Operasyon bahane, talan şahane: Türkiye'nin en verimli fidanlığı Volkswagen'e feda edildi

Manisa'da kurulacağı belirtilen fabrikayı daha önce çeşitli gerekçelerle defalarca askıya alan Volkswagen'e, Manisa Muradiye'de 4 bin dönümlük arazinin tahsis edildiği ve 4 bin dönümlük arazinin içerinden bin dönümlük Muradiye Fidanlığı'nın yer aldığı iddia edilmişti. Henüz resmi bir açıklama yapılmamasına rağmen iddianın doğru olduğunu gösteren bir çok veri bulunuyor.

SERHAT YILMAZ

Daha önce 4 kez Türkiye'deki fabrika kurma girişimini erteleyen Alman otomobil devi Volkswagen, erteleme gerekçesi olarak Türkiye'nin Suriye operasyonunu gerekçe gösteriyordu.

Geçtiğimiz günlerde Volkswagen'e Manisa'nın Muradiye İlçesi'nde 4 bin dönümlük arazinin tahsis edildiği iddia edildi. İddiaya göre, 4 bin dönümlük arazinin bin dönümünü ise Muradiye Orman Fidanlığı oluşturuyor. 

Henüz resmi bir açıklama yapılmamasına rağmen iddianın doğru olduğunu gösteren bir çok veri bulunuyor. 

Resmi bir açıklama yapılmıyor ama herkes konuşuyor

Resmi bir açıklama yapılmamasına rağmen yetkililer ve bakanlık, planların daha önce yapıldığını ve artık geri dönüşün olmadığını dile getiriyor. Muradiye Fidanlığı'nın Volkwagen'e devrinin İzmir-İstanbul Otoyolu'na yakın olması nedeniyle gerçekleştiği de konuşulanlar arasında yer alıyor. Ayrıca Muradiye Fidanlığı'nda çalışan memurlar, bir dahaki sene fidanlıkta olmayacaklarını dile getiriyorlar. Fidanlığın müdürünün tayinin çıkması da şüpheleri artırıyor.

Fidanlıkta üretim durdu

Fidanlıkta şu an üretim yapılmıyor, bu yıl için fidan da dikilmedi. Gelecek sene kullanılacak fidanların bu yıl dikilmesi gerekirdi. Geçen yıl üretilen ürünlerin hızlıca elden çıkartılmaya çalışıldığı ve Orman Genel Müdürü'nün araziye giderek ''Hiç içimize sinmiyor ama yapacak bir şey yok'' dediği de gelen bilgiler arasında. 

Hazineyi tarıma açıyoruz diyorlar, bir yandan da peşkeş çekiyorlar

Hükümet, bir yandan 9750 dönümlük hazine arazisini tarıma açıyoruz diyor bir yandan da tarıma elverişli 4 bin dönümlük bu araziyi otomobil sanayine tashih ediyor. Söz konusu arazinin sanayiye peşkeş çekilmesi, o arazide bir daha tarım yapılamaması anlamına geliyor. Muradiye Fidanlığı ise yüzde yüz kapasite ile çalışabilen zengin bir arazi konumunda.

Muradiye Orman Fidanlığı geçen yıl Hürriyet Gazetesi'nin yaptığı Türkiye Fidanlıklar Sıralaması'nda birinci seçilmişti. Fidanlık hem Orman Bakanlığı'na fidan üretiyor hem de özel sektöre genç fidanları tahsis ediyor. Fidanlar, özel sektör tarafından satın alınıyor sonra kendi tarlalarında büyütülüyor ve ihracata kadar giden bir sürecin başlangıcı oluyor. Fidanlığın iklim ve toprak kalitesi nedeniyle üretim kalitesi çok yüksek olduğu biliniyor. Ayrıca Muradiye Fidanlığı kapasitesinde çalışan başka bir fidanlık Türkiye'de şu an yok. 

