Pandeminin etkisiyle son üç ayda daraldıktan sonra Haziran'da artışa geçen toplam sanayi üretimi, Temmuz ayında yeniden yıllık bazda %0,4'lük bir daralma sergiledi. Takvim etkisinden arındırılmış olarak ise toplam üretimin yine yıllık bazda %4,4'lük bir artış sergilediği görülüyor.
Ancak, pandeminin yarattığı olağanüstü koşullar göz önünde bulundurulacak olursa, üretimi geçen yılın aynı ayı ile kıyaslamanın, sanayinin genel gidişatı açısından çok açıklayıcı olmayacağı, takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış toplam üretimin aylık seyrinin bu dönemde daha fazla yol gösterici olacağı aşikar. Bu açıdan bakınca, toplam üretimin Mayıs ortası ve Haziran aylarındaki yeniden açılma dönemlerindeki %20'lere varan aylık artışların ardından, Temmuz'da %8,4 ile hafifleyerek devam ettiği ve üretimin düzey olarak hemen hemen pandemi öncesi seviyeleri yakaladığı görülüyor. Ekonominin büyük oranda kapandığı ve gerek üretimin gerekse de toplam talebin keskin düşüş gösterdiği ayların ardından bu çok da şaşırtıcı değil, nitekim dayanıklı mal siparişlerindeki artışların işaret ettiği ertelenen talep etkisi bunu doğrular nitelikte.
Diğer yandan, asıl açıklayıcı olacak olanın sonbahar verileri olduğunu; gerek pandeminin dünya ve Türkiye'deki seyri, gerekse de Türkiye'deki politik risklerin belirleyici olacağını eklemek gerekiyor.