Maltepe Belediyesi'nde grev başladı: 'İşçi birlik olursa karşısında kimse duramaz'

Kadıköy'ün ardından Maltepe Belediyesi'nde de hakları için greve çıkan işçiler 'İşçi eğer birlik olursa karşısında kimse duramaz. Göze aldığımız risklerin farkındayız' dedi.

Haber Merkezi

İstanbul Maltepe Belediyesi işçileri Belediye binasına grev pankartını asarak bugün itibariyle greve çıktı.

Kadıköy Belediyesi’ndeki toplu iş sözleşmesinin tartışmalı bir biçimde bağıtlanmasının ardından toplu iş sözleşmesi anlaşmazlıkla sonuçlanan ve greve çıkan Maltepe Belediyesi işçileriyle görüştük.

Maltepe Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak görev yapan Turan Suludere sorularımızı yanıtladı.

Maltepe Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak görev yapıyorsun. Kaç senedir çalışıyorsun?

Turan Suludere: Maltepe Belediyesi'nde dört senededir çalışıyorum.

Kadıköy Belediyesi'nde toplu iş sözleşmesi sürecinin uzlaşmazlıkla sonuçlanmasının ardından işçiler greve çıktılar. Son dönemde yaşanan en kitlesel grevlerden birisiydi. 2.300 civarı işçi greve çıktı. Genel-İş Genel Başkanı’nın devreye girerek işveren sendikası SODEMSEN ile anlaşmasıyla sözleşme bağıtlandı. Yaşanan sürece dair duygu ve düşüncelerin nedir?

Son üç, dört yıldır bütün belediyelerde hemen hemen aynı şey yaşanıyordu. İşçiler bir araya gelemiyordu. Sendikal faaliyet yürütemiyordu. Daha doğrusu biz sendikayı işyerine sokmak için mücadele veriyorduk. İşten atılma korkusu, taşeron baskısı gibi şeyler sendikalaşma sürecimize hep darbe vuruyordu. Artık bu sürecin böyle gitmeyeceğine karar verip arkadaşlarımızı örgütleyerek belediyeye sendikayı soktuk. Çünkü tek başına bir şeyler yaparak kazanım elde edemeyeceğimizin farkında varmıştık. Bunun farkına geç vardık ama artık önümüze bakmamız gerekiyor. Aldığımız ücretin ve çalışma koşullarımızın iyi olmadığını, daha iyi şartlara sahip olmak için mücadele vermek gerektiğini biliyoruz. Belediye yönetimi bize sürekli işten atılma korkusu yaşattı. “Ülke ekonomisi kötü durumda”, “İnsanlar çalışmak istiyor iş bulamıyor, siz iş beğenmiyorsunuz”, “Sizi işten atarız” dediler. Asgari ücretin bir ay boyunca insanca yaşamaya yeterli olacağını varsayarak bize hep asgari ücret düzeyinde maaş vermeye çalıştılar. Bir ailenin bir ay boyunca asgari ücretle geçinebilmesi imkânsız. Açlık sınırı 3 bin TL civarında. Yoksulluk sınırıysa 8 bin TL’ye dayanmış.

'Yönetimin elinde kara propagandadan başka bir şey kalmadı'

Sözünü ettiği rakamlar çok tartışılıyor. Kimileri temizlik işçilerine bu rakamları layık bile görmedi. Bu yönde çeşitli spekülasyonlar oldu. Kadıköy Belediye Başkanı’nın kendisi de aynı anlama gelecek kimi açıklamalar yaptı. Tüm bunlar Maltepe Belediyesi işçileri arasında nasıl yankı buldu?

Maltepe belediye işçileri bu yapılan şeyin kara propaganda olduğunu biliyorlar. Bizim 5 bin TL maaş aldığımızı söylüyorlar. Kadıköy'de de bunu söylediler. Bu doğru değil. Söylenen rakamlar doğru olsaydı işçiler zaten greve gitmezdi.

Bu yapılan, toplumsal algıyı yönetmeye yönelik bir yaklaşım. Belediye yönetiminin elinde kara propaganda yapmaktan başka bir şey