Mevzu rant olunca: Ha CHP, ha AKP

İzmir’in emlak değeri açısından en değerli arazilerine sahip ilçelerinden Bostanlı-Mavişehir hattındaki arazi satışları yeniden gündemde. Bir yandan İzmir’i yağmalama peşindeki müteahhit-iktidar ortaklığı, bir yandan muhalif pozlarında dolaşıp yağmaya ortak yerel yöneticiler.

Haber Merkezi

İzmir’in emlak değeri açısından en değerli arazilerine sahip ilçelerinden Bostanlı-Mavişehir hattındaki arazi satışları yeniden gündemde. 

En son CHP Milletvekili Kani Beko’nun yaptığı açıklama tartışmayı alevlendirdi. Beko yaptığı açıklamada TOKİ’nin huzurevi alanını sattığını belirterek şöyle dedi:

“Karşıyaka Mavişehir’de denizin bile satıldığını bu iktidar döneminde gördük. Şimdi de Karşıyaka Şemikler’de huzurevi alanı olan yerin satışı ile karşı karşıyayız. Biz kurulma amacına uygun olarak TOKİ’den İzmir’de ihtiyacı olan aileleri ev sahibi yapmasını bekliyoruz, İzmir’in kamu alanlarını ve denizini satmasını değil! Dar ve orta gelirlilere, garibanlara başlarını sokacak ev yapacak kurum olan TOKİ’nin, hangi kentte kaç projeyi hayata geçirdiğine bakıldığında, Ankara’da 268, İstanbul’da 229 toplu konut projesi tamamlanmış. Oysa Ankara ile aşağı yukarı aynı nüfusa sahip İzmir’de yapılan proje sayısı sadece 56. İzmir’e yapılan haksızlık ortadadır. İzmir’de toplu konut yapma konusunda partizanca ve cimri davranan TOKİ; arsa satma konusunda ise gayet rahat ve bonkör!”

TOKİ’nin ve çoğu iktidar yanlısı müteahhitlerin İzmir iştahı biliniyor. Özellikle Sancak ailesi ve Cengiz İnşaat’ın adı İzmir projelerinde çok sık geçiyor.

Beko’nun açıklamasında “Karşıyaka Mavişehir’de denizin bile satıldığını bu iktidar döneminde gördük” ifadesiyle hatırlattığı satış ise göz göre göre bir peşkeşin nasıl olduğunu gösteriyor.

Göz göre göre

Temmuz başlarında yapılan ihalede TOKİ’nin Mavişehir villaları yanında 21 milyon liraya satışa çıkardığı ve imar planlarında rekreasyon alanı olarak görünen arazi 52 milyon liraya alıcı bulmuştu. Hemen yakınında bulunan TOKİ’nin satış ofisinin bulunduğu imar planlarında “açık spor alanı” olan arazi ise 15 milyon TL’ye satışa çıkarılmış ve 48 milyon liraya satılmıştı. Böylece iki arazi için toplam fiyat 100 milyon lirayı buldu.


Görsel: Sözcü

Arazilerin satışı hakkında Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay kendi sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada ihaleyi alanların gizliliğine ve satışların çok yüksek bedelle gerçekleşmiş olmasına dikkat çekmiş ve şu ifadeleri kullanmıştı: 

“Bugün Ankara’da bir kamu kuruluşu olan TOKİ eliyle, şehir planında Mavişehir’de rekreasyon alanı (yeşil alan) ve açık spor alanı olarak belirlenmiş, yani halkımıza ait olan iki arazi, henüz kişisel ve kurumsal kimlikleri hakkında bilgimiz olmayan kişilere, belirlenmiş olan tahmini bedellerin çok üzerinde, astronomik rakamlara satılmıştır. Bu satış basit bir satış değildir. Rant amaçlı olduğu çok açıktır. Söz konusu yerlerin ilan edilen fiyata yakın rakamlarda satılması durumunda alma niyetiyle müzayede salonunda bulunurken şahit olduğumuz bu haksız durum Karşıyaka Belediye başkanı olarak bana ve eşlik eden arkadaşlarımıza büyük acı vermiştir. Yükseltilen satış rakamları belediye bütçesi ile karşılanabilecek miktarlar değildir.”

İmar planında yeşil alan ve spor alanı olarak görünen bir arazinin özel bir şirket tarafından bu kadar yüksek bir bedelle satın alınması, bir çok örnekte olduğu gibi imar planında değişiklik yapılacağını ve bu bölgelerin ranta açılacağını gösteriyor. 

Karşıyaka Belediye Başkanı CHP'li Cemil Tugay, Mavişehir'deki yeşil alanın satışı için “ikazlarımıza ve belediyeye devredilmesi yönündeki taleplerimize karşın rant alanı yaratmak için gerçekleştirildiği açık olan bu satışa ve bu alanda yapılacak olası bir yapılaşmaya karşı yasal bütün yollara başvuracağız.” dedi.

