Somalı madenciler: Patronları korumayı bırakın!

Soma'daki Uyar Madencilik işçileri Ankara Yürüyüşünü'nü devam ettirirken Soma'da kalan işçiler ve aileleri gidenlere destek için bir basın açıklaması yaptı.

Haber Merkezi

Soma'daki Uyar Madencilik işçileri Ankara Yürüyüşünü desteklemek için bugün saat 12'de Soma Kaymakamlık meydanında bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Bizler, 14 yıldır ölüm ve iş kazası tazminatı alamamış, maden ocağının kapatılması sonrası 8 yıldır kıdem, ihbar ve maaş alacakları ödenmemiş 748 Uyar Madencilik işçisi ve aileleriyiz. Bugüne kadar gidilmedik yok, çalınmadık kapı bırakmadık. Siyasi partilerin ilçe başkanları, il başkanları, kaymakam, belediye başkanı, valilik, milletvekilleri, parti grup başkanvekilleri, TKİ genel müdürlüğü, enerji bakanlığı, çalışma bakanlığı, başbakanlık hepsiyle görüştük. 8 yıldır tek bir adım bile atılmadı, sözler verildi tutulmadı. Tüm hukuki yollar etkisiz ve sonuçsuz kaldı.

Temmuz ayında çıkan torba yasa ile Soma Kömürleri A.Ş'ye ait ocaklarda çalışan 3500 maden işçisinin tazminatlarının ödenme yolu açıldı ama biz Uyar Madencilik işçileri bu yasanın dışında tutuldu. Neden?

Patronlara milyarca liralık ödüller, teşvikler, hibeler

Madencilerin haklarını gasp ederek servet biriktiren, işledikleri suçlara rağmen yargılanmayan patronlara milyarlarca liralık vergi afları, ödüller, teşvikler, hibeler, ruhsatlandırmada yeni kolaylıklar sağlanıyorken biz işçilere yönelik yeni bir düzenleme yok.

Görüyoruz ki devletin gücü ancak hakkını arayan işçiye yetiyor. Patron Azim Uyar ise el üstünde tutulup, korunuyor kollanıyor, yetmezmiş gibi 2 yeni maden sahası ruhsatı veriliyor. Bugün hakkımız olan talep edip yürümek istediğimizde bize reva görülense yasak, polis barikatı, gözaltı, biber gazı... Artık KORKMUYORUZ! Yıllarca yerin yedi kat altında işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarının uygulanmadığı ocaklarda çalıştık, ciğer tükettik, iş kazalarında gözlerimizi, kolumuzu, bacağımızı kaybettik, iş cinayetlerinde yanı başımızdaki arkadaşlarımızı yitirdik. Yıllardır açlıkla mücadele ediyoruz, artık korkmuyoruz.

Patronları korumayı bırakın, madencinin hakkını verin.

Tekrar ilan ediyoruz, KORKMUYORUZ, taleplerimiz kabul edilene kadar evimize dönmeyeceğiz...

Buradayız, ayakta, sokakta ve tetikteyiz. Ankara yürüyüşümüzde yapılacak herhangi bir saldırıda sanmayın ki vazgeçeceğiz, buradan yola çıkarız, tüneli kazar Ankara'ya varırız.

Direne direne kazanacağız!
Yaşasın Onurlu mücadelemiz!

748 Tazminat Mağduru Uyar Madencilik İşçileri"

'25 bin lira para alıyorlar, askıya ekmek asıyorlar'.

Soma'da eyleme katılan ve kendisi de maden kazasında engelli kalan İdris Sarıkaya, “Ben eşimin eline pazar parası veremiyorum. Evimin giderlerini karşılayamıyorum. Bana 525 lira engelli maaşı bağladılar. Bu mudur adalet?” sözlerini kullandı.

Eşi madenci olan bir kadın ise "600 tane adam belki 25 bin lira para alıyorlar. Askıya ekmek asıyorlar. Ekmek asmayacaksınız arkadaşım para vereceksiniz ki millet kendi ekmeğini kendi götürecek” dedi.

"Ekmek asmayacaksınız arkadaşım para vereceksiniz ki millet kendi ekmeğini kendi götürecek” diye konuşan kadın, çocuğunun jandarmadan korkar hale geldiğini kaydederek, “Nasıl korkmayacak, babasını gözaltına alıyorlar.” sözlerini ekledi.

Manisa’nın Soma ve Ermenek’in Karaman ilçelerindeki maden işçileri, ödenmeyen ücretleri ve kıdem tazminatları için Ankara’ya yürümeye çalışıyor. Soma’daki işçiler Salihli’ye ulaşırken, burada bekleyişlerini sürdürüyor. Ermenek’teki işçiler ise Kaymakamlığı ile görüşmeyi sürdürüyor. İşçilerin bu akşam basın açıklaması yapması bekleniyor.

'Çıkan gözün, kopan bacağın bedeli bu mu?'

Soma’da yürümek isteyen işçilerin aileleri ve geride kalan arkadaşları da destek amacıyla basın açıklaması yaptı. Soma Meydanı’nda gerçekleşen açıklamada maden kazasında ayağını kaybeden İdris Sarıkaya ve gözünü kaybeden Ali Kandemir konuştu. Sarıkaya, Salihli yürüyüşüne kendisinin de katıldığını ve gece yarısı jandarma tarafından gözaltına alındıklarını hatırlatarak, “Gözaltına aldılar. Sabahın 5’inden öğlenin birine kadar aç susuz jandarma karakolunda bekletildik. Çıkan gözün, kopan bacağın bedeli bu mu?” diye sordu.

“Bu kopan bacağın, çıkan gözün bedelini ödeyecekler” diyen Sarıkaya, gelecek nesillerin kendileri gibi mağdur olmaması için eylem yaptıklarını vurgulayarak, “Ben eşimin eline pazar parası veremiyorum.  Evimin giderlerini karşılayamıyorum. Bana 525 lira engelli maaşı bağladılar. Bu mudur adalet?” diye konuştu.