Geçtiğimiz haftaya kadar sadece hastanelerde yaşanan ölümlerin bildirildiği Fransa’da, huzur evlerinde kalan çok sayıda yaşlının hayatını kaybettiği ve istatistiklere dahil edilmediği ortaya çıktı. Huzur evlerinden gelen sayıların bölge bölge toplam ölü sayılarına dahil edilmesinin ardından 6 Nisan günü toplam ölü sayısı bin 427 kişilik bir artışla 10 bin 328’e yükselirken, Fransa ölü sayısı 10 bini geçen dördüncü ülke oldu. Ölümlerin 607’sinin hastanelerde, 820’sinin ise huzurevlerinde kaydedildiği bildiriliyor. Fransa’da hastanelerdeki toplam vaka sayısı 78 bin 167’e ulaşırken huzurevlerindeki onaylanmış ya da muhtemel vaka sayısının 30 bin 902 olduğu belirtiliyor.
KESİN ÖLÜ SAYISI BİLİNMİYOR
Geçtiğimiz hafta Salı gecesi Grand Est bölgesi sağlık yetkilileri, 629 huzurevinin üçte ikisinin salgından etkilendiğini ve huzurevlerinde kalan 570 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Bu açıklamanın ardından Fransa’nın resmî olarak bildirdiği ölü sayılarına huzurevlerinde hayatını kaybedenlerin dahil edilmediği anlaşıldı. Perşembe günü itibariyle açıklanan toplam ölü sayılarına huzurevlerinden bildirilen rakamların da eklenmesiyle, Covid-19 kaynaklı ölüm oranlarının, o güne dek İtalya ve İspanya gibi diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha olumlu bir tablo çizilen Fransa’da da benzer bir seyir izlediği görüldü. Ancak ülkedeki binlerce huzurevinden henüz bilgi gelmediği, bu nedenle salgında şu ana kadar kaç kişinin hayatını kaybettiğinin tespit edilemediği belirtiliyor.
ÖNLEMLER YETERSİZ
Fransa’da kamuya ait ya da özel sektör tarafından işletilen 7 ile 10 bin arasında huzurevi bulunuyor. Bu huzurevlerinde kalan 700 binden fazla yaşlının önemli bir kısmı 80 yaşın üzerinde ve demans gibi ağır hastalıklardan mustarip. Fransız hükümetinin salgına karşı özellikle korumasız oldukları bilinen bu insanlar için gereken önlemleri almakta geciktiği, Mart ayında huzur evleri ziyarete kapatılmış olsa da, özellikle Paris ve Doğu Fransa açısından çok geç kalındığı ileri sürülüyor. Huzurevleri için alınacak önlemler çerçevesinde, yaşlıların ayrı odalarda tecrit edilmesi ya da huzurevleri dışında ayrı merkezlere nakledilmeleri seçeneklerinin tartışıldığı, Fransız hükümetinin birinci seçeneği tercih ettiği belirtiliyor.
Radio France’ın haberine göre ziyaretlerin ve aile desteğinin kesildiği koşullarda, ayrı odalarda tecrit edilen yaşlılar için yalnızlık ve üzüntü bile başlı başına bir ölüm nedeni haline gelebiliyor. Fransız hükümeti huzurevlerinde yaygın test, tecrit ve maske tedariki gibi önlemlerin alındığını ileri sürse de, özellikle demans hastaları için tecrit uygulamasında güçlüklerle karşılaşıldığı belirtiliyor. Huzurevlerinde çalışan hemşirelerse sosyal medya vasıtasıyla, huzurevlerinin çok kötü durumda olduğunu, yetersiz sağlık ve koruma koşulları nedeniyle sağlık çalışanlarının da istifa ettiklerini dile getiriyor.
FRANSA YALNIZ DEĞİL
Avrupa’da özellikle huzur evlerinde yaşayan yaşlılarını Covid-19 salgınından korumakta güçlük çeken tek ülke Fransa değil. Daha önce İspanya ve İtalya da huzur evlerinde yaşanan toplu ölümlerle ya da evlerinde ölü bulunan, yalnız yaşayan yaşlılarla gündeme gelmişti. İtalya’da Milan yakınlarındaki Mediglia’da bulunan bir huzurevinde yaşayan 152 kişiden 52’sinin hayatını kaybettiği tespit edilmiş, Bergamo ve Lombardiya’daki bazı kasabalarda önceki yılların aynı dönemine kıyasla ölüm oranlarında yüzde 900’e varan artışlar kaydedildiği, fakat bunların istatistiklere Covid-19 kaynaklı ölümler olarak geçmediği ortaya çıkmıştı.
İspanya’da ise Cadena SER isimli bir radyo kanalı, ülkede Covid-19 kaynaklı ölümlerin üçte birinden fazlasının huzurevlerinde gerçekleştiğini belirtmişti. İspanya’da huzurevlerinde gerçekleşen ölümler sadece daha önce Covid-19 testlerinin pozitif çıkması halinde istatistiklere girebiliyor. İspanyol ordusu da Mart sonunda gerçekleştirdiği Balmis Operasyonu kapsamında bugüne kadar yaşlıların yaşadığı 18 bin konutun dezenfekte edildiğini, operasyon sırasında evlerde ölülerle karşılaştıklarını açıklamıştı.
Diğer Avrupa ülkelerine oranla daha fazla test yapan ve toplam ölüm sayısının daha düşük seyrettiği Almanya’da da huzurevlerinde yaşayan 800 binden fazla yaşlının muhtemel bir krizle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Wolfsburg’da aynı huzurevinde 22 kişi hayatını kaybederken, Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Westphali’daki huzurevlerinde 48 kişinin öldüğü açıklandı. Almanya’nın başlangıçtaki düşük oranlarının hastalığın ilk olarak yurtdışından gelen gençler arasında yayılmasına bağlı olduğu, hükümetin uzun yıllardır huzurevlerini görmezden gelmesi nedeniyle buralarda yaşanacak ölümlerin Almanya’daki istatistikleri yükselteceği belirtiliyor.