RTÜK üyesi İlhan Taşçı: Yayıncılar yargıya bile gidemiyor

RTÜK üyesi CHP'li İlhan Taşçı, RTÜK'ün bir buçuk yıllık sicilini gözler önüne serdi ve RTÜK'te yaşanan çifte standart ortaya çıktı. RTÜK'te tartışma sürecinden sonra oylama yapıldığını belirten Taşçı, karar alma süreçlerinde Cumhur İttifakı'nın RTÜK'te de görüldüğünü söyledi.

Neslihan Koçaslan

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi CHP'li İlhan Taşçı, RTÜK'ün 1 Ocak 2019-15 Mayıs 2020 tarihleri arasında yapılan toplantılarında, alınan ceza kararlarını inceledi ve uygulanan çifte standardı gözler önüne serdi. 

İktidara muhalif yayınlar yapan kanallara ceza yağdıran RTÜK'ün yandaş kanallar için aynı cesaret ile hareket etmemesi tepki çekti. 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi İlhan Taşçı ile RTÜK'te nasıl bir işleyiş olduğunu, karar alma süreçlerini ve son günlerde çok tepki çeken televizyon programında ölüm tehditlerini konuştuk. Taşçı soL'un sorularını yanıtladı: 

RTÜK ile ilgili bir rapor hazırladınız. Raporun ayrıntılarına geçmeden, RTÜK’te karar verme süreçleri nasıl ilerliyor? Nasıl karar veriyorsunuz? 

Müzakereler yapılıyor. Önümüze gelen raporları üst kurulda değerlendiriyoruz. Herkes fikrini, kendi bakış açısını ortaya koyuyor. Gerekçelerini anlatıyor. Bütün söylenecekler söyleniyor. Ondan sonra kanaat oluştuğu görüldüğünde oylamaya geçiliyor. Oylama sonucunda da karar çıkıyor. Kurulun karar yeter sayısı 5’tir. 9 üyemiz var, 5 üyenin kararı hangi yönde ise, çoğunluğun oyu geçerli sayılır. Diğerleri oyunu muhalefet şehri olarak düşerler. Daha sonrasında da muhalefet şerhini yazarlar. 

Yandaş kanallarda ölüm tehditleri, listeleri konuşuluyor. Bunlara ceza bile çıkmıyor. RTÜK kurulunda dahi tartışılmadı mı bu son gelişmeler?

Geçtiğimiz hafta bu konu gündeme gelmedi. Ben daha önce dilekçe verdiğim için söz aldım ve bu konunun gündeme alınmasının çok önemli olduğunu söyledim. Toplumda infial yarattığını, dolayısıyla toplumun RTÜK’ten beklentisi olduğunu, RTÜK’ün yasasına aykırı olan yayın nedeniyle toplumun yaptırım uygulamasını beklediğini, her şekilde kurula getirip önerilmesini paylaştım. Bakalım bu hafta bir üst kurula bu konunun getirileceğini umuyorum. Cuma günü yapılacak bu haftaki toplantı. 

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, son günlerde RTÜK'e yöneltilen eleştiriler ve Sevda Noyan'ın Ülke TV'de yaptığı açıklamalarla ilgili konuştu ve ilk kurul toplantısında 'gereğinin yapılacağını' söyledi. Bu sözleri nasıl yorumluyorsunuz?

İlhan Taşçı: Hangi yayınla ilgili ne karar verileceğini hiçbir üye bilemez. Başkan da bilemez. Herkesin bir oy hakkı vardır. Sonuçta kurulda müzakeresi yapılır. Ondan sonra oylama yapılır. Yani RTÜK Başkanı'nın kuruldan çıkacak kararı önceden bilmesi, şu cezayı vereceğim, bunu cezalandırmayacağım yaklaşımı hem yasaya aykırı olur, hem kurulun işleyişi ile ilgili bir sorun teşkil eder. O zaman üst kurula ne gerek var. Her karar üst kurulda değerlendirilir, öyle karar verilir. 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi CHP'li İlhan Taşçı'nın raporu

'Meclisteki Cumhur İttifakı, RTÜK'te de karşılığını buluyor'

Sadece iktidarın istediği kararlar mı çıkıyor, muhalefetin RTÜK'e üye vermesinin nasıl bir pratik anlamı var?

Muhalefetin oradaki varlığı kamuoyuna RTÜK’te olup bitenleri öğrenme hakkını veriyor aslında. Farklı düşünceler olmasa, orada tartışma ortamı olmaz. Sadece kamuoyuna yansıyanlar olarak düşünmeyelim, pek çok karar da değişiyor. Ayrıca kamuoyunun bilgilendirilmesi bizim için kıymetli. Başka türlü bir şey öğrenebilme şansımız yok. Kapalı bir kutu çünkü. Oradaki muhafelet kontenjanından seçilmiş üyeler aracılığıyla halk öğreniyor gelişmeleri. Sonuçta Meclis'teki Cumhur İttifakı, bir şekilde RTÜK’te de karşılığını buluyor. 

'Çifte standart var'

Hazırladığınız rapora göre yandaş kanallar korunuyor. Neler söylemek istersiniz?

İktidarı sorgulayan kanallara 36 kez yaptırım kararı uygulayıp iktidara yakın pozisyon alanları uyarmakla yetinmek kimi kanalların korunup kollandığının kanıtı. Sevda Noyan’ın sözlerinin tek bir sözcüğünü muhalif bir kanalda, muhalif kimliğiyle bilinen biri söyleseydi anında cezası kesilirdi, çifte standart uygulanıyor. 

Yayıncıların cezaya itiraz etmesine izin verilmiyor. Program durdurma cezası için yayıncıya 15 gün süre verilir normalde, ancak son dönemdeki cezalar direk mesai bitiminde tebliğ ediliyor, yayıncı yargıya gidemiyor.