Soylu, Saygı Öztürk'ü hedef aldı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, daha öncesinde AKP'li bir milletvekilinin eşinin kamudaki hızlı yükselişini yazdığı için 'namussuz' dediği gazeteci Öztürk'ü bu kez Giresun'daki selin ardından görevi değiştirilen bürokratlar üzerinden eleştirileri nedeniyle hedef aldı.

Haber Merkezi

Daha önce Trabzon'da AKP'li vekilin eşinin kamudaki hızlı yükselişini yazdığı için gazeteci Saygı Öztürk'ü "Namus düşmanı" diye hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir kez daha Öztürk'ü hedef aldı. Soylu, Giresun'daki bürokrat atamalarını eleştiren Saygı Öztürk için "Bundan sonra Bakanlığımızın alacağı tüm kararları da onayınızı almak için gazetenizdeki adresinize göndereceğiz" dedi.

Gazeteci Saygı Öztürk, Sözcü gazetesinde bugün kaleme aldığı ‘Sorumluluktan kurtulamazsınız’ başlıklı köşe yazısında, Giresun’da yaşanan sel felaketinin ardından görev yeri değiştirilen Dereli Kaymakamı’nı hatırlatarak, “Günümüzdeki kaymakamın güvencesi yok. Kaymakam, siyasetçilerin esiri edildi, üstelik dava açma yolu da tıkalı” ifadelerini kullandı.

Yazısında "Geçen hafta Giresun İl Özel İdare Müdürü Hüseyin Taşkın da görevden alındı" ifadesine yer veren Öztürk, “İl Özel İdaresi’nin 126 milyon lira borçlanmasının sorumlusu olarak Genel Sekreter gösterildi. Oysa asıl sorumlunun sürekli ‘Şunu yapın, bunu yapın’ diyen siyasetçiler ve onların her isteğini yerine getiren valilerdir” dedi.

Giresun İl Özel Müdürlüğü’nün hangi vali döneminde ne kadar borçlandığını yazan Öztürk, “Borç toplamı katlana katlana 126 milyon lirayı bulmuş. Araştırıyorsunuz, AKP’li iş insanlarının iş makineleri kiralanmış” diye yazdı.

Soylu gazeteciyi hedef aldı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Saygı Öztürk’ün yazısı üzerine sosyal medya hesabı üzerinden yazılı bir açıklama yaptı.

Öztürk’ün yazısını ‘husumet’le yazdığını ileri süren Bakan Soylu, “Deveye 'Boynun neden eğri?' diye sormuşlar; 'Nerem doğru ki!' demiş. Saygı Öztürk’ün bugünkü yazısındaki eğrileri düzeltmek için aşağıda, açıklama zorunluluğu doğmuştur" diyerek yazıdaki iddialara sıraladığı 3 madde ile yanıt verdi. Soylu, açıklamasının sonunda da Öztürk'e “Bundan sonra Bakanlığımızın alacağı tüm kararları da onayınızı almak için gazetenizdeki adresinize göndereceğiz” diye seslendi.

Saygı Öztürk daha önce de Trabzon’da liyakat sahibi olmayan kişilerin adliyelerde akrabalık ilişkileri üzerinden yüksek mevkilerine gelmesini ele alan bir yazı yazmıştı. Öztürk, Trabzon’da belediye işçi kadrosunda işe başlayan Ali Ayvazoğlu’nun şu anda AKP milletvekili olan Bahar Ayvazoğlu ile evlendikten sonra özel kalem müdürü olduğunu, ardından da Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne atandığını anlatmıştı.

Yazıya Twitter hesabı üzerinden tepki gösteren Soylu, “Saygı Öztürk’ün bu yazısı namussuzluktur” dedi. Soylu “Bahar Hanım ahlaklı, faziletli bir kadındır. Ali Beye minnettarız, Trabzon turizmini ayağa kaldırdı. Bugünden sonra bu namus düşmanını kim muhatap alırsa, gözümde aynı namussuzluğun ortağıdır, haysiyet celladıdır” demişti.

Saygı Öztürk, Soylu’nun hakaretine şöyle yanıt vermişti:

“Yazılarımda, haberlerimde, kitaplarımda kimseye iftira, hakaret, hele de 'Namussuzluk' olmamıştır. Hata yapınca özür dilemeyi de bilirim. Gençlerimiz, kamuda çalışabilmek için kamu personeli sınavlarına, mülakatlarına girerken, arkasında siyasi güç olanlar, belediyede özel kalem müdürlüğüne sınavsız, mülakatsız alınıp, hiç çalışmadan memur yapılıyor ve devletin başka birimlerine kaydırılıyor. Ohh, ne güzel memleket… Ali Ayvazoğlu, eşinden ayrıldı, o dönem AKP ilçe teşkilatında sekreter, daha sonra İl kadın Kolları’na atanan Bahar Hanım’la evlendi. 2017’de, “AKP Kadın Kolları Başkanının kocasın hülle ile Trabzon İl Kültür Müdürlüğü’ne atanması”na ilişkin haber için Ali Ayvazoğlu, kendisini arayan Ali Ekber Ertürk’e 'Sayın Bakanımız Süleyman Soylu’nun takdiriyle geçiş yaptım. Milletvekili olan eşim üzerinden yükseldiğim doğru değil' dedi. Aynı kişinin, Ankara Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne atandığını yazdığımızda 'Namussuz' diyen ise Soylu oldu. Bir bakan, bu sözleri kendisine yakıştırıyorsa ne diyebilirim? Bakan twitleri araştırsa, Ekrem İmamoğlu’na hangi kadın milletvekili 'Yunanlı', Kemal Kılıçdaroğlu’na hangi müdür 'keMAL' yani 'Mal' diye yazdığını görür. Eğer, haberimle namusa dil uzatırsam o dili kendi elimle keser, yazan kalemimi kendi elimle kırarım. Bu böyle biline. Bahar Hanım’ı da, Ali Ayvazoğlu’nu da tanımam. Haksız atamaları örtmek için, kimse namus gibi kutsal kavramın arkasına sığınmamalı. Trabzon’da iş bekleyen binlerce gencin sözcüsü oldum. Hepsi bu kadar…”