'Sendikadan çıkmazsanız sizi de, eşinizi dostunuzu da ücretsiz izne çıkarırım' tehdidi

LCW, Kinetix, Loft, Koton, Defacto, U.S. Polo ASSN gibi markalara üretim yapan Çiftçiler Ayakkabı, sendikalı olan işçileri hedef aldı.

Haber Merkezi

Deriteks Sendikası LCW, Kinetix, Loft, Koton, Defacto, U.S. Polo ASSN gibi markalara üretim yapan Çiftçiler Ayakkabı'da örgütlenirken işyerinde çoğunluğu sağladı.

Bu gelişmenin ardından patronun işçilere yönelik saldırıları başladı.

Sendikadan yapılan açıklamada, "İşyerinde sendikal faaliyetlerden haberdar olan işveren sendikaya saygı duymamış ve işçilere baskılar başlamıştır.  Çiftçiler Ayakkabı yönetimi şu sıralar asıl işi olan ayakkabı üretmeyi bir kenara koydu işçileri sendikadan nasıl istifa ettiririz diye aylardır bir çaba içinde. Şu sıralar Çiftçiler Ayakkabı'da kaç işçi verimli çalışmış ne kadar kaliteli üretim yapılmış bunun bir önemi yok, tek önem verdikleri şey bugün kaç işçi sendikadan istifa etti, kim sendikaya üye oldu bunun çetelesi tutuluyor" denildi.

Sendikalaşma ile birlikte faaliyetlere katılan işçilerin ücretsiz izin saldırısı ile karşılaştığı vurgulanırken, açıklamada şöyle denildi:

Çiftçiler yönetimi işçilere “sendikadan çıkın, iş bulamazsın ortalık işsiz kaynıyor” diyor. İşçilere “sendikadan çıkın yoksa seni ücretsiz izine çıkarırım” deniyor. Bu da yeterli gelmediğinde daha da ileri giderek “sadece senin değil, eşin dostun da burada çalışıyor, onları da göndeririz” deniyor.  Yani Çiftçiler Ayakkabı işvereni işçilere “burada TC Devleti Anayasası ve yasalar sökmez. Burada kanun benim. Siz de benim emirlerime karşı gelemezseniz. Gelirseniz sizleri süründürürüm” demeye çalışıyor. İşçiler açlık ve yoksullukla terbiye edilmeye açlışılıyor. Sokakta savunmasız bir hayvanla yediği ekmeği içtiği suyu merhametle paylaşan bu işçilere bunu yapmak insanlık dışıdır, ayıptır, günahtır. Bu yapılan hiçbir vicdana, ahlaka ve dine sığmaz. 

İşyerine ve işverenine en ufak kötülüğü olmayan ve sadece evine ekmek götürme derdinde olan işçilere yapılan tam bir zulüm örneğidir. Ancak Çiftçiler işvereni şunu iyi bilmeli ki, bu işçiler her gün sizlerin anayasaya ve yasalara karşı suç teşkil eden zorbalığınıza katlanmak zorunda değil. Biz hakkımızı her yerde ararız ve sonuna kadar savunmaya hazırız. Bu insanları mecburiyetlerini istismar ederek, işçileri adeta bir cendereye sıkıştırıp, iradelerine ket vurmaya hiçbir hakkınız yok. Bu işçiler sadece anayasal haklarını kullandı diye işyerinde fırtınalar koparıyorsunuz. Hak dediğimiz şey herkes için var. Temel bir insan hakkı olan sendikalaşma hakkına saygı duyun. Ve bir an önce işyerinde bu baskıları durdurun. Bu işçileri kendi ellerinizle işyerine düşman etmeyin. Böyle devam ederse siz kendinize kötülük yaparsınız. Bu işçinin bu işyerine hiçbir surette yapmadığı şeyleri kendi ellerinizle yaparsınız. 

