Saadettin Tantan: Hizbullahçıların kadroya alınması için yasa çıkarıldı

Eski İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, 'Hizbullah örgütünün bire bir devşirme aracı olan derneklerin önü açıldı. Bunların kadroya alınması için yasa çıkarıldı' dedi.

Haber Merkezi

Yurt Partisi Genel Başkanı ve eski İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, ülkede cemaat yapılanmalarına ve oluşturduğu tehditlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeniçağ’dan Fatin Erboz'un haberine göre, Tantan şunları söyledi: 

"Özellikle Irak'ın işgalinden Türkiye adeta hiç ders çıkarmadı. Irak'ta operasyonuyla, işgal edilmesiyle tüm Müslüman Arap alemini etki altına aldılar. Kültür yağmalandı. BOP için iki kilit ülke var. Suriye ve Libya. Bunlar da yerle bir edildi. Türkiye buna ortak oldu maalesef. Bütün bunlar küresel sermayenin çıkarları için yapıldı. 24 Ocak kararlarından bu yana Türkiye'nin yaşadığı süreçte, aynı zamanda AKP iktidarıyla Türkiye'nin her şeyi özelleştirilmişken, kamu hizmetleri de inanç hizmetleri de özelleştirildi.

Cemaatler de bu süreçte eleman sayılarını arttırdı. Mali, ekonomik, siyasi güçlerini arttırdılar. Vahabi-Selefi hareketi, Rabıta örgütü 1960'lı yıllardan itibaren İhvan hareketi CIA ve MI6'nın kontrolündeydi. Bu hareket sadece Türkiye'de değil, balkanlar ve Kafkaslarda da kullanıldı. Türk siyaseti ve Türk Diyanet İşleri Teşkilatı içinde bu tehlikeyi görenler tedbir almak istedi ama zaman içinde genel Türk İslam'ından uzaklaşıldı. Türkiye, selefi ve Vahabiliğin tutsağı haline geldi. Kendi çıkarları açısından dini kullanan yapılar şekilsel anlamda bu sürecin içine girdi."

'Hizbullah örgütünün bire bir devşirme aracı olan derneklerin önü açıldı'

Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) özünün tarikatlar üzerinden tarikat ve cemaatler üzerinden devlet kimliğinin yok edilmesi olduğunu belirten Tantan, şunları söyledi:

"Özellikle Mehmet Görmez zamanında Hizbullah örgütünün bire bir devşirme aracı olan derneklerin önü açıldı. Doğu ve Güneydoğu'da PKK'lılar, Hizbullahçılar eğitim veriyorlar, etnik ve mezhepsel açıdan ilerleme kaydediyorlar. Burada eğitim veren insanlar tekdüze yetişir, dini bilmiyorlar. Bunların kadroya alınması için yasa çıkarıldı. Bu bölgelerde mele denen dini eğitim düzeyi düşük insanlar göreve getirildi. Bu da çok tehlikeli. İlahiyat fakültelerinin yoğun olduğu yerde bu yapılmamalı. Ülke yönetecek Türk gençliği her dönem, sağ-sol diyerek, 'FETÖ' ile yok edildi. Cemaatler ile Anadolu gençlerinin zihinleri yok ediliyor, ülkeyi yönetecek insan kalmıyor. Adnan Hoca hareketine baktığınız zaman eğitimi yüksek ailelerin çocuklarının beyinleri yok edildi. 'FETÖ' de böyle oldu. CIA'ya çalışır duruma düşürüldü. Kurumsal devlet kimliği, kültürü, disiplini, ör ve adetler yok edildi. BOP'un özü bu. Burada muvaffak olunuyor. Türk devletinin kimliği yok edilmek isteniyor."