'Sağlık çalışanları birlikte hareket ederse bir şeyleri değiştirebilirler'

Hemşirelere hakaret eden başhekimin görevden alınması sürecinde ve sonrasında yaşananlarla ilgili hastanede görevli bir sağlık emekçisi soL'un sorularını yanıtladı.

Haber Merkezi

Geçtiğimiz günlerde İzmir Gaziemir Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesinde hastanenin WhatsApp grubunda hemşireleri hedef alan hakaret içerikli mesajlar paylaşılmıştı. Mesajı atan hastanenin Başhekimi Doğan Yıldırım hakkında soruşturma başlatılmış, Yıldırım görevinden istifa etmişti.

Hastanede görevli bir sağlık çalışanı süreçle ilgili bilgi verdi. Sağlık emekçisinin sorulara verdiği yanıtlar şu şekilde:

Ne zamandır Gaziemir Devlet Hastanesi’nde çalışıyorsunuz?

6 yıla yakındır bu hastanede çalışıyorum.

Gaziemir Devlet Hastanesi ile ilgili basına birçok haber yansıdı. Koruyucu malzeme eksikliği, sürgün, mobbing ve en son olarak da başhekimin hakaretleri haber oldu. Bu hep böyle miydi?

Hayır. 3 yıl önce yani istifasıyla gündeme gelen eski başhekim Doğan Yıldırım bu hastaneye gelmeden önce tüm hastaneler kadar sorunu olan bir hastaneydi.

Doğan Yıldırım’ın önceki idarecilerden farkı neydi?

İçinden geçtiğimiz dönem itibariyle tüm kamu kurumlarında yönetici olabilme referansını hepimiz biliyoruz. Liyakat, meslek etiği, kamu kurum kültürü yoksunu çokça insan torpillerinden dolayı yönetici oldular.

Doğan Yıldırım’ın ayırıcı özelliği çalışanları WhatsApp grupları üzerinden birbirine kırdırıp yönetebileceğini ve bunun ilelebet devam edeceğini düşünmesi.

Bunu yaparken kendi ifadeleriyle "kıçı kırık diplomanızla kendinizi doktorlarla bir mi tutuyorsunuz", "kendinizi doktorlarla kıyaslamak ne haddinize", "maaş alıyorsunuz yetmez mi, bir de ek ödeme istiyorsunuz" gibi ayrıştırıcı ve hakaret içeren çok sayıda söylemi oldu mesela.

Ama asıl en önemli özelliği mesleğimize, emeğimize ve yaptığımız işlere saygı duymadığını bizlere her fırsatta hissettirmesiydi. Hakkındaki gayri ahlaki iddialara hiç girmiyorum.

Peki neden bu kadar sorun bu güne kadar gün yüzüne çıkmadı?

Bu zamana kadar şikayet etmek dışında bir şey yapamamıştık. Pandemiyle birlikte iş yükümüz, hastalık riskimiz, kaygılarımız çok arttı. Biz çocuklarımız için kaygılanırken, başhekim çalışan personelin yüzünden maskeyi çekip yırtarak ‘hastaları korkutuyorsunuz’ diyecek kadar fütursuzlaştı.

Doktorların koyduğu tanıdan, kullanacağımız koruyucu malzemeye kadar haksız inisiyatif kullanarak hem hastaları hem de bizleri anlamsız riske atması tüm çalışanlar tarafından görünür hale geldi. Bu güne kadar tek tek sesini çıkaran herkes sürgün, mobbing vesaire bir şekilde cezalandırıldı.

Peki şimdi istifa etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doğan Yıldırım istifa etmedi, etmek zorunda kaldı. Hemşirelere hakaret içeren mesajlarının basına sızdırılması, sosyal medyada, yerel ve ulusal medyada büyük bir yankı uyandırdı. Türk Hemşireler Derneği, Türk Tabipleri Birliği, sendikalar ve meslek örgütlerinin gündemine girdi. Bu kadar gündem olması karşısında ne il sağlık müdürlüğü ne de valilik sessiz kalabilirdi. Görevden alınacağı aşikar hale gelince kişisel kariyerini kurtarabilmek için istifa yoluyla hesap vermekten kurtulmayı deniyor.

Peki sizce süreç tamamlandı mı?

Çalışanlar birlikte hareket edildiğinde bir şeylerin değişebileceğinin farkına vardılar. Bunu biz başardık sonuçta, bunu hissetmek önemli. Bu farkındalığın bir birlikteliğe dönüşmesi gerektiğini düşünüyorum.