Sovyetler'in Uçan Şehirleri

Georgii Krutikov adında cesur ve genç bir ütopyacı 1928'de ortaya çıkardığı çizimlerini ve kimi teorik formüllerini ölene dek sakladı. Sadece tezini dinleyen sınıf arkadaşlarının ve aile üyelerinin haberi vardı. Günün birinde Sovyetler bir nüfus sorunu yaşarsa tozlu raflardan tezini çıkaracaktı. 

Çağatay Yıldız

Yıl 1928. Vkhutemas Teknik Enstitüsü'nde bir Sovyet öğrencisi 11 senelik bu yeni devrimin çok sonrasını düşünmekle hatta çizmekle meşgul. Yeni devrim sanayiden, teknolojiye birçok alanda büyük işler yaparken  bu devrimin kadroları uzun bir süredir Sovyet coğrafyasının  elektrifikasyonu için de ciddi politikalar yürütmekte. Bu devrimci politikalara göre kent ile kırsal alan arasında bağlantı sağlanmalı, kırsaldaki cehalet ve  barbarlık  bu elektrik politikasıyla yok edilmeli.1

Öyle ki Lenin elektrifikasyon meselesinin önemini şu sözlerle dile getiriyor:

“Komünizm, Sovyet iktidarı artı bütün ülkenin elektrifikasyonudur”2

Sovyetler'de devrimden hemen sonra elektrifikasyon meselesiyle ilgili çok yol kat edildi. Genişleyen elektrik ağı bu büyük coğrafyayı sardı. Elektrifikasyonun popülerliği birçok kartpostal ve afişe de konu oldu.

Enstitüdeki öğrenci Georgii Krutikov da Sovyetler'in bu büyük atılımından etkilenen gençlerdendi. Uzun yıllar mimarinin yeryüzünden gökyüzüne taşınması gibi ütopik bir proje hakkında çalışan Krutikov enerjideki bu büyük dönüşümle birlikte projesinin bilimsel ayağını oluşturmaya çalışıyordu.

Georgii Krutikov çizimlerinde Sovyetlerin yaşam alanlarını bu enerjiyle havaya taşıyor ve kabinlerle bu havadaki şehirlere ulaşım sağlıyordu. Ona göre kentlerdeki sınırlı toprak ve nüfus artışına karşı uçan şehirler tasarlanmalıydı. Projesinde sanayi alanları, endüstriyel alanlar, eğlence alanları dünya üzerinde bulunurken yaşam alanları tamamen havaya taşınmıştı. Atom enerjisiyle havada bulunan binalara yolculuğun sağlandığı kapsüller bir kişinin oturduğu diğer yolcuların ayakta seyahat ettiği sade bir tasarıma sahipti. Bu kapsüller aynı zamanda su altında ve yerde de seyahat etmeye uygun tasarlanmıştı. 

Georgii Krutikov  dönemin atmosferindeki yükselen havacılık teknolojisinden etkileniyordu. Havacılık teknolojisiyle şehir mimarileri birleştirilmeli gök uçan şehirlerle delinmeliydi. Bu konuda Sovyetlerin ünlü roket teorisyeni ve hava gemileriyle ilgili çalışmalarıyla meşhur Konstantin Tsiolkovsky ile mektuplaştı. Tsiolkovsky’yi bu noktada tanımakta fayda var. Tsiolkovsky roket biliminin kurucusu olarak geçiyor. Büyük etki yaratan “Kozmik Uzayın Tepkili Motorlarla Keşfi” eserinde roketlerin dünya yerçekiminden teorik olarak nasıl kurtulup uzaya gideceğini kanıtlamış ve sonraları Sovyet uzay araştırmaları bu eser üzerine inşa edilmiştir. Sovyetler daha sonra birçok gezegene bu teoriden hareketle roketler fırlatmıştır. Hatta meşhur Sovyet-ABD uzay yarışında ABD’li bilim adamları da çalışmalarında Tsiolkovsky’u referans almıştır.

Bu cesur genç ütopyacı 1928'de ortaya çıkardığı çizimlerini ve kimi teorik formüllerini ölene dek sakladı. Sadece tezini dinleyen sınıf arkadaşlarının ve aile üyelerinin haberi vardı. Günün birinde Sovyetler bir nüfus sorunu yaşarsa tozlu raflardan tezini çıkaracaktı. 

Dönemin atmosferindeki büyük atılımlar Krutikov ve nicelerinin kafalarını gökyüzüne çevirmesine yol açtı.  Krutikov  belki tezini çıkarma ihtiyacı duymadı ama sonraları yeryüzündeki birçok toplu konutun mimarisinde çalıştı. Kafasını gökyüzüne diken bu ütopyacı gökyüzüne bakarken bazen yerin dibindeki Sovyet metrolarında da görev aldı. Moskova Park Kultury metro istasyonunun mimarisinde önemli bir rol oynadı. 

Uçan şehirler isimli bu çalışma  Krutikov’un ölümünden yıllar sonra bir yakını tarafından bulundu ve yayınlandı. Bu genç adamın üniversite bitirme tezi “Uçan Şehirler” gerek çizimleri gerekse cesareti ile büyük takdir topladı.

Sovyetlerin bir asır önce enerjide, mimaride, uzay bilimlerinde attığı bu adımlar hala konuşulmaya, tartışılmaya devam ediyor.

Bu büyük atılımların heyecanı, genç bir üniversitelinin koca bir şehri gerekirse gökyüzüne taşımasını sağlıyor. Kafamızı gökyüzüne çevirmemiz ve Krutikov gibi cesur olmamız dileğiyle.

  • 1. İlk yıllarda uygulanan kömür vb. enerji ambargolarını aşmak için de bu mesele hayati önem taşımaktaydı.
  • 2. Elektrifikasyon: Elektrik enerjisini endüstri, ulaşım ve gündelik yaşama uygulama