'Arabaların kaportaları ile karnımızı doyuramayız'

Muradiye Fidanlığı ile birlikte 4 bin dönümlük tarım arazisinin Volkswagen'e tahsis edilmesini soL'a değerlendiren Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Savaş Akcan, ''Volkswagen'in böyle bir araziyi heba etmesini çevre katliamı olarak değerlendiriyorum. Bu ülkeye sanayi de şart elbette. İstihdam için fabrika da şart ama yeri burası değil. Zaten her geçen gün tarım arazisi azalıyor. Yarın biz bu arabaların kaportasıyla karnımızı doyuramayız. Bir tarım çalışanı olarak, tarım ile ilgili bir meslek örgütünün başkanı olarak, bir orman mühendisi olarak, toprağa bağlı çalışan biri olarak benim kabul edemeyeceğim bir politika bu. Bu ülkede bir sürü tarım dışı arazi var, buraları kurun sanayiyi, fabrikaları. Bundan 30 yıl önce Sakarya Ovası için de söylemiştim bunları. O zaman Başbakan Süleyman Demirel'di. Buradaki ovayı sanayiyi açtılar. Toyota oldu, Lassa oldu. Demirel o dönem demişti ki, ''Patates tarlalarına bak, fabrikalar yükseliyor.'' Ama patates bulamıyoruz. İthal ediyoruz patatesi. Yapılan yatırımların fuzuli olup olmadığını tartışmıyorum. Lokasyonu doğru seçmek lazım. Tarım arazilerine yaptığınız bu tip yatırımların daha geri dönüşü yok. Benim ülkemin tarımsal arazileri zaten çok azaldı. Umarım hükümette bu yanlıştan döner, böyle bir yerde değil tarım dışı bir alan bu yatırımın yapması sağlanır'' diye konuştu. 

Gıda bağımsızlığının, ülkenin bağımsızlığının temeli olduğunu da belirten Akcan, ''Tarımsal üretimin ne kadar önemli olduğunu Covid-19 günleri gösterdi. Sokağa çıkma kısıtlamasının adının geçtiği an itibari ile insanların koşa koşa gittiği yerler marketler, gıda temini yerleri idi. Bunları görmüşken, bizim tarıma daha fazla önem vermemiz gerekirken, biz en nadide tarım arazilerini fabrikaya, sanayiye açıyorsak burada bir planlama hatamız var bizim. İnsanlığı suni olarak yapamadığı tek şey toprak. Toprağı bir kez kaybettikten sonra bir daha düzeltme şansımız yok'' sözlerini sarf etti.

'Arazi kullanım planımız yok'

Türkiye'de bir arazi kullanım planının olmadığını belirten Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı, ''İnsanlar muhtemelen 'Fidanlığın bize nasıl bir faydası var?' diye düşünüyor. Fidanlığın faydasını tabii ki bir araba fabrikasının maddi getirisi ile kıyaslama şansınız yok. Bir tanesi daha uzun vadeli bir işlemin temeli. Bu ülke bizimse, uzun süreli projeleri iyi planlamamız lazım. Nerede fabrika olacağını, nerede tarım nerede fidanlık olacağını planlıyor olmamız lazım. Tarla arazisine fabrika, fabrika arazisine de tarla yapmamamız lazım. Şimdi Kırşehir'de, Nevşehir'de, Çankırı'da tarım yapmaya çalışıyoruz. Bu bölgelerin hem iklimi hem de toprak yapısı tarım için çok zor. Ama buna rağmen geliyorsunuz verimli arazilerin üzerine fabrika kuruyorsunuz. Böyle baktığınızda vatanın mutlaka arazi kullanım planının oluşturulması lazım. Kim iktidara gelirse gelsin bu arazi kullanım planı değiştirilmemeli. Ülkemizin maalesef böyle bir arazi kullanım politikası yok. İşimize geldiğinde tarlaya inşaat yaparız, işimize geldiği zamanda tarım dışı arazide sera kurar, tarım yapmaya çalışırız'' sözlerini sarf etti.

Operasyon bahane, para şahane

Almanyalı otomotiv şirketinin yatırımını da değerlendiren Savaş Akcan, ''Volkswagen, Türkiye'nin Suriye'deki politikaları nedeniyle yatırım yapmayacağını duyurdu. Emperyalizm böyle şeyler söyler ama alt mekanizmada çalışır. Dolayısıyla bunların Suriye politikasıymış, Libya politikasıymış bunların hepsi yalan olduğu için şaşırmıyoruz'' diyerek sözlerini tamamladı.