Devlet okullarında çalışan öğretmenler geçtiğimiz hafta ek ders ücretlerinin ödenmeyeceğini öğrendi. Milli Eğitim Bakanlığı, okullara gönderdiği telafi eğitimindeki ek ders ücretlerine yönelik resmi yazıda, canlı ders sayısı haftalık maaş karşılığı olan 15 saatin üzerine çıkmayan öğretmenlerin ek ders ücreti alamayacaklarını belirtti. 

Canlı derslerin haftada kaç saat yapılacağı bile belli değilken, şimdilik öğretmenlere her sınıf için birer saat ders verildi. 3 haftalık telafi eğitiminin ilk haftası belirsiz şartlarda geçerken geriye kalan 2 haftada da canlı derslerin yine haftada kaç saat olacağı belirsizliğini koruyor. Canlı derslerde, öğretmenlerin örgün öğretim saati kadar ders veremeyeceği ortadayken Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerin ücretlerini kendilerinin belirleyemeyeceği ders saatlerine göre düşürerek bir işgüzarlığa imza atmış oldu. Görünen o ki, canlı derslere hazırlık için öğretmenlerin daha fazla zaman ve emek harcadığı akademide bilinmesine rağmen, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un akademisyen kimliğinden ziyade özel okul patronu kimliği bu kararın alınmasında öne çıktı. Zaten tüccar Milli Eğitim Bakanı geçtiğimiz hafta da öğretmen maaşlarının eğitim alanındaki en büyük yük olduğunu ifade etmiş, öğretmenlersee bir açıklama yayınlayarak Ziya Selçuk'u istifaya çağırmıştı. 

Öğretmen maaşlarının yoksulluk sınırında olması ve öğretmenlerin ek dersler ve ek işlerle yıllardır geçinmeye çalışmasına rağmen, ücretleri düşürülen öğretmenler bir de bu süreçte esnek çalışmaya maruz kalıyorlar. Artık Cumartesi günleri de canlı ders olduğu için öğretmenlerin çalışma günü fiilen 6 güne çıkarılmış durumda. Hatta Cumartesi günü çalışmayı özendirebilmek için hafta sonu ders veren öğretmenlerin ek derslerinin doldurulması gereken 15 saat hesaba katılmadan doğrudan ödeneceği bilgisi de verilmiş durumda. Üstüne üstlük öğretmenler EBA’daki sorunlardan dolayı ertesi günkü canlı dersini ancak akşamları ya da gece yarıları öğrenebiliyor ve velileri de whatsupp gruplarından bilgilendiriyor. Yani öğretmenler artık 6 gün 24 saat çalışıyor diyebiliriz. 6 gün çalışmaya zorlama ve ek ders alma koşullarının zorlaştırılması 21 Eylül'e bir hazırlık olarak değerlendiriliyor. Öğretmenler artık fiilen esnek çalışmaya maruz kalırken bir taraftan da ücretleri de düşürülmeye devam ediyor. 

Öte yandan milyonlarca öğrencinin eğitim hakkıysa elinden alınmış durumda. Öğrencilerin telafi eğitimlere katılımını arttırmaya yönelik Bakanlık tarafından hiçbir önlem alınmazken, öğretmenler yine kendi çabalarıyla velilere ulaşmaya çalışmaktalar. Son tabloda eğitim sisteminin bütün sorunları öğretmenlerin üzerine yıkılmaya çalışılıyor ve öğretmenler bunun üzerine bir de hak gasplarıyla boğuşmak zorunda kalıyor.