Çinliler Fransız iktisatçı Piketty’den otosansür istemiş

Fransız iktisatçı Thomas Piketty, Çinli yayıncının son kitabındaki bazı bölümlerin çıkarılması talebini reddetti. Piketty bu yüzden kitabın Çin’de yayımlanmayabileceğini söyledi.

Dış Haberler

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in övgüyle söz ettiği Fransız iktisatçı Thomas Piketty’nin son kitabı “Kapital ve İdeoloji”nin Çin’deki baskısının yapılmayabileceği belirtildi.

Piketty Fransa'da geçen yıl basılan kitabının Çin anakarasında yayımlanmasının mümkün görünmediğini, çünkü Çinli yayınevinin sansür talebini reddettiğini açıkladı.

Guardian’ın haberine göre Piketty, Çin’deki Citic Press adlı yayınevinin, Fransa’daki yayıncıya Çinceye çeviride sansürlenmesini istediği bölümleri içeren 10 sayfalık bir liste gönderdiğini söyledi.

Piketty “Bu koşulları reddettim ve ancak hiçbir kesinti olmaksızın yapılacak bir çeviriyi kabul edeceğimi söyledim. Günümüz Çin’iyle ve özellikle Çin’deki eşitsizlik ve şeffaf olmayışla ilgili hemen hemen bütün bölümleri çıkarmak istediler“ dedi.

Kitabını çevirmek isteyen diğer Çinli yayınevlerinin de benzer taleplerde bulunduğunu belirten Piketty “Bu yüzden şu aşamada kitap Çin anakarasında yayımlanmayacak gibi gözüküyor” diye konuştu.

Citic Press ise South China Morning Post’a yaptığı açıklamada, kitabın telif hakkına ilişkin görüşmelerin hâlâ sürdüğünü bildirdi.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Piketty’nin "21. Yüzyılda Kapital" adlı kitabı başta olmak üzere çalışmalarından övgüyle söz etmişti. Şi son olarak bu ay yazdığı bir makalede Piketty’nin ABD’deki eşitsizlik üzerine yazdıklarını "dikkate değer" diye nitelemişti.

Çinli yayınevinin, çıkartılmasını istediği pasajlardan birinde Piketty, Çin’in de dahil olduğunu belirttiği postkomünist bölge toplumlarını “hiperkapitalizmin sadık müttefikleri” diye tanımlıyor ve bunun nedeni olduğunu iddia ettiği “Stalinizm ve Maoculuk felaketleri” ifadesini kullanıyor.

Çıkartılması istenen diğer bölümlerde ise Piketty, Çin’de gelir ve servet verilerinin şeffaf bir biçimde açıklanmadığına değiniyor ve ülkedeki servet dağılımındaki eşitsizliğin ABD’deki eşitsizlikten "biraz düşük" olduğunu, Avrupa’dakindense “belirgin biçimde yüksek” olduğunu söylüyor.