Reuters ve BBC'nin Rusya'yı hedef alan haberlerini İngiliz Dışişleri fonlamış

Sızdırılan belgeler İngiltere Dışişleri'nin, 'Rusya'nın etkisini azaltma' programları adı altında medyaya fonlar aktardığını açığa çıkarttı. Twitter belgeleri damgalamakta gecikmedi.

Dış Haberler

İngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan sızdırılan belgelere göre, Rusya içinde rejim değişikliğini teşvik etmek ve Doğu Avrupa ve Orta Asya'da 'Rusya'nın etkisini azaltmak' amacıyla bir dizi gizli programın yürütülmesi için Reuters ve BBC'ye İngiltere hükümeti tarafından kaynaklar aktarıldı.

Sızdırılan belgeler, Thomson Reuters Vakfı ve BBC Media Action'ın Rusya'ya karşı bir dezenformasyon kampanyası kapsamında ödenekler aldığı ve çeşitli gizli projelere katıldığını göstermiş oldu. İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nda "Karşı Dezenformasyon ve Medya Geliştirme" (CDMD) olarak bilinen bir bölüm aracılığıyla çalışan medya kuruluşları, "Konsorsiyum" olarak adlandırılan bir yapı altında istihbarat kurumlarıyla birlikte faaliyet gösterdi.

Grayzone'un aktardığına göre program kapsamında, Reuters tarafından kontrol edilen Rus gazetecilere dönük eğitim programları aracılığıyla, İngiliz Dışişleri Bakanlığı, katılımcıların "İngiltere algısı" üzerinde "olumlu bir etki" yaratacak "tutumsal bir değişiklik" oluşturmaya çalıştı.

Thomson Reuters Vakfı sözcüsü Jenny Vereker, konuya ilişkin The Grayzone'a verdiği açıklamada sızdırılan belgelerin gerçekliğini dolaylı olarak doğruladı. Ancak, Vereker, "Thomson Reuters Vakfı'nın gizli faaliyetler yürüttüğü sonucunun" yanlış olduğunu ve kamu yararına yaptıkları çalışmaları yanlış temsil ettiğini iddia etti. Vereker "Onlarca yıldır özgür bir basını açıkça destekledik ve küresel olarak gazetecilere bağımsız olarak haber yapmak için gereken becerileri geliştirmelerinde yardımcı olmak için çalıştık." dedi.

Sızdırılan dosyaların bir kısmı, 2018 ve 2020 yılları arasında kendisini Anonymous olarak adlandıran hacker topluluğu tarafından yayınlanan İngiltere Dışişleri Bakanlığı belgeleriyle benzerlik gösteriyor. Bakanlık maillerinin sızdırılmasını da gene Anonymous üstlendi.

Reusters Sözcüsü Jenny Vereker, The Grayzone'un Reuters'ın İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen programlara katılımının haber kuruluşunun Güven İlkelerine nasıl uyduğu sorusuna, “Bu fon, bir parçası olarak tüm dünyada gazetecilere ve gazeteciliğe yardımcı olmak için bağımsız çalışmamızı destekliyor. Çok sayıda sesi desteklemek ve doğru ve bağımsız bilgi akışını korumak için özgür ve canlı bir küresel medya ekosistemini güçlendirme misyonumuz. Bunun nedeni, doğru ve dengeli haber kapsamının her türlü özgür, adil ve bilgili toplumun çok önemli bir ayağı olmasıdır." şeklinde cevap verdi.

Daha önce Ekim 2020'de Anonymous tarafından yayınlanan İngiltere Dışişleri Bakanlığı belgeleri, Bakanlığın "Suriye'de rejim değişikliğine destek sağlamak" amacıyla büyük bir propaganda kampanyası yürüttüğünü de göstermişti. İngiltere Dışişleri Bakanlığı bilgisayar sistemlerine "Hackerlar" tarafından girildiğini iddia etti ve böylelikle belgelerin gerçekliğini doğruladı.

Yeni sızıntılar, dünyanın en büyük ve "en seçkin" haber kuruluşlarından ikisi olan Reuters ve BBC'nin, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın Rusya'yı hedef alan dezenformasyon projesinin bir parçası olduğunu gösteriyor. Söz konusu belgelere göre Reuters ve BBC, İngiliz devletinden bazı projeler karşılığında milyonlarca dolarlık sözleşmeler talep etti. İki büyük medya kuruluşu İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen turlar ve eğitim oturumları yoluyla Rus gazetecileri "yetiştirmeyi", Rusya içinde ve çevresinde nüfuz ağları kurmayı ve Rusça konuşulan bölgelerde NATO yanlısı anlatıları teşvik etmeyi vaat etti.

