Türkiye Komünist Partili (TKP) Eğitim Emekçileri, pandemiye rağmen idarecilerin, çocuklarını okullara kayıt ettiren velilerle kayıt parası pazarlığına giriştiği haberleri üzerine açıklama yaptı.
Açıklamada, "Basına yansıyan açıklamalara göre MEB’in adrese bağlı yerleştirme sistemine göre belli okullara yerleştirilen çocukların velileri, çocukları için o okullardaki belirli sınıfları ya da öğretmenleri seçmek istediklerinde okul idarelerince bağış kılıfı altında kayıt parası talepleriyle karşılaşıyorlar. Buradayız. Çocuklarımızı sermaye düzeninin ve AKP’nin karanlığına teslim etmemekte kararlıyız!" denildi.
Eğitim emekçilerinin açıklaması şöyle:
"Salgınla birlikte okulların önümüzdeki günlerde açılıp açılmayacağına ilişkin yaşanan kaos içerisinde, bazı okullarda idarecilerin çocuklarını okullara kayıt ettiren velilerle kayıt parası pazarlığı yaptıklarına ilişkin haberler basına yansımaktadır. Ülkemiz adım adım büyük bir ekonomik krizin içine sürüklenirken, çocukları için nitelikli eğitim hakkı talebinde olan halkın cebindeki paraya, kayıt parası adı altında göz koyanları uyarıyoruz: Aklınızdan bile geçirmeyin!
Basına yansıyan açıklamalara göre MEB’in adrese bağlı yerleştirme sistemine göre belli okullara yerleştirilen çocukların velileri, çocukları için o okullardaki belirli sınıfları ya da öğretmenleri seçmek istediklerinde okul idarelerince bağış kılıfı altında kayıt parası talepleriyle karşılaşıyorlar. Yine çocuğunu yerleştirildiği kendi mahallesindeki okulun yerine daha nitelikli olarak değerlendirdiği başka bir okula kayıt ettirmek isteyen velilerden de bazı özel okulların ücretlerine yaklaşan miktarlarda kayıt parası talep ediliyor.
Okullarda kurulan bu kayıt tezgahının sorumlusu tamamen eşitsizlikler üzerine kurulu kapitalist düzen ve ülkemizde yaklaşık 20 yıldır bu sömürü düzeninin taşeronluğunu üstlenen AKP iktidarıdır.
AKP iktidarı ülkemizde farklı bölgeler ve şehirler arasında, aynı ilçedeki mahalleler arasında, hatta aynı mahalledeki okullar ve aynı okullar içindeki sınıflar arasında eşitsizlikleri yıllar içinde katmerleşmiştir. AKP kendi okulları arasında en yetkili ağızlardan ‘nitelikli okul’ diye bir ayrım yaratmış, örneğin lise düzeyindeki okulların %10’unu bu kategoriye sokarken, %90’ını adeta niteliksiz olarak ilan etmiştir.
Toplumsal bir talep olmamasına rağmen imam hatip okulları en büyük yatırımları alır ve öğrenciler zorla bu okullara yönlendirilirken, meslek okullarının bir bölümü sermayeye teslim edilmiş, devlet okullarının büyük bir bölümü kaynaksızlık içerisinde kendi kaderine terk edilmiştir.
Pandemi sürecinde attığı adımlarla süreci daha da içinden çıkılmaz haline getiren AKP iktidarı, yeni eğitim öğretim yılına ilişkin bütün planlarını da sermayenin cebini düşünerek yapmakta, özel okul patronlarının derneğinin başkanına ‘öğretmenler rahata alıştı’ diyebilme cüretini sunacak kadar patronları cesaretlendirmektedir.
Bilinmelidir ki bizler ülkemizin çocuklarının eğitimini ve geleceğini tüccarlara teslim etmemekte kararlıyız. Nitelikli, bilimsel ve laik bir eğitimin çocuklarımız için kamusal, parasız ve eşit olarak sunulması için mücadelemizi daha da büyüteceğiz.
Devlet okullarında, velilerin çocukların nitelikli eğitim alma beklentilerini suiistimal etmeye çalışan kimi okul yöneticilerini ve okul aile birliklerini uyarıyoruz: Aklınızdan bile geçirmeyin! Devlet okullarında parasız eğitim hakkını gasp etme suçuna ortak olmayın.
Paralı hale gelen ve giderek niteliksizleşen eğitim sistemi içerisinde çocuklarının kaliteli eğitim alması için arayış içinde olan ve bunun için çeşitli yolları deneyen velilerimize de sesleniyoruz: Bütün çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkı için sürdürdüğümüz kamusal, parasız, bilimsel ve laik eğitim mücadelesine omuz verin!
Buradayız. Çocuklarımızı sermaye düzeninin ve AKP’nin karanlığına teslim etmemekte kararlıyız!"