Karşıyaka Belediyesi de Cengiz’e satmıştı

Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay her ne kadar bu satışa haklı olarak tepki gösterse de, başında bulunduğu Karşıyaka Belediyesi, daha geçtiğimiz aylarda yine Mavişehir’de denize sıfır bir arazisini adı iktidarla anılan Cengiz Holding’e satmış, bu nedenle de çok eleştiri almıştı. Denize sıfır arsa üzerinde 2012 yılında yapılan imar planı değişikliğiyle de bu arazide sınırsız kat yapma olanağı sağlanmıştı.

Satışla ilgili harekete geçen Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, belediyenin davetiyle yapılan toplantı sonrasında elde ettiği bilgiler sonucunda bölgeye dair ciddi sorunlar saptanmış olduğunu açıklamıştı. Odadan yapılan “Mavişehir geçmişten bugüne adım adım sermayeye peşkeş çekilmiştir!” başlıklı açıklamada, “Ramsar Alanı’na yakınlığı, zemin yapısı, altyapı problemleri, kamu mülkiyetinin kurumlar eliyle ranta konu olması gibi başlıklarla Mavişehir bölgesi sorunlu bir yapılaşma sürecine sahiptir” ifadelerine yer verildi.

Yapılan açıklamada gerçekleşen satışın kamu yararıyla bağdaşmayacağının altı çizilirken, “Kamuya terk edilmiş bir alanın, mülkiyete konu edilmesi ve satışa konu olmasını kamu yararı ile bağdaştırmak mümkün değildir. Bununla birlikte, söz konusu alanda geçmişten bugüne kadar onaylanan imar planlarının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı ile örtüşüp örtüşmediği, yapılan imar uygulamalarının yürürlükte bulunan plan kararları doğrultusunda yapılıp yapılmadığı, onaylanan imar planları ile sağlıklı ve yaşanabilir bir çevre oluşup oluşmadığı gibi tartışmaları göz ardı edip, sadece bahse konu satış işleminin bilimsel temelden yoksun bir şekilde tartışılmasının kentimiz adına en ufak yararı bulunmamaktadır” denildi.

‘Mavişehir sermayeye peşkeş çekilmiştir’

Şehir Plancıları İzmir Şubesi açıklamasının sonunda, Mavişehir’in sermayeye peşkeş çekildiğini vurgularken, “Mavişehir planlama süreci bütünüyle şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı şekilde yürütülerek bugünkü tartışma konusu olan satış işleminin taşları adım adım döşenmiştir. Ayrıca sadece gündem olan satışa konu olan parsel değil, merkezi hükümetlerin ve yerel yönetimlerin tasarrufları doğrultusunda 90’lı yıllardan başlayarak Mavişehir bölgesi el birliğiyle ranta konu edilmiş ve sermayeye peşkeş çekilmiştir. Yapılması gereken, Mavişehir’de geçmişten bugüne yapılmış hukuka aykırı her türlü işlemin sorumlu idareler tarafından denetlenerek gereğinin yerine getirilmesidir” ifadelerine yer veridi.

Daha önce de aynısı olmuştu

Benzer bir süreç daha önce de yaşanmıştı. TOKİ daha 2018 yılında aynı bölgedeki bir arazisini Cengiz İnşaat’a satmış, sonra arazide imar değişikliğine gidilerek iktidar yanlısı patron ihya edilmişti. 

CHP İzmir milletvekili Atilla Sertel konuyu şöyle duyurmuştu:

“Havalimanı, Baraj, Otoyol, Liman, Hızlı Tren gibi Türkiye genelinde çok sayıda projenin müteahhitliğini üstelenen ve ortaya çıkan ses kayıtlarıyla gündeme gelen Mehmet Cengiz'in rekreasyon alanı olarak çok ucuza aldığı Mavişehir'deki 23 bin 113 metrekarelik arsa, ticaret parseline dönüştürülerek konut yapımına uygun hale getirildi. Arsanın üzerinde bugün 366 konut ve 33 ticari üniteden oluşan proje yükseliyor. 1+1 daire dahi 1 milyon liradan satılacak. 366 konut ve 33 ticari üniteden elde edilecek gelir dudak uçuklatıyor. Sadece iki dairenin satış fiyatı, arsa maliyetini karşılıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı plan değişikliği ile iki parseli birleştirdi. Bölgenin yeşil alan, park veya otopark gibi ihtiyaçları göz ardı edilerek, kıyı kullanım kuralları, kamu yararı, yargı kararları hiçe sayıldı. Bu hukusuzluk giderilmeli.”