Salgın sonrası dünya: Kadın istihdamını zor günler bekliyor

2008’de 'Büyük Durgunluk' olarak bilinen son ekonomik krizde, ABD’de işini kaybedenlerin yüzde 70’i ağırlıklı olarak inşaat ve imalat sektöründe yer alan erkeklerdi. Dünyayı sarsan Covid-19 salgını günlerinde ise topun ucunda, kadınlar duruyor.

Haber Merkezi

ABD’de garsonlar, kreş çalışanları, kuaförler, otel çalışanları ve diş teknisyenleri, Nisan ayında işlerini kaybeden 20,5 milyon kişi arasında öne çıkıyor. Bu tablo, 1929’daki Büyük Buhran'dan bu yana görülen en yıkıcı işsizlik anlamına geliyor. Ülkede 1948'den bu yana cinsiyete göre de raporlanan çalışma istatistikleri, Nisan ayında bildirilen yüzde 16,2’lik kadın işsizliği oranına bugüne dek hiç ulaşmamış. Bu sayı, erkeklerde bildirilen işsizlik oranından 3 puan fazla.

Salgından önce ABD’li kadınlar, sağlık, eğitim gibi gibi bakım hizmetlerini içeren sektörlerde yüzde 77’lik bir oranla yer alıyorlardı. Şimdiyse bu sektörlerde kaybedilen işlerin yüzde 83’ü, kadınların kaybı olarak bildiriliyor. Bu kadınların birçoğu, kasiyerlik, otel katipliği, ofis resepsiyonistliği, hastane teknisyenliği, öğretmen yardımcılığı gibi en düşük ücretli işlerden bazılarını üstleniyordu. Yine perakende ticaret işgücünün yarısından daha azını oluştursalar da, kadınlar buradaki iş kayıplarının da yüzde 61'ini yaşadılar.

Aralık 2019’daki raporlar, ABD tarihinde ilk kez kadınların yüzde 50,04 ile çalışma hayatını domine ettiğini gösteriyordu. Ağırlıklı olarak kadınların yer aldığı sektörler başta olmak üzere, geleneksel sanayide de kadınların istihdamında bir artış olması ve toplam istihdamda kadınların oranının daha yüksek hale gelmesi, kapitalizmin yönelimlerine işaret eden önemli bir veriydi. Ülkenin en düşük ücretli 40 işindeki 22,2 milyon işçinin yaklaşık üçte ikisinin kadın olması, “düşük ücretlendirme”nin istihdamda kadınlara açılan alanın genişlemesinin kaynağı olduğunu düşündürüyordu. Bir başka veri de, bu işlerde çalışan çocuk sahibi kadınların üçte ikisinden fazlasının, aileleri için tek veya birincil gelir kaynağı durumunda oluşuydu.

Ancak virüs, kadınların ABD tarihinde ilk kez çalışan nüfusun çoğunluğuna ulaşmasından sadece aylar sonra, dengeyi eskisi lehine bozdu. Salgın burjuvazinin yönelimlerinde zorunlu değişikliklere, yeni denge arayışlarına yol açabilir gibi görünüyor.

‘Normalleşme’ kadınları işe döndürecek mi?

Burjuvazinin “normalleşme” dediği süreç başlasa dahi, özellikle düşük ücretli bakım işlerinde yaygın şekilde çalışan kadınların işe dönme olasılıklarının zayıf olduğu düşünülüyor.

2008’de erkekler en büyük iş kayıplarını yaşamış olsa dahi, kadınların işe dönüşündeki iyileşme çok daha uzun sürmüştü. Örneğin Haziran 2009-2011 tarihleri arasında ABD’de 281 bin kadın işini kaybederken, 805 bin erkek iş sahibi olmuş. Bu kayıplar ağırlıkla, kamu sektörünün gittiği kesintilerinden kaynaklanmış.

Günümüzde de ABD’de kamu sektöründeki işlerin yüzde 58’i kadınların elinde. Önümüzdeki zamanlarda kaynaklarda daralma bekleyen ABD’li ekonomistler, özellikle kamu okullarında çalışan kadınların işlerini kaybedeceğini düşünüyor. Bu durum, çalışan anneler için ikincil bir yıkımı getirme ihtimali barındırıyor. Restoranlar, oteller, mağazalar tekrar açılabilir ancak kaynakların geri çekilmesi nedeniyle açılamayacak kreşler, pek çok kadının işe dönmek için ihtiyacı olan çocuk bakım hizmetine erişememesi anlamına gelebilir.

Birçok kadın,  çocuk bakım masraflarını karşılamak için dahi yeterli para kazanamazken, salgınla birlikte iş daha tehlikeli bir boyuta sıçradı. Kreşlerin hastalığı yayma ihtimali ve hastalık kaynaklı maliyetler de, artık kadınların zihninde dönüp duran matematiğin bir parçası olacak.