Salgın başladığında özel okullarda okuyan öğrencilerin ve velilerin yaşadığı mağduriyetleri değil patronları kurtarmayı hedefleyen AKP, çocuklarını özel okuldan devlet okullarına geçirmek isteyen velileri nakil işlemlerini durdurarak engellemişti. AKP’nin patronlar için attığı yeni kurtarma adımı ise eğitimin özelleştirilmesinin ne anlama geldiğini tüm açıklığıyla ortaya koydu.
Sistem çöktü, ilk kurtarılacak yine özel okul patronları oldu
Salgın günlerinin başında uzaktan eğitimin oldukça yararlı olduğunu öne süren AKP, bu iddiasından geri adım atarak devlet okullarında eylül ayında telafi eğitimine geçme kararı almıştı. Bu karar uzaktan eğitim sisteminin çöktüğünün de itirafı anlamına gelirken, özel okullar için nasıl bir adım atılacağı merak konusuydu.
Kararını geçtiğimiz günlerde ilan eden Milli Eğitim Bakanlığı, devlet okullarından farklı bir uygulamaya giderek özel okullarda ağustos ayında telafi eğitimi kararı aldı.
Ağustos ayında salgının seyri ve yurttaşların bulunduğu kentlerden büyük oranda ayrılacak olması bu kararın hangi nedenlerle alındığı konusunda tartışma yaratırken, konuya ilişkin soL’a değerlendirmede bulunan Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım, “Özel okullarda telafi eğitiminin tek amacı para, öğrencileri düşünen yok” dedi.
'EBA ile telafi eğitimi yapıldı denildi ama gerçek bambaşkaydı'
Milli Eğitim Bakanlığı’nın salgının başlarında telafi eğitiminin EBA ile yapıldığını, bunun çok iyi gittiğini söylediğini hatırlatan Yıldırım, “Ancak işin gerçeği bambaşkaydı. EBA üzerinden eğitim neredeyse hiç işlemezken, farklı sorunlar nedeniyle katılımlar 3-5 öğrenciyi geçmez hale geldi. Bu sürecin sonunda öğrencilerin ilgi ve dikkatinin tamamen ortadan kalktığına tüm kamuoyu şahit oldu” diye konuştu.
Tek dertleri özel okul tüccarları ve para...
Tam da bu süreçte özel okullar için alınan kararın oldukça dikkat çekici olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Özel okullar için en baştan bu yana velilerin ve öğrencilerin taleplerine kulağını tıkayan Bakanlık, özel okul sahibi tüccarlara desteğini şimdi de bu kararla yazıya döktü. Ağustos ayında özel okulların telafi eğitimine başlamasının tek nedeni, velilerin eğitim olmayan dönemin ücretinin iadesini istemesini engellemek. Bakın biz eğitim verdik diyecekler, gelen geldi, gelmeyen gelmedi diyecekler. Ağustos ayının ortasında kimsenin çocuklarını okula göndermeyeceğini biliyorlar ancak buna rağmen böyle bir karar alıyorlar. Özel okullarda telafi eğitiminin tek amacı para, öğrencileri düşünen yok” ifadesini kullandı.
'Eğitimde kâr olursa bunlar yaşanır'
Bu karar nedeniyle Bakanlığı kınadıklarını dile getiren Yıldırım, ne olursa olsun eğitim sürecinde Bakanlığın velilerin ve öğrencilerin yanında durması gerektiğini, alınan bu kararla Bakanlığın tüccarların yanında olduğunu resmen ilan ettiğini söyledi.
“Eğitimde kâr olmaz, kâr amacıyla eğitim olursa bunlar yaşanır, böyle durumlarda para için bu gibi adımlar atılır. Öncelik eğitim değil para olduğunda tablo bu hale gelir” diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Öğretmenler ücretsiz izne çıkarıldı, bin liraya mahkum edildi'
Bu süreçte özel okullarda çalışan öğretmenlerin çoğu ücretsiz izne çıkarıldı, bin liraya mecbur edildi. Servis anlaşmaları iptal edildi. Zaten kurumlar kapalı, fatura giderleri durdu. Ancak velilere yalan söyleyerek öğretmenlere maaş ödendiği, servislere para ödendiği iddia edildi. Bakanlık da bu yalana ortak oldu.
'Özel okuldan nakili de yasakladılar'
Özel okuldan devlet okullarına nakil durdurulmuş durumda. Bu kararın tek nedeni bu süreçte özel okulların mağdur ettiği velilerin devlet okullarına öğrenci geçirmesini engellemek. Veliler önümüzdeki dönemde de benzer sorunlar yaşayabileceklerini düşünüp devlet okullarına geçiş talep ediyor ama bu engelleniyor.
'Gerekli önlemler de alınmadı, herkese test yapılmalı'
Üstelik şimdi okulların ve kreşlerin açılacağı bu salgın günlerinde gerekli önlemlerin alınacağına ilişkin bir adım da göremiyoruz. Özel okulları açıyorsanız görev yapacak herkese test yaptırmak gerekiyor. Servis çalışanı, görevli kim varsa herkese zorunlu test yapılmalı. Aksi halde oluşacak sıkıntıların da sorumlusu bu kararı alanlardır.