Salgını her yere taşıyabilecek karar: 'Çok erken davrandılar…'

AKP’nin 1 Haziran itibariyle seyahat sınırlamasını tamamen kaldırması sonrası 2 milyon kişi büyük kentlerden özellikle sahil bölgelerine, memleketlerine ve tarım bölgelerine doğru yola çıktı. 65 yaş izni sonrasında da yaklaşık 2 milyon kişi şehir değiştirirken, bu yolculukların faturasının ağır olabileceği belirtiliyor.

Ali Ufuk Arikan

AKP’nin 1 Haziran itibariyle salgın önlemlerini gevşetmesi, seyahat sınırlamasını ise tamamen kaldırması tartışma konusu olmaya devam ediyor. AKP’nin söz konusu kararı sonrası 2 gün içinde 2 milyon kişinin şehir değiştirdiği öğrenilirken, yine kısa süre içinde 65 yaş üstü 910 bin kişiye refakatçileriyle birlikte seyahat izni verildiği öğrenildi. Refakatçilerin sayısının birden fazla olduğu çok sayıda izin de bulunurken, 10 günlük bir süreçte toplam 4 milyon kişinin şehir değiştirdiği değerlendiriliyor.


Başka şehirlere gidişlerin en yoğun olduğu kentler Ankara ve İstanbul olurken, salgın günlerinde bu seyahatlerin olası risklerini Ankara Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut ile konuştuk.

‘Seyahatlerin salgına etkisine ilişkin elimizde veriler var’

Seyahatlerin salgın üzerindeki etkisine ilişkin ellerinde veriler bulunduğunu belirten Bulut, “Salgının resmen başladığının açıklandığı günlerde, seyahat yasağı kararı henüz açıklanmadan önce büyük kentlerde salgına yakalanırız endişesiyle çok sayıda kişi memleketlerine gitmiş ya da şehir değiştirmişti. Bunun zararlarını Anadolu’da birçok ilçeye virüsün taşınmasıyla görmüştük. Birçok ilçe ve mahalle bu nedenle karantinaya alınmıştı” dedi.

‘Ülke geneline yayacak bir adım’

İnsanların salgın günlerindeki seyahat halinin bulaşıyı da arttırdığını, salgının yayılmasına neden olduğunu vurgulayan Bulut, bu son kararla benzer bir yayılmanın bu kez ülke genelinde görülebileceğine işaret etti.

‘Virüs sahillere, yazlık yerlere, tarım alanlarına taşındı’

Çok sayıda insanın yazlıklarına, tatil bölgelerine gittiğini, yine çok sayıda kişinin de tarım faaliyeti için şehir değiştirdiğini dile getiren Bulut, “Büyük kentlerden diğer kentlere yapılan bu yolculuklar, aslında salgının da buralara taşınması anlamına geliyor” dedi.

‘Gıda güvenliği de tehlikede’

Tarım faaliyetleri için yapılan bu seyahatlerin gıda güvenliği konusunda da büyük risk anlamına geldiğine dikkat çeken Bulut, tüm bu başlıkların iyice gözden geçirilmesi sonrası böylesi bir adımın atılması gerektiğini ancak bunun yapılmadığını söyledi.

‘Erken hareket edildi, 2-3 hafta daha beklenmeliydi’

Seyahat kısıtlamasının elbette eninde sonunda kaldırılması gerektiğini ancak bunda acele edildiğini belirten Bulut, “Bu önlemlerin gevşetilmesi için 2-3 hafta daha beklenmesi gerekiyordu. Salgının günlük seyrinin 100’lü vakalara indiği, ölüm sayısının tek sayılara düştüğü bir aşamada bu kararın alınmasının daha doğru olacağını düşünüyoruz. Bu sürecin beklenmesi riskin çok daha aza indirilmesi anlamına gelecekti. Bu nedenle çok erken ve tedbirsiz bir adım atıldığı kanısındayız” ifadesini kullandı.