Sağlık Bakanlığı’nın yeni genelgesi de salgını yönetmeye yetmez: Bakanlık verileri gerçeği yansıtmıyor

Salgının kontrol edilememesinin temel nedenlerinden birisi yetersiz test yapılması iken, bir diğeri de kimi hastaların tedavilerinin evlerinde yapılması. Sağlık Bakanlığı giderek artan hasta sayıları karşısında üç büyük ili ilgilendiren yeni bir genelgeyle bu sorunlara müdahale etmeye çalışıyor. Ancak söz konusu genelge sorunları çözmek yerine yeni sorunlar yaratmaya aday görünüyor.

İlker Belek

4 Ağustos itibariyle vaka sayısı yeniden 1.000’in üzerine çıktı. Bu beklenen bir gelişme olsa da gerçeği kesinlikle yansıtmadığı açık.

Zira bir yandan il valileri bir yandan da TTB, Bakanlığın açıkladığı sayıların çok üzerinde günlük hasta bildiriyor.

Örneğin Malatya valisi ilindeki hasta sayısının 30 Temmuz’da 100’ü aştığını açıklarken, Sağlık Bakanlığı verilerine göre aynı tarihte Malatya’nın da içinde yer aldığı tüm bölgedeki toplam hasta sayısı yalnızca 41’di.

Diyarbakır Tabip Odası başkanı ise aynı günlerde ildeki günlük hasta sayısının 300’ü bulduğunu bildirirken, Bakanlık raporunda tüm Güneydoğu Anadolu’daki hasta sayısı 209 olarak geçiyordu.

Hastaların evde tedavisi salgını yaygınlaştırır

Türkiye’de salgının kontrol edilememesinin temel nedenlerinden birisi yetersiz test yapılması iken, bir diğeri de kimi hastaların tedavilerinin evlerinde yapılması.

Sağlık Bakanlığı giderek artan hasta sayıları karşısında üç büyük ili ilgilendiren yeni bir genelgeyle bu sorunlara müdahale etmeye çalışıyor. Ancak söz konusu genelge sorunları çözmek yerine yeni sorunlar yaratmaya aday görünüyor.

Genelgeye göre artık bundan böyle hastalığı ağır seyreden vakalar dışındakilerin tamamı evlerinde tedavi edilecek. Sağlık Bakanlığı böylece durumu ağır olmayan hastaların evde tedavisini bir kural haline getirmiş oluyor.

Bu stratejideki sorunlardan birisi de durumu ağır hasta tanımının net olarak yapılmamış olması. 

Evde tedavinin yarattığı en önemli sorun ise ev içinde bulaş yolunu açması. Sağlık Bakanlığının artan vaka sayılarının hastaneleri işlemez hale getireceği düşüncesiyle almış olduğu bu tedbirin salgının önünü kesmesi neredeyse olanaksız.

Yalnızca ev temaslılarına test yapılması yeterli değil

Genelgedeki bir diğer düzenleme de tedavisi evde sürdürülecek hastaların ev temaslılarına test yapılacak olması. 

İlk bakışta olumlu bir gelişme gibi gözükebilecek olan bu tercih yapılması gerekenin karşısında tamamen yetersiz. Zira salgını bitirebilmek için hastaların (ister evde tedavi edilsin ister hastanede) ev ve işyerindeki tüm temaslılarına test yapılmalı.

Anlaşılan Sağlık Bakanlığı hastanede tedavi edilen hastaların hastalığı evde ve işyerinde bulaştırmamış olduğunu düşünüyor.

Filyasyon ekipleri yetersiz ve yorgun

Mart ayının başından itibaren her türlü tedbiri almış olduklarını iddia eden Sağlık Bakanlığı filyasyon çalışmalarına çok geç başladı. İlk vaka 11 Mart’ta saptanırken, filyasyon çalışmaları Nisan ayının ikinci haftasında başlatılabildi.

Sağlık Bakanı’nın 14 Nisan’da yaptığı açıklamaya göre her hastaya karşılık 4,5 temaslı taranmıştı ve toplam ekip sayısı da 4.600’dü.

Filyasyon ekiplerinin muayene ettiği hasta başına temaslı sayısı ancak ev içi temaslılara ulaşılabildiğini ve işyeri temaslılarının tamamen gözden çıkarıldığını gösteriyordu.

Şimdi yeni genelgeyle aynı ekiplere temaslı muayenelerinin yanı sıra temaslılardan numune alma, hastaların evdeki tedavisini düzenleme ve takip etme görevleri de yükleniyor. Yani ekiplerin görevi daha da ağırlaşıyor.

Bu da önümüzdeki dönemde de filyasyon çalışmalarının yetersiz kalmaya devam edeceği konusunda fikir veriyor.