'Örnek kapitalizm' Hollanda'dan pandemi manzaraları

"Örnek kapitalizm" olarak sunulan Hollanda'da pandemi döneminde yaşananlar kapitalizmin hüküm sürdüğü her yerde aynı manzaralarla karşılaşıldığını gösteriyor.

Gamze Özdemir Wigman - Serap Altıner

Dünyanın her yerinde olduğu gibi Hollanda'da da hükümet pandemiyle mücadele başlığında bir dizi önlem aldı ve almaya devam ediyor. Bu önlemler toplum sağlığı gözeten ve halkı pandemiden korumaya yönelik önlemler olmaktan ziyade öncelikle Hollanda ekonomisini, ardından Avrupa Birliği ekonomisini korumaya yönelik girişimlerle sınırlı kaldı.

Pandeminin en başlarında, pandemiyi ciddiye almayan (başka birçok ülke gibi bu durumun Çin’in sorunu olduğunu düşünen) Hollanda, Covid-19 salgınına hazırlıksız yakalandı, hatta denilebilir ki salgının başından bu yana ilerlemesine göz yuman tavır aldı.
Salgının Avrupa'ya giriş yaptığı 2020 Şubat-Mart aylarında özellikle İtalya ve İspanya`da cok hızlı yayılmasına karşın, en etkili önlemlerin alınabilecegi bu dönemde Hollanda henüz konunun vahametini kavrayamamış durumdaydı. İtalya'da pandeminin ağırlaştığı dönem yani 2020 kış sonunun ülkenin Kuzey Brabant bölgesinde okul tatiline denk gelmesi sebebi ile bu bölgeden İtalya'ya kayak tatiline gidenler hiçbir tedbir almaksızın tatillerinin bitmesi ile birlikte ülkeye geri döndüler. Virüsün yoğun olarak Hollanda'ya girişi böyle oldu ama ülkede yayılması, virüsü grip virüsü ile karşılaştıran başbakanının durumu ciddiye almak bir yana olduğundan daha basit bir tablo çizmesi ve özellikle söz konusu bölgede karnaval tarihine gelmesi Kuzey Brabant bölgesini pandeminin Hollanda'daki merkezi haline getirdi. 16 Mart ile 16 Haziran arasında 6631 (resmî rakamlar) kişi pandemi kaydı ile hayatını yitirdi.

Bu süreçte hükümet bir çok skandala imzasını attı

Maskenin koruyuculuğu ile ilgili veri olmadığı iddiasıyla, Ekim ayına kadar maske takılması önerilmedi. Eylül ayında bunun nedeninin, maske stoğu olmadığı olduğu açığa çıktı!

Aynı politika korona testinde de uygulandı. Almanya’da test merkezleri ile çalışılabilecek iken devlete bağlı tıbbi yazdırma kuruluşu GGD GHOR, testlerin yaygın yapılmasına kendi kapasite yetersizliği nedeniyle engel olduğu, testi başka ülkelerde yapılırsa kişisel bilgi güvenilirliğinin risk edileceği gerekçesi ile red edildi. Bu süre zarfında Başbakan Rutte'nin açıklamaları testi yoğunlaştırmaya gerek duyulmadığı yönünde oldu.

Yaşlı hastalar, aile hekimleri tarafından aranıp hastalandıkları takdirde evde kalmak isteyip istemedikleri soruldu. Hollanda hükümetinin 2019 yılında 65 yaş üstü hasta bakımına 28 milyar Avro harcadığı ve ilk dalgada ölenlerin 6418'nin %96,8'inin 60 yaş üstü olduğu düşünülünce, korona Hollanda hükümeti için geriatri sorununa çözüm olarak kullanılmış olabilir mi sorusunu getiriyor akıllara.


Adalet Bakanı kurala uymadı, cezalar iptal edildi!

1,5 metre mesafe kuralı konuldu uymayanlara para ve kamu görevine girememe cezası verildi. Pandemi başlarında bazı belediyelerde sokaklarda metre ile kural ihlal avı başlatıldı (Amsterdam/ Rotterdam). Adalet Bakanı Ağustos ayında kendi düğününde 1,5 metre kuralını ihlal edince hükümet kararname çıkartmak zorunda kaldı ve böylece geçmiş cezalar da iptal edildi!


Pandemi hızla kontrol dışına çıkınca Hollanda hükümeti restoranları, barları, okulları kapattı. Konserler, spor müsabakaları iptal oldu. Sokağa çıkma yasağı ilan edilmedi ama başta hizmet sektörü olmak üzere pek çok küçük işletme ekonomik olarak sorun yaşadı, yaşamaya da devam ediyor.

Korona önlemlerinde maske takmak hala bir zorunluluk değil. Metro, tren istasyonlarında kameralarla ateş ölçmek, işyerlerinde ateş ölçmek benzeri önlemler alınmıyor, nedeni ise insan haklarına aykırı olması.


Avrupa’da pek çok ülkede bu benzer. Aşı uygulamasının zorunlu olmadığı gibi. Sağlık ve eğitimin devletler tarafından garantilenmiş olduğu bir toplumda ancak insan hak ve özgürlüklerinden bahsedebiliriz.

Hollanda hükümeti ve birçok Avrupa ülkesi bu süreçte toplumsal sağlığı amaç haline getirmediği için bu süreci halka yalan söyleyerek, işletmeleri kapatıp, eğer evi arabası ya da birikimi yoksa maddi destek sağlayarak (maddi destek her işletmeye sağlanmadı) yönetmeye çalıştı. 

Ekonomi canlansın diye önlemler gevşetildi

Okulların tatil olması ile birlikte Hollanda hükümeti de diğer ülkelerde olduğu gibi tüm yasakları kaldırdı ve pandemiye rağmen yaz turizmi desteklendi. Bu durumu ekonomisi ciddi bir biçimde sarsılan başta İtalya ve İspanya’yı desteklemek ve diğer Avrupa ülkelerinin ekonomisini canlandırmak için Avrupa'yı tatil için risksiz ilan ettiler. 

Türkiye gibi AB dışında kalan ülkeler turuncu hatta kırmızı bölge göstererek gidilmemesini tavsiye ederken, Hollanda Başbakanı haftalık halka sesleniş konuşmalarında Türkiye'ye gitmeyin, orada hastalanırsanız sağlık giderleriniz Hollanda devleti tarafından karşılanmayacak vb açıklamalarla, turizm gelirlerini Avrupa’da kalması için başlatılan bu kampanyanın Hollanda’daki başrol oyuncusuydu.