Nafile hukuksuzluk: Bu yasaklar yasaklananı unutulmaz yapar!

AKP yargısının 'içerik yasaklamaları', üstelik gittikçe garipleşerek tam gaz sürüyor. En son İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişimi engellenen içerikler arasında 'Bilal'e anlatır gibi' deyimi, 'Emine Erdoğan'ın çantası' gibi başlıklar yer alıyor.

Haber Merkezi

Yargının AKP'yi ve AKP'lileri korumak adına aldığı kararlar artık trajikomik bir hal almaya başladı. Getirilen yasaklar içeriklerin yayılmasını engelleyemediği gibi, tarihe "tuhaf yasaklar" olarak daha görünür bir not düşmek anlamına geliyor artık.

Emine Erdoğan'ın çantasından bahsetmek yasak!

İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 19 Haziran 2020 tarihinde alınan 3 farklı karar ile 6 farklı Ekşi Sözlük başlığındaki içeriğe erişim engelleme kararı verildi. 

17-25 Aralık 2013 yılındaki yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sırasında AKP'li Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile yaptığı telefon konuşması sonucu yaygınlaşan "Bilal'e anlatır gibi" deyimini kullanmak yasaklandı. 

Emine Erdoğan'ın yurtdışı gezilerinde kullandığı on binlerce dolar değerindeki Chanel ve Hermes gibi lüks çantaları çok tepki çekmişti. Erdoğan'ın Japonya gezisinde kullandığı Hermes marka 50 bin liralık çanta neredeyse 350 bin TL ediyor. Erişim engelleme getirilen kararlar arasında "Emine Erdoğan'ın çantası" başlığı da bulunuyor.

Ender İmrek, 29 Haziran 2019’da Evrensel’de yazdığı ‘’Parıl parıl parlıyordu Hermes çanta’’ başlıklı yazısından ötürü AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a, hakaret ettiği iddiasıyla yargılanacak.

Dolar kuru ile ilgili konuşmak yasak

Öte yandan AKP'nin konuşma, haberleştirme yasakları çok geniş bir alanı kapsıyor. Torpilli atamalar, depremde yıkılan ruhsatsız binalar, alınmayan koronavirüs önlemleri, AKP'li belediyelerin topladığı bağışlar gibi konular hakkında yurttaşların konuşması "siyaset yapmayın" denilerek engelleniyor.

Bu yasaklamalardan biri de döviz kuruyla ilgili yorum yapmak oldu. Döviz kurundaki yükselişin artmasını “finansal saldırı” olarak nitelendiren AKP, 25 Şubat 2020’de Resmi Gazete’de yayınlanan düzenlemeyle Bankacılık Kanunu’nda değişiklikler yapmıştı. 7 Mayıs'ta da Resmi Gazete’de yayımlanan “Finansal Piyasalarda Manipülasyon ve Yanıltıcı İşlemler Hakkındaki Yönetmelik” ile kötü giden ekonomi hakkında adeta konuşma yasağı getirdi.

Yönetmeliğe göre, “finansal sisteme olan güveni zedeleyerek sistemik riske neden olabilecek şekilde bilgi ve söylentiler yaymak” manipülasyon olarak değerlendirildi. Buna göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na da (BDDK) piyasa üzerinde yeni yetkiler tanındı. Düzenlemeye, döviz kuru fiyatı üzerinde belirtilen görüşlere ilişkin de maddeler eklendi.

'Ey İBAN edenler' ifadesi hakaret sayıldı

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın COVİD-19 salgını nedeniyle canlı yayında IBAN numarası verip bağış kampanyası başlatması sonrası attığı “Ey İBAN edenler” tweeti nedeniyle gazeteci Hakan Aygün  gözaltına alınıp, tutuklanmıştı. Muğla'nın Bodrum ilçesinde 2 Nisan'da gözaltına alınan ve daha sonra tahliye edilen Aygün'ün tutuklanma nedeni “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” ile “hakaret” iddialarından tutuklanmıştı.

Fahrettin Altun'dan jet hızıyla erişim engelleme kararı

Türkiye’nin koronavirüsle mücadele ettiği günlerde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde yer alan Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye yol, şömine ve çardak gibi peyzaj düzenlemesi yaptırdığı ortaya çıkmıştı. Fahrettin Altun'un boğazda yaptırdığı çardak ve şöminenin yıkılması haberlerine erişim engeli getiren mahkeme, erişim engeli kararının gerekçesini salgınla verilen mücadelede Türkiye'nin başarısını itibarsızlaştırmak olarak göstermişti.

Erişim engeli gerekçelerini sıralayan hakimlik, haberlerde koronavirüs salgınında birçok Avrupa ülkesinin başarısız olmasına rağmen, Türkiye'nin başarısını ve mücadelesini sekteye uğratmaya çalışıldığını, yıkıma yönelik haberin teyitsiz olduğunu belirtmişti.

Ayrıca yapılan haberlerde kamu yararının bulunmadığını da ifade eden hakimlik, suç içeren bir durumun varlığı halinde haberi yapanların suç duyurusunda bulunma hakkının olduğunu ifade etmişti.

'Zam' kelimesini kullanmayın talimatı

Sosyal medyada "zam" yerine kullanılan "fiyat artışı", "güncelleme" gibi kelimeler alay konusu olmayı sürdürürken, yandaş medyada kanalların, internet sitelerinin çalışanlarına metin yazımlarında "zam" yerine başka şeyler kullanılması talimatı verildiği söylenmişti. 

İlgili Haber