Samsun’da ve Atakum ilçesinde “Omuz ver, kadına yönelik şiddet son bulsun” çağrısı kapsamında çalışma yürüten Komünist Kadınlar, Atakum Semtevi bahçesinde aynı başlıkla bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte Avukat Ayşen Ulutaş, İstanbul Sözleşmesi’nin içeriği hakkında ayrıntılı bilgi vererek ilk imzacı ülke olmasına rağmen AKP’nin neden sözleşmeyi tanımadığını anlattı.
AKP döneminde kadın işsizlik oranının % 45,3 oranına çıktığına dikkat çeken Ulutaş, “Düzen kadını bulduğu yerde öldürüyor, sömürüyor, şiddete ve mobinge maruz bırakıyor. Son iki hafta hariç beş ayda 119 kadının katledildiğini belirten Ulutaş, kriz ve salgınla birlikte ev içi şiddetin de daha çok arttığını, kadın cinayetlerinin tekil örneklere ve faillerin sapkınlığına indirgenemeyeceğini, sistematik olduğunu , yasaların ve dinci gericiliğin kadınlara bakışının katilleri cesaretlendirdiğini söyledi.
AKP iktidarında kadın cinayetlerinde yüzde 500 artış
Daha sonra söz alan TKP İl Başkanı Belma Nur Kartal, “Son bir yıldır 500’ün üstünde kadın vahşi yöntemlerle katledilirken izleyen, Pınar’ın katilini adliyeye götürürken, koronavirüs bulaşmasın diye katile maske takacak kadar hijyene önem veren bir hükümet var. Kadınlar, çocuklar ve hayvanların yaşam hakları her dönemde tehdit altındaydı ancak AKP’nin iktidar olduğu 2002’den bu yana 18 yıldır işlenen cinayetler, taciz ve tecavüzler ayyuka çıkmıştır.” dedi.
İktidar İstanbul Sözleşmesini çöpe atarak kadın cinayetlerini seyretmeye devam etmek istiyor.
18 yılda kadın cinayetlerindeki artışın yüzde 500’e yakın olduğunu belirten Kartal “ ‘Kocanız vurmaya kalkarsa yemekten sonra çayın yanında uygun dille nedenini sorun’ diyebilen bir Diyanet var. ‘İstanbul Sözleşmesi bize yapılan bir saldırıdır, Türkiye derhal çekilmelidir’ diye Meclis’i göreve çağıran bir Memur-Sen Kadınlar Komisyonu var. Çünkü, sözleşme taraf devletlere, kadına şiddet ve tecavüze yönelik yaptırımları zorunlu kılıyor. Kadın cinayetlerini seyreden iktidar, elini kolunu bağlayacak olan sözleşmeyi de çöpe atarak seyretmeye devam etmek istiyor.” diye sözlerine devam etti.
‘Kadınları yaşatacak olan sosyalizmdir’
Kartal, “AKP’den önce kadının adı yokmuş. Şimdi bırakın adını, bedeni de yok, çünkü binlerce kadın onların iktidarında katledildi. Kadın cinayetlerinin nedeni bu düzendir; yıkılmadığı sürece kadınlar ölmeye devam edecektir. Erkeğin politik dönüşümünü, kadını kendi eşiti görmesini sağlamak da biz kadınların mücadelesinin önemli bir parçasıdır. Yoksa bunca önemi ve değerine karşın tek başına ‘İstanbul sözleşmesi de kadınları yaşatmaya yetmeyecek. Kadınları yaşatacak olan sosyalizmdir.” diyerek mücadeleye çağırdı.
Soru ve katkılarla devam eden etkinlikte mahalle sakinlerinden bir yurttaşın “Ben dindar bir insanım. Kötülere ve zalimlere karşıyım. Annelerin çocuklarına doğru eğitim verip sevgiyle büyütmesi önemli. Tabii iktidardakiler de gerekli yasa ve önlemleri almadıkları için suçlu ve sorumludur. İstanbul Sözleşmesinin içeriğini bilmiyordum örneğin… Sosyalizm de İslamiyet de yoksula sahip çıkıyor aslında.” sözlerine Komünist Kadınlar kadın cinayetlerinin failleriyle ilgili sorumluluk ve yükümlülüğün annelere neden yüklenemeyeceğini açıklayarak sosyalizm ve İslamiyet benzetmesini de “Biz yardım edilen yoksullar değil, o yoksulluğu yok etmek, eşitlik istiyoruz.” yanıtı verdiler.