Reuters, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'na sunduğu birkaç teklifte, 400'ü Rusya'da olmak üzere 15 bin gazeteci ve çalışandan oluşan küresel bir etki ağına sahip olduğunu anlatıyor.

Rusya'yla sınırlı değil: NATO çıkarları için her bölgede propaganda

İngiltere Dışişleri Bakanlığı projeleri, "teyit platformu" Bellingcat, Rusya üzerine yayın yapan Meduza ve bir dönem Rusya gündeminde olan müzik grubu Pussy Riot'un kurduğu Mediazona gibi "bağımsız" olduğu iddia edilen çevrimiçi medya kuruluşlarıyla ortaklaşa ve gizli bir şekilde gerçekleştirildi.

Bellingcat’ın katılımıysa, Makedonya’daki 2019 seçimlerinde NATO yanlısı aday lehinde yapılan müdahalede dikkat çekiyor.

Bu operasyonu denetleyen istihbarat müteahhitleri, Zinc Network, "Rusya ve Orta Asya'da bir YouTube kullanıcıları ağı" kurmakla övünürken, "katılımcıları dış finansman kaynağı olarak kaydedilmeden uluslararası ödemeler yapmak ve almak için desteklemekle" de övünüyor. Firma ayrıca, Rusya içindeki hükümet karşıtı protestoları desteklemek için "bir dizi içeriği etkinleştirme" yeteneği olduğunu da öne sürdü.

Soğuk Savaş döneminden kalma basın yolsuzlukları

Ocak 2020'de gizliliği kaldırılan bir dizi resmi belge, Reuters'ın MI6 istihbarat teşkilatı tarafından yönetilen Sovyet karşıtı bir propaganda organizasyonuna yardımcı olmak için 1960'lar ve 1970'ler boyunca İngiliz hükümeti tarafından gizlice finanse edildiğini ortaya koymuştu. Gene aynı dönem İngiltere hükümeti BBC'yi, Reuters'a yapılan ödemeleri gizlemek için aracı olarak kullanmıştı.

Belgelerin kamuoyuna duyurulmasıysa, bir Reuters sözcüsünün "1969'daki [MI6 ile] anlaşmanın Güven İlkelerimize uygun olmadığını ve bugün bunu yapmayacağımızı" açıklaması yapmasına aracı oldu.

BBC'yse, kendi değer beyanında, “Güven, BBC'nin temelidir. Bağımsız, tarafsız ve dürüstüz." demişti.

Ancak, son sızdırılan belgeler, hem Reuters hem de BBC'nin İngiltere Hükümeti'yle bir kez daha gizli bir ilişki içinde dezenformasyon kampanyası başlattığını ortaya koyuyor gibi görünüyor.

2017 yılında, Thomson Reuters Vakfı (TRF), "Moskova İngiltere Büyükelçiliği tarafından temsil edildiği şekliyle Dışişleri Bakanı ile bir Sözleşme imzalamak" için resmi bir ihale teklifi sundu. "Rus Medyasında Kapasite Geliştirme" projesinin sağlanması için sunulan teklif Reuters CEO'su Monique Ville tarafından 31 Temmuz 2017'de imzalandı.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı taraından finanse edilmiş “Rusya'nın devlet tarafından finanse edilen propagandasına karşı koymaya” adanmış bir dizi programı detaylandıran Reuters söz konusu belgede, Rus hükümetinin söylemlerini "aşırılık" olarak tarif ederken, fonlar ve hükümet direktifleri çerçevesinde kendi yapacağı yayınlarıysa "tarafsız gazetecilik" olarak adlandırdı.

Belarus'ta yerel kanallara İngiliz müdahalesi

Reuters sızdırılan belgelerde Belarus TV İstasyonu Belsat'a da değiniyor. Kanalı "İngiltere Hükümeti Stratejisinin Rus bilgilerinin yayılmasını tespit etme ve buna karşı koyma kapasitesi" ile ilişkili değerlendiren Reuters kanalın etkiye açık olduğuna işaret ediyor.

Polonya'da bulunan ve Polonya Dışişleri Bakanlığı ve diğer AB hükümetleri tarafından finanse edilen Belsat, Mayıs 2020'de Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko karşıtı protestoların teşvik edilmesinde etkili bir rol oynadı.

Reuters’in teklifi, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın Çatışma, İstikrar ve Güvenlik Fonu (CSSF) ile Temmuz 2019’da bir sözleşmeyle sonuçlanıyor. Ancak sözleşme "Gizli" olarak etiketleniyor.

