soL'dan: Unutturmama hakkı

Unutulma hakkı çağdaş hukukun bir parçası. Yurttaşların böyle bir hakka sahip olması toplumun sağlığı için de gerekli. Bir de unutturmama hakkı var!

soL


Ülkemiz mahkemelerinin soL'da yayımlanan haberlerle ilgili sıklıkla erişim engelleme kararları aldığı okurların malumu. Biz mümkün olduğunca bu kararları haber yapıyor, okurların hangi konuda engellendiklerini bilmelerini sağlıyoruz.

Haberini yapmadığımız erişim engelleme kararları da var. Bunların bir kısmı toplumun, özel olarak soL okurlarının yeterince engelsiz bir şekilde bilgi ve fikir sahibi olduğunu düşündüğümüz konularda alınmış kararlar. 

Bir kısmının üzerinde de açıkçası "bu kadar da engelli olduğumuz düşünülmesin" diyerek durmuyoruz. Bildiğiniz üzere, yeni yargı düzeni AKP'nin biraz yakınından geçmiş olanların bile herhangi bir mahkemeye gidip, "eltimin kaynıyla Azaplı Belediyesi'nden aldığımız işporta tezgahı iznini haber yaparak itibarımla oynanmış bu haberde" diyebiliyor ve erişim engelleme kararı aldırabiliyor. Boş iş... Bunları da her seferinde haber yapmaya lüzum yok.

Az sayıda erişim engelleme kararı var ki, "anlayışla karşılıyoruz."
Bunların bir kısmı unutulma hakkına sığınıyor. Unutulma hakkı, hele bizim gibi insanları damgalamaya meraklı toplumlarda, sıradan insanları, giderek toplum sağlığını korumak adına gerekli bir hukuk ilkesi. İnsanlar değişiyor, yaşadıklarından ders çıkartıyorlar. Herkes için geçerli, yaşam deneyimi içinde yapılan hatalar insanın kendisinin hafızasından silinmiyor ama unutulmasını istiyor, haklı olarak. Yola devam edebilmek için.

Ve dediğimiz gibi, unutulma hakkı topluma sürekli bir şeyleri unutturmak, toplumsal hafızayı sürekli sıfırlamak ihtiyacında olanların, suçlarını gizlemek için her olanağı kullananların değil ama yurttaşların selametini gözeten hukuki bir ilke.

Sınır nerede çiziliyor?

Çok basit. Toplumsal çıkarda, kamusal faydada çiziliyor. Unutulma hakkı basitçe bir bireysel hak değil çünkü. Bir toplumsal anlaşma. Toplum çıkarının, kamusal faydanın unutmamayı gerektirdiği bir konuda unutulma hakkından söz etmek düpedüz sahtekarlık.

Kamu görevinde yapılanlar, yolsuzluklar, hırsızlıklar, yetkinin kötüye kullanılması, işkence...

Devlet içinde yapılanmış bir çetenin parçası olarak hayata geçirilmiş fiiller...

Halk düşmanlarının unutulma hakkı sadece bir şaka olabilir.

Bugünlerde internet yasakları bağlamında gündeme getirilen unutulma hakkı da kötü bir kara mizah örneği. 

AKP'nin kendi geçmişini silmeyi amaçladığı da söyleniyor, Gülen cemaatiyle geçmişte kurduğu ilişkileri, Erdoğan'ın, kimi bakanlarının Fethullah Gülen'le verdiği pozları "unutulma hakkına" sığınarak yok etmek peşinde oldukları...

Bu tam böyle olmayabilir. Bu kademedeki kişiler için bu hafızanın silinmesi zor. Üstelik tersine, aslında unutulmuş ya da kanıksanmış olan, "kandırıldık" denilerek idare edilebilen şeyleri hatırlatmaya da yarayabilir.

Ortada bir kötü niyet olduğuysa kesin. Belki çok bilinmeyen, çok göz önünde olmayan kimi unsurlar için bir tam temizlik isteniyor. Cemaat örgütlenmesi içinde yer almış, bir Hüseyin Gülerce olmasa da temize çıkartma ihtiyacı duyulan geçmişe sahip olan yandaşlar için bir çıkış aranıyor olabilir.

Hatta tüm bunların ötesinde, bu kapı açılarak, "siz biat ediyorsanız biz unutmaya hazırız" mesajları da veriliyor olabilir.

Bakacağız.

Şimdilik şunu söyleyebiliriz.

Sizin unutulma hakkınız varsa, bizim de unutturmama hakkımız ve unutturmama görevimiz var.

Ve bunu her koşulda yerine getiririz.