Sağlık piyasasında bugün: Devlet kesinti istedi, sektör patronları 'batarız' dedi

Sağlık sektörününün tam boy piyasaya açılmasının bedeli salgın koşullarında daha da ağırlaşmaya başladı. Bazı hastaneler ödeme olmadığı için malzeme temin edemiyor, devlet sektördeki alacaklardan yüzde 60 kesinti istedi, firma temsilcileri 'mümkün değil' dedi.

Haber Merkezi

Sağlık sektörününün tam boy piyasaya açılmasının bedeli salgın koşullarında daha da ağırlaşmaya başladı.

Kamu ve üniversite hastanelerinin sağlık sektörüne borcu 19 milyar lirayı aşarken, Hazine ve Maliye Bakanlığı firmalardan alacaklarının yüzde 60’ından feragat etmelerini istedi.

Geçtiğimiz aylarda bazı hastanelerin borçları nedeniyle piyasadan malzeme temin edemediği, bu nedenle kimi operasyonların yapılamaz hale geldiği haberlere yansımıştı.

Geçtiğimiz günlerde Mersin Şehir Hastanesi firmalara yaptığı çağrıda şu ifadeleri kullanmıştı: “Hastanemiz tarafından doğrudan temin usulüyle yapılan hasta bazlı malzeme alımlarında kurumumuzun sağlık hizmeti sunan bir kurum olması ve bu hizmetin de devamlılık arz ettiği hatırlatılarak hasta mağduriyeti yaşanmaması için hayati önemi haiz olan tıbbi sarf malzemelerin ivedilikle temini konusunda iş ahlakı ve etiği gereği hassasiyet ve özen göstermeniz hususunda gereğini rica ederim” 

Hastanelerin adeta patronlardan yardım dilenmesine neden olan bu durum AKP dönemi sağlık politikalarının kısa bir özeti adeta.

Ancak firmaların kamu hastanelerinden 16 aydır, üniversite hastanelerinden ise 36 aydır tahsilat yapamadığı belirtiliyor. Bu durumda yoğunluklu ithalata bağımlı bir sektörün hastane açıklamasında da denildiği gibi “iş ahlakı ve etiği gereği” hareket etmesi beklenemez. 

Sektör temsilcileri adına geçtiğimiz gün yapılan basın açıklamasını Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği (ARTED) Başkanı Ayhan Öztürk okudu. Öztürk şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’de sağlık alanında büyük hamlelerin yapıldığı bu dönemde, güçlü bir tıbbi cihaz sektörüne ihtiyaç varken ve halihazırda sağlık sistemi zorlu bir pandemi sürecinden geçerken Sağlık Platformu olarak bu açıklamayı yapmayı bir zorunluluk olarak görüyoruz. Şu bir gerçektir ki; yaşanan bütün bu olumsuzluklara rağmen Türkiye’de ulusal ve uluslararası tıbbi cihaz tedarikinde bugüne kadar ciddi bir sorun yaşanmamıştır.

Tarihi sorumluluğumuzun gereği, sağlık teknolojileri alanında hizmet sunumunun darboğaza gireceğini ve bunun sağlık sisteminde geri dönüşü olmayan etkileri olacağını ifade etmek Sağlık Platformu olarak vazifemizdir. Firmalarımızın bu zor süreçte ayakta kalarak üzerlerine düşen görevleri layıkıyla yerine getirebilmeleri için vadesi geçen kamu ve üniversite alacaklarının feragat olmaksızın ödenmesi hususunda yetkililerden ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan acilen destek bekliyoruz.”