En son belge sızıntısı sonucu ortaya çıkan çalışmalar, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın Karşı Dezenformasyon ve Medya Geliştirme adlı bölümünün himayesinde faaliyet gösteriyor. Andy Pryce adlı bir istihbarat ajanı tarafından yönetilen program, gizlilik içinde yürütülüyor.

İngiliz hükümeti, bölümün bütçesi hakkında bilgi edinme taleplerini reddetti ve bütçesi ve gündemi hakkında daha öncesinde soru önergesi veren İngiliz İşçi Partisi Milletvekili Chris Williamson gibi parlamento üyelerinin taleplerini "ulusal güvenlik" gerekçesiyle sümenaltı etti.

Konuyla ilgili The Grayzone'a konuşan Williamson "Daha fazla araştırma yapmaya çalıştığımda, bakanlar bu teşkilatın faaliyetleriyle ilgili herhangi bir belge veya yazışmaya erişmeme izin vermediler. Bu bilgileri yayınlamanın 'programın etkinliğini bozabileceği ve zayıflatabileceği' söylendi." dedi.

26 Haziran 2018'de Londra'daki bir toplantıda konuşan programın yürütücüsü Pryce, "Rusya Devletinin yakın komşuları üzerindeki etkisini zayıflatmak için" yeni bir Dışişleri Bakanlığı programını ana hatlarıyla açıkladı. Price Moskova’nın yakın etki alanında Rus hükümeti destekli medyaya karşı koymak için yeni ve görünüşte "bağımsız" medya kuruluşları kurmada İngiliz devletine yardımcı olacak ve NATO’ya bağlı hükümetlerin mesajlarını güçlendirecek bir firma konsorsiyumuna ihtiyaç olduğunu belirtti.

Rusya’nın "demokratik süreçleri kesintiye uğratma ve rota bozma" niyetinde olduğundan bahseden Pryce, gizliliğin esas olduğunu vurgulayarak, "bazı bağış alanların Bakanlığa bağlanmak istemeyeceği" uyarısında bulundu.

Bir yıl sonra, Bakanlığın Karşı Dezenformasyon bölümü, 8,3 milyon dolarlık bir ödenekle çalışacak ve 2022'ye kadar devam edecek bir programın ana hatlarını çizdi. Yeni kuruluşlar kurmayı ve "Rusya’nın ayrılıkçı çabalarına karşı koymak" ve "Baltık devletlerindeki düşman Kremlin mesajlarına karşı direncini artırmak" için önceden var olan medya operasyonlarını desteklemeyi amaçladı.

Bu nedenle İngiliz hükümeti, Baltık medyasına NATO yanlısı mesajlarla müdahalede bulunmak için bir dizi istihbarat müteahhitiyle göreve başladı.

Belgelere göre BBC Baltık ülkelerinde, Ukrayna, Moldova ve Gürcistan'da ayrı bir Dışişleri Bakanlığı medya propaganda programı oluşturmayı önerdi.

BBC, 2014'te faşist 'Maidan' ayaklanması sonucu seçilmiş bir hükümetin yerine NATO yanlısı bir rejimin kurulduğu süreç sırasında Kiev merkezli bir yayın ağı olan Hromadske gibi yerel ortaklar belirledi. Hromadske, daha öncesinde ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve milyarder medya kralı Pierre Omidyar’ın fonlaması ve lojistik desteğiyle yayıncılık hayatına atılmıştı.

BBC Media Action, Batı destekli Ukrayna ordusu ile ülkenin doğusunda Donbas'taki Rusya yanlısı ayrılıkçılar arasında 2014 yılından bu yana süren savaş boyunca da çatışma bölgelerinde NATO yanlısı medyayı geliştirmek ve büyütmek için çalışmalarda bulundu. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, propaganda kampanyasının, “Kremlin'e bağlı yapılar” tarafından ifşa edilmesi tehlikesi karşısında da uyarıda bulunmayı ihmal etmedi.

Bir başka vakada Baltık bölgesindeki medya programı için teklifte bulunan iletişim firması Albany Communications "Putin bingosu" adlı bir oyun tasarlamayı önerdi ve Letonya merkezli Meduza adlı kanalı "bu oyunların önde gelen bir savunucusu" olarak sundu. Rusya'daki Batı yanlısı muhalefetin kanalı olan Meduza, İsveç hükümetinden ve milyarder destekli birkaç NATO yanlısı vakıftan mali destek aldı.

