Nasrallah’tan ABD’ye ve İsrail’in ilhak planına tepki

Hizbullah lideri Nasrallah, İsrail’in ilhak planını engellemek için Filistin halkına destek vereceklerini ve planı durdurmak için her şeyi yapacaklarını açıkladı. Nasrallah ABD Büyükelçisi Shea’nın da ‘sömürge valisi’ gibi hareket ettiğini söyledi.

Dış Haberler

Lübnan’da Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, ABD’nin Lübnan Büyükelçisi Dorothy Shea’nın Lübnan televizyonlarında ülkenin iç işlerini tartışmasına tepki gösterdi ve Shea’nın bir “sömürge valisi” gibi hareket ettiğini söyledi.

İsrail’in Batı Şeria ve Ürdün Vadisi’ndeki ilhak planlarına da tepki gösteren Nasrallah, bunun Lübnan'ın geleceği için “son derece tehlikeli” olduğunu açıkladı ve Hizbullah’ın Filistin halkı ve önderliğine bu konuda her türlü desteği vereceğini, ilhakın engellenmesi için her şeyi yapacağını söyledi.

Salı günü al-Manar TV’de yayımlanan konuşmasında Nasrallah, İsrail’de Netanyahu hükümetinin ilhak planını uygulamaya koyması durumunda Hizbullah’ın eli boş durmayacağını söyledi. Nasrallah “Filistin halkını ve onun liderliğini destekliyoruz ve ilhak planını bloke etmek ve engellemek için her şeyi yapmaya hazırız” dedi.

Nasrallah pazartesi günü yaptığı açıklamada da Tel Aviv’in saldırılarına karşı Hizbulah ve Hamas’ın “saflarını birleştireceği”ni söylemişti.

Nasrallah, ABD’nin Lübnan Büyükelçisi Dorothy Shea’nın Lübnan televizyonlarına yaptığı açıklamalarla ülkenin iç işlerine “açıktan” müdahil olduğunu belirterek Shea’nın “sömürge valisi” gibi hareket ettiğini söyledi. Shea’yı ülkede iç karışıklık yaratmaya çalışmakla suçlayan Nasrallah, “dünyadaki en büyük insan hakları ihlalcisi” diye nitelediği ABD’yi başka ülkelere “insan hakları dersi” vermemeye çağırdı. Nasrallah ABD’ye “Ülkeniz bölgede terörizmi fonladı” dedi.

Lübnan’daki ekonomik krizle ilgili de konuşan Hizbullah lideri, ülkedeki “lüks mallar, bankacılık ve turizm odaklı ekonomik modeli"nin krizin sorumlusu olduğunu savundu. Lübnan'ın ABD ve diğer ülkelere bağımlılığının azaltılması gerektiğini söyleyen Nasrallah ülkenin “İran gibi” kendi ürettiğini tüketen bir ülke olması gerektiğini savundu ve ülkedeki Çin yatırımlarının da desteklenmesi gerektiğini kaydetti.