Milyarder Ağaoğlu, babası adına cami yaptırdı: Bir cami bin ayıp örter!

Pahalı otomobil koleksiyonu ve genç sevgilileri ile gündeme gelen AKP müteahhidi milyarder Ali Ağaoğlu babası Miktat Ağaoğlu adına Maslak 1453’ün girişine bir cami yaptırdı. AKP ballı ihale dağıttığı müteahhitler borçlarının bir kısmını lüks konut alanlarına cami yaptırarak ödüyor. Memleketi talan eden Ağaoğlu da yaptırdığı caminin günahlarını affettirmesini umuyor.

Haber Merkezi

AKP döneminde servetini katlayan müteahhitler arasında yer alan Ali Ağaoğlu, İstanbul'daki projesi Maslak 1453'ün girişine cami yaptırdı. Ağaoğlu camiyi 2013 yılında kaybettiği babası Miktat Ağaoğlu adına yaptırdığını açıkladı.

Yakında ibadete açılacak caminin 1345 metrekare ve 4 bin kişilik olduğu söylendi. 

Hürriyet'ten Mehmet Üstündağ'ın Ağaoğlu reklamı gibi yazılan haberinde "sessiz sedasız yaptırdı" "muazzam bir eser" ifadeleri kullanıldı.

Milyarderler neden cami yapar?

Ali Ağaoğlu da bir çok milyarder müteahhit gibi AKP'ye yakınlığıyla biliniyor. 2020 yılında Forbes Türkiye tarafından açıklanan milyarderler listesine 37. sıradan giren Ağaoğlu, emek sömürüsünü, yıllardır ülkenin dört bir yanında yaptığı talanları unutturmak için "hayır işleri" yapsa da, AKP sonrası katladığı servetini unutmak mümkün değil.

Ali Ağaoğlu'nun inşaat şirketleri yağma projeleriyle memleketin dört bir tarafını talan ediyor. Cami yaptırdığı Maslak 1453 de bu projelerden biri. Öte yandan İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Maslak’ta dikilen binalar bölgede ağaç katliamına neden olmuştu. Daha önce askeri alandan ayrılarak 2010 yılında Gecekondu Önleme Bölgesi ilan edilen ve 2012 yılında inşaata başlanan bölgenin yıllar içindeki değişimi uydu görüntüleri ile paylaşılmıştı. 

Binalar için 'kağıt gibi yıkılacak' demişti

Ağaoğlu, 2009 yılında yaptığı bir açıklamada 1970’lerde Anadolu yakasında yapılan çoğu inşaatın malzemelerini kendisinin sattığını söyleyerek sorumlu olduğu binaların "kağıt gibi yıkılacağını" söylemişti. İnşaatlar için kumları Marmara Denizi'nden, demirleri hurdadan çektiğini söyleyen Ağaoğlu, “Tüm firmalar aynı şeyi yapıyordu. Deprem olursa İstanbul'a ordu bile giremez, ölen şanslıdır” diye konuşmuştu. Ağaoğlu bu sözleri sarf ederken, AKP'nin dağıttığı rant ve yağma alanlarındaki inşaatlara da birer birer kondu.

Ağaoğlu aynı demecinde “Tüm firmalar böyle çalışıyordu. Belki karamsar bir tablo çiziyorum ama ilkokuldan bu yana işin içindeyim. İşin mutfağında yetişen biri olarak söylüyorum ki mevcut yapı stoğunun yüzde 70'i deprem açısından güvenli değil. Binalar resmen iman kuvveti ile ayakta duruyor. Binaların 17 Ağustos'ta nasıl karton gibi yıkıldığını unutmamak lazım” sözlerini sarfederken, “En lüks semtlerdeki o süslü püslü binalar için konuşuyorum çoğu sadece tuğla üstünde duruyor, içleri gitmiş. 1970'li yıllar, sanayağ ve benzinin karneyle alındığı zamanlardı” demişti. Ağaoğlu’nun tepki çeken açıklamalarını daha sonrasında diğer inşaat partronları da tekrarlamıştı.

Geçtiğimiz yıllarda da Uludağ'da bulunan kaçak olduğu belirtilen Ağaoğlu My Resort Otel'in 8 bin 500 metrekarelik bölümü yargı sürecinin tamamlanmasının ardından Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından kepçelerle yıkılmıştı.

Ankara’nın nefes koridoru ve kılcal damarlarından birisi olan Dikmen Vadisi’nin son kalan yeşil alanı da yapılaşma tehdidi ile karşı karşıya. Pandemi döneminde bölgedeki yeşil alana inşaat izni verilmesinin ardından Ağaoğlu hız kesmeden inşaatlarına başlamış, Mimarlar Odası Ankara Şubesi, "Dikmen Vadisi’nin son kalan yeşiline de hançer vurulacak" demişti.

Ağaoğlu'nun görgüsüzlükleri de say say bitmez

Görgüsüzlükleriyle de gündem olan Ağaoğlu'nun skandalları yalnızca talan ve yolsuzluk haberleriyle de sınırlı değil.

Lüks araba koleksiyonu bulunan Ağaoğlu, açlık ve yoksullukla mücadele eden milyonlarca kişiyle dalga geçer gibi "mali sıkıntı" içinde olduğu belirterek, 300 bin lira ile 3,7 milyon lira arasında değişen fiyatlardaki otomobillerini satışa çıkarmıştı. Ardından 6 milyon liralık arabasını fareler kemirdiği için Bodrum'da tatilini yarıda keserek İstanbul'a gitmek zorunda kalmıştı. 3 yıl önce de arabaları dolu nedeniyle zarar görmüştü.

Ağaoğlu bir röportajındaki kadın düşmanı ifadeleriyle de tepki çekmişti. Evindeki röportajda kameraya takılan çantalar için "Çantalar değil kullananlar benim malım" demişti. Bu sözlerinin ardından kendisine dava açan CHP'li Tur Yıldız Biçer'e "O kadın benim evime gelsin" diyerek çirkinliklerini katlamıştı. Ağaoğlu aynı röportajda, misafir ettiği Kuveyt prensesinin villasını satın almak istemesine "s...r git" yanıtını verdiğini söylemişti.