Pandeminin sonuçları emekçi kadınları daha ağır etkiliyor

Birleşmiş Milletler’in en son raporuna göre, dünya üzerindeki emekçi kadınlar pandemi koşulları altında daha fazla şiddete maruz kalırken, pamuk ipliğine bağlı ekonomik ve sağlık güvencelerini de kaybederek ağır yaşamsal risklerle yüz yüze geliyorlar.

Dış Haberler

COVID-19 pandemisi, dünya üzerinde evdeki kadınlar dahil tüm kadınların hayatını daha da zorlaştırdı. Sağlıktan ekonomiye, güvenlikten sosyal güvenceye kadar pek çok alanda yapısal eşitsizlikler arttı. Emekçi kadınlar, pandeminin çok geniş kapsamlı sonuçları ve orantısız etkileri ile karşı karşıya geliyorlar.

Birleşmiş Milletler’in pandeminin tüm dünya ülkelerinde kadınları nasıl etkilediğine dair hazırladığı raporda, kadına yönelik her türlü şiddetin arttığı, kadın sağlığının daha da hiçe sayıldığı, ekonomik krizin ve göçün kadınlar üzerinde daha büyük olumsuz etkilere yol açtığı bir tablo ile karşı karşıya olduğumuz bildirildi. 

Pandemi sürecinde kadına yönelik şiddetin artmasına dair en büyük gündemi, karantina nedeniyle ev içi şiddetin artması oluşturdu. Pandemiden önce, her üç kadından birinin yaşam süresi boyunca şiddete maruz kalacağı tahmin edilirken, bu kadınların birçoğu evlerinde istismarcıları ile hapsolmuş durumda. Aşırı yüklenmiş sağlık sistemleri ve daha da bozulan adalet sistemi, şiddet gören kadınların taleplerine yanıt veremiyor.

Raporda yer alan son verilere göre, bazı ülkelerde aile içi şiddet ve acil durum çağrıları, pandemide sosyal mesafe tedbirleri alındığından bu yana yüzde 25 oranında arttı. Bu sayıların sadece en kötü durumları içerdiği düşünülüyor. Salgın öncesinde de şiddet gören kadınların yüzde 40'ından daha azı yardım talebinde bulunuyordu.

Emekçi kadınların ekonomik güvencesizliği daha yüksek

Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde enformel sektördeki kadınların oranı erkeklerden daha yüksek. Örneğin, Sahra altı Afrika'da istihdam edilen kadınların yaklaşık yüzde 92'si kayıt dışı istihdam ediliyor.

Salgının kadınların gelirlerinde ve işgücüne katılımda bir düşüşe neden olacağı açık. ILO, pandemi sonrası işsiz sayısının en iyi ihtimalle 5,3 milyon, en kötü ihtimalle ise 24,7 milyon kadar artacağını tahmin ediyor. 2008-9 küresel krizi sırasında küresel işsizlik 22 milyon artmıştı.

BM'nin Asya ve Pasifik çalışmasının sonuçları, kadınların geçim kaynaklarını erkeklerden daha hızlı kaybettiğini ve gelir elde etmek için daha az alternatifi olduğunu gösteriyor. ABD'de, erkek işsizliği Şubat ayından Nisan ayına 3,55 milyondan 11 milyona yükselirken, pandemi öncesi erkeklerden daha düşük olan kadın işsizliği aynı dönemde 2,7 milyondan 11,5 milyona yükseldi. 

Dünya çapındaki sağlık emekçilerinin yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor

Pandemiyle savaşta en ön sıralardaki işgücünün büyük bir kısmını sağlık profesyonelleri, gönüllüler, nakliye ve lojistik yöneticileri, bilim insanları, doktorlar ve aşı geliştiricileri olarak kadınlar oluşturuyor.

Küresel olarak kadınlar toplam sağlık iş gücünün yüzde 70'ini oluşturuyorlar. Özellikle hemşire, ebe, toplum sağlığı çalışanları, sağlık tesislerindeki çamaşırhane ve yemek hizmeti çalışanlarının büyük çoğunluğu kadın. 

Bunun yanı sıra, kadınlara hala erkek meslektaşlarından çok daha az ücret ödeniyor. Ayrıca kadın çalışanların erkeklere uygun tasarlanmış ve boyutlandırılmış maske ve diğer koruyucu ekipmanları kullanıyor olmaları nedeniyle COVİD-19 açısından daha yüksek riskle çalışıyor oldukları gösterilmiş.

Pandemi kadınların sağlığını daha büyük riske sokuyor

Dünyada gebelik ve doğumda önlenebilir nedenlerden dolayı her gün 810 kadın ölüyor. Geçmiş pandemiler, böylesi kriz koşullarında anne ölüm ve hastalık oranlarının, çocuk yaşta gebeliklerin, HIV ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların oranlarının arttığını göstermişti.

Pandemiden önce zaten temiz suya ve özel tuvaletlere erişimi olmayan, üreme ve cinsel sağlığını, mensturasyon dönemi hijyenini sağlamada sorunlarla karşılaşan kadınlar ve gençler bu dönemde daha da tehlike altındalar. 

Bunun yanında sağlık sistemleri pandemi yükünü kaldıramadığında kadın sağlığı için çok önemli olan bazı sağlık hizmetleri de sağlanamıyor. Bu hizmetler, doğum öncesi ve sonrası sağlık hizmetlerini, üreme sağlığı hizmetlerini ve şiddet mağdurlarının hayatını kurtaran bakım ve destek hizmetlerini içeriyor.