cemaatler müritlerine iş imkânı sunuyor ve kazancından pay alıyor. Kimileriyse belirli aralıklarla müritlerinden bağış topluyor. Ancak pek çok tarikat ve cemaatin iş kurduğu ve buradan elde edilen gelirleri kaynak olarak kullandığı biliniyor.

Türkiye'nin tarikat zinciri

Türkiye’de saymakta zorlanacak kadar çok tarikat ve cemaat var. Çoğunun kökeni Nakşibendi tarikatı. 

Tarikatları bir sıra halinde yazacak olursak beli başlı olanlar şunlar:

Nakşibendi tarikatı

Kadiri tarikatı

Mevlevi tarikatı

Halveti tarikatı

Rufai tarikatı

Melami veya Bayrami tarikatı

Sühverdiye tarikatı

Çeşti tarikatı

Şazeliye tarikatı

Hizb-ut Tahrir

Nurcular: FETÖ gitti gerisi devlett

Bu listeye eklenmesi gereken Nurcular aslında Nakşibendi tarikatının bir uzantısı. Said-i Nursi ve Necip Fazıl Nakşibendi tarikatından geliyor. Nurcuların içinden çıkan cemaatler şunlar: 

Fetullah Gülen cemaati

İlim yayma cemiyeti. 

Kırkıncı hocacılar cemaati4

Yeni Asyacılar grubu

Yeni Nesilciler grubu

Aczimendiler

Meşveretçiler

Medzehra gurubu

Zehra vakfı

Okuyucular

Yazıcılar

Sungurcular grubu

Medrese alimleri vakfı

Şalvarlı efe cemaati

Hayrat cemaati

Norşin dergahı 

Nakşibendi Tarikatı

Menzilciler

İskenderpaşa cemaati

İsmailağa cemaati

Süleymancılar

Hazneviler

Yahyalı cemaati

Erenköy cemaati

Tufancılar

Kıbrısiler

Zilan cemaati

Reyhaniler

Hacegan cemaati

Işıkçılar

Arvasiler

Akfırat cemaati

Halidiye

Kadiriler

Galibiler

İcmalciler (Haydar Baş)

Tillocular

Muhammediye

Halisiye

Üveysler

Şeyh Osman cemaati

Zenbililer

Hüseyniler

Farukiler

Nadiriler

Halveti Tarikatı

Cerrahiler

Uşşakiler

Şabaniye

Mısriyye

Ticaniler

Ruşeniye

İpek yolu gurubu

Sünbüliye

Nasuhiyye

İbrahimiye

Rufai Tarikatı

Kubbealtı cemaati

Çorum dergahı

Mehmet efendi cemaati

Maafiriler

Antakiler

Marufiler

Ayderussiyye

Sayyadiye

Zeyniyye

Sebsebiyye

Kantaniye  

Melami Tarikatı

Maşukiler

Aksarayiler

Edirneviler

Yakubi

Kabayiler

Kemaliler