Sağlık Bakanlığı otobüslerde önlem değil ceza derdinde

Sağlık Bakanlığı'nın, toplu taşımalarda salgına karşı önlem almak isteyen İBB'ye hasta bilgilerini vermek yerine kentte yaşayanların İstanbulkart bilgilerini istediği ortaya çıktı.

Haber Merkezi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, toplu taşımalarda salgına karşı önlem almak amacıyla Sağlık Bakanlığı'ndan Covid-19 hastalarının bilgilerini istediğini, ancak bakanlığın bunun yerine hastalara ceza kesmek için İstanbulluların İstanbulkart bilgilerini almayı önerdiğini söyledi.

Gazetecilere konuşan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bakın, dün ilginç bir şey yaşandı. Kabul etmeme rağmen; süreç işlesin diye, arkadaşlarımla Sağlık Bakanlığı arasında bir protokol imzalandı. Onlar, aynen şunu istediler: ‘İstanbul’da, 8 milyon İstanbulkart sahibinin bilgilerini bize verin, biz, otobüse binenleri tespit edelim ve onlara, hangi hastalar var ise otobüse binen, ceza keselim’. Biz de dedik ki, ‘Kardeşim, bu iş böyle olmaz. Siz, bize pandemi vakalarını verin, biz, onların kartlarını iptal edelim ve otobüse, hangi sisteme girerlerse, binerlerse anında tespit edelim ve size bildirelim.’ Yani amacınız ceza yazmak mı, yoksa amacınız insanlara Kovid’in bulaşmasını engellemek mi? Israrla bunu mücadelesini verdi arkadaşlarım. ‘Yazılı bildirin’ dedim. Yazılı da bildirdik; ‘Yanlış yapıyorsunuz.’ Neymiş tek dertleri: Hasta olan insanların bilgilerini, İBB’ye vermemek. Aynı konu Ankara’da var, aynı konu İzmir’de var. Utanç duyulacak bir şey. Biz diyoruz ki; ‘İnsanlara bulaşmasın bu hastalık. Eğer o hasta, her şeye rağmen gidip o araca biniyorsa, biz, onun orada önünü keselim ve anında da ihbarını edelim. Bırakın ceza kesmeyi, işi böyle çözelim, iptal edelim hakkını.’ Bunu da duyuralım. ‘Yok; biz, size bu bilgileri veremeyiz. Siz, bize bütün 8 milyon İstanbulkartlının bilgisini verin. Biz, oradan binenleri tespit edelim. Bir gün sonra da evlerine ceza gönderelim.’ Derdimiz, ceza yollamak. Bakın; dün, her şeye rağmen arkadaşlarım, onların dediği protokole imza attılar. Ben, karşı çıkmama rağmen, imzaya onay verdim; sırf sistem yürüsün diye. Hani iş birliği bozulmasın diye. Perde arkası bir süreç işletildi. Aynı günün akşamı, siz, bizi davet etmiyorsunuz. Büyük nezaketsizlik.”