İngiliz Dışişleri Bakanlığı yüklenicisi olarak Zinc Network, yalnızca Meduza'ya değil, aynı zamanda Kremlin karşıtı performans sanatı grubu Pussy Riot'un iki üyesi tarafından kurulan "bağımsız bir medya girişimi" Mediazona'ya da "kitle segmentasyonu ve hedef desteği sağladığını" söyledi.

Mediazona’nın kurucularından Nadya Tolokonnikova, Clinton Vakfı’nın 2015 konferansında eski ABD Başkanı Bill Clinton ile bir sahneyi paylaştı. Ertesi yıl, Tolokonnikova şu anda hapiste olan Wikileaks kurucusu Julian Assange'ı "Rus hükümeti ile bağlantısı var ve bununla gurur duyduğunu hissediyorum." sözleriyle hedef aldı.

'Youtuber' ve 'influencer' finansmanı

Kremlin'e karşı "bağımsız" kanallar için "hedefleme desteği" sunmanın yanı sıra Zinc, İngiliz Dışişleri finansmanını bir doğrudan ödeme programına dönüştürmeyi ve Google arama sonuçları üzerinde kendi lehlerine oynamayı önerdi. Zinc, Rus hükümet medyası RT'nin arama görünürlüğünü azaltma arzusunu dile getirdi.

Zinc, "özel ve gizli" olarak işaretlenmiş bir belgede, Konsorsiyum’un Rusya ve Orta Asya’da İngiltere ve NATO müttefiklerinin mesajını yaymak için tasarlanmış bir "YouTuber ağı" kurmadaki rolünü de gündeme getirdi.

Zinc ayrıca, "katılımlarını gizli tutmak" için çalışırken, YouTube'daki "influencer"ların "önemli mesajları iletmek için içerik stratejileri geliştirmelerine" yardımcı oldu ve tüm örtülü propaganda programını "medya bütünlüğünü ve demokratik değerleri desteklemek" adına gerçekleştirdi.

Navalnıy gündemi

Söz konusu "Youtuber" çıkışıysa önceleri marjinal bir ırkçı muhalefet figürüyken son dönemlerde güçlü bir şekilde parlatılan Aleksey Navalnıy'da ayrı bir anlam kazanıyor. Nobel Ödülü'ne bile aday gösterilen Navalnıy 2018'de Telegram'ın yasaklanmasına karşı ulusal gösterilere kişisel olarak sponsor olmuştu.

Zinc, İngiltere Dışişleri için yaptığı teklifte, "son Telegram protestolarından 12 saat sonra bir dizi içeriği etkinleştirmek" için perde arkasında rol oynadığını belirtti. Bu faaliyetlerin Navalnıy'ı mi yoksa yakın ağını mı içerdiği belirsiz, ancak Zinc'in özel söylemleri, İngiliz istihbaratının 2018 protestolarının güçlenmesinde rol oynadığını gösteriyor.

Rus istihbarat servisleri daha öncesinde, Navalnıy'ın "yolsuzlukla mücadele" grubunun icra direktörü Vladimir Aşurkov'un Moskova’daki İngiliz büyükelçiliğinde faaliyet gösteren James William Thomas Ford adlı bir İngiliz MI6 ajanıyla 2013 yılında görüştüğünü gösteren video görüntüleri yayınlamıştı. Buluşma sırasında, Aşurkov'un siyasi manzaranın “oldukça farklı bir resmini” oluşturmak için 10 ila 20 milyon dolar talep ettiği belirtiliyordu.

2018'de Aşurkov'un adı, Integrity Initiative adlı gizli bir İngiliz Dışişleri Bakanlığı "etki ağını" ortaya çıkaran sızdırılmış belgelerde yer aldı. Integrity Initiative, İskoçya'daki sahte bir ofis aracılığıyla Institute for Statecraft adlı bir düşünce kuruluşunu paravan şirket olarak kullanıyordu.

Söz konusu medya kuruluşları daha öncesinde Suriye'de cihatçı ayaklanmaya giden yoldaki dezenformasyon kampanyaları ve bölgeye dış müdahaleyi meşrulaştırma çalışmalarıyla da gündeme gelmişti.

Twitter'dan dikkat çeken 'uyarı'

Söz konusu sızdırılan belgelerin haberleştirilmesiyse Twitter tarafından bir "uyarıyla" etiketlendi. Konuya ilişkin The Grayzone'un haberinin linkinin Twitter üzerinden tüm paylaşımları "Bu materyaller Hacklenerek ele geçirilmiş olabilir" ifadeleriyle etiketlendi.

Söz konusu etiketleme Twitter tarafından haberin linkinin kim veya nasıl paylaşıldığına bakılmaksızın tüm twitlere işlendi.