Diyaloğun kaybedeni olmaz. Gelin ne derdiniz varsa masada konuşalım. Her gün içeride psikolojik harp oluşturmaya, her gün tepelerinde ceberut gibi dikilme hakkını hiç kimse size vermiyor. İnsanlara baskı yapmayı, germeyi bırakın. Bırakın bu insanlar ekmeğini ayakkabıdan çıkarmaya devam etsin. Çatışmayı her gün körükleyen bu adımlardan vazgeçin. Birçok yönetici ve idari kadronuz aklını bu işe vermiş ve ne yapıp etsek de bu işçileri istifa ettirsek diye uğraşıyor. Ancak emin olun nafile bir çaba içindeler.  Bu işleri bırakın. Çetele tutmayı bırakın. Uğraşmayın. Bizi bölemezsiniz. Bizi ayıramazsınız.  Her gün bu kadar düşünmek yerine bu enerjinizi diyaloğa ayırmış olsaydınız bugün emin olun bu işyeri de çok daha iyi bir noktalarda olurdu. “Benim param da var, gücüm de var, istediğimi yaparım” diyerek bu işler olmaz. Burada ekmek yiyen işçilerin ahını alıyorsunuz. Bu insanların beklentisini, umutları sizin tüm sermayenizden daha güçlü.  Şunu bilin ki bu fabrikada işçiler artık işine odaklanmak istiyor. Sizlerden ne nasihat ne de tavsiye istiyor. Bu işçinin sizlerden beklediği tek bir şey var. O da sizin işinizi yapmanız! Bugün Çiftçiler işçisi işini yapıyor, ancak işini iyi yapmayan birileri var o da Çiftçiler yönetimidir. Çiftçiler Ayakkabı’nın bazı yetkilileri kendi işleri dışında işlerle meşgul ve epeydir de işlerini savsaklıyorlar. Kendi işlerini yapmadıkları gibi işçilerin kaliteli üretmesine, verimli çalışmasına da mani oluyorlar. Her gün işçinin moralini bozuyor, sürekli taciz ediyorlar.  Yetmiyor işçileri tehdit ediyorlar. Ayakkabı üretmeyi değil, fitne, fesat, dedikodu üreterek iş barışını bütünüyle bozuyorlar. Bunu bir işçi yaptığında bunun yasalarca karşılığı bellidir.  4857 sayılı iş Kanunun Madde 25/II’ ye göre ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareket ediyorlar. Hakkaniyetli olun. Adaletli olun. En başta vicdanlı olun. Eğer işyerinizin disiplin prosedürü herkes için geçerli ise, eğer herkes eşit haklara sahip ise müdürleriniz amirleriniz için de disipşin işlemi yapın da bizde sizin adaletinize inanalım. 

Bugün Çiftçiler Ayakkabıda yaşanan hukuksuz uygulamalar bu firmayı ileri taşımaz, sadece aşağı çeker. Bundan ne sanayici ne de işçi kazançlı çıkar. Dünya’nın neresine bakarsanız bir ülkenin gelişmişlik seviyesi adalet ve hukuk sisteminin gelişkinliği ile orantılıdır. Neresi olursa olsun bir yerde eğer huzur, barış, hukuk, adalet ve güven yoksa, orası çoraklaşmaya gelişememeye mahkumdur. Çiftçiler işyerini bu işçiler için bir hapishaneye çevirmeyin. Yunus Emre’nin sözünü hatırlatmak isteriz: “Zulüm ile âbâd olanın ahiri berbad olur”

Çiftçiler Ayakkabı bu zihniyetten kurtulmadığı sürece bu firmanın gelişme şansı ne yazık ki olamayacaktır. Gelişim insan haklarını çiğneyerek olmaz. İşçisi ile sürekli sorunlu olan bir yönetimin asıl kendisi sorunludur. 

Bu ısrarımız şu anda yapılanların işyerinin ve işçinin zararına olduğunu gördüğümüz içindir.  Biz çaresiz değiliz. Bu işyerinde olan bitenlerde sadece bu işyeri ile sınırlı kalmaz. İçeride bu baskılar devam ettikçe alanlar ve meydanlara çıkarak sesimizi her yer de haykırmaya hazırız. Üretim yaptığınız tüm müşterilere sosyal sorumluluk geliştirmeleri için sesimizi ulaştırmaya hazırız. Mağazalarının önlerine gitmeye hazırız. Uluslararası kamuoyuna taşımaya hazırız.  Bunu daha önce sendikal haklara saygı duymayan bir çok işyerinde yaptık. Yine yaparız. İşçilerin başına gelenleri her yerde tüm networklerimizle paylaşır sesimizi duyururuz. Siz baskıyı sona erdirmediğiniz sürece bizim bunları yapmaktan başka seçeneğimizin olmayacağını bilmenizi istiyoruz. Biz ne pahasına olursa olsun Çiftçiler işçisinin hakkını ve hukukunu her fırsatta savunmaya devam edeceğiz. İşçilerin derdini sıkıntısını çözmek istiyorsanız bunu sendikasız bir çözümü yoktur ve bunu aklınızdan çıkarın. 

Bir kez daha Çiftçiler İşverenine sesleniyoruz. Bu işyerinde sendikamız çoğunluğu sağlamış ve yetki beklenmektedir. Gelin aklı selimle davranın ve işçilerin tercih ettiği sendikamız DERİTEKS ile masaya oturun. Bu işi uzatmanın ne bir anlamı ne de bir mantığı var. Sorunları masada konuşmaya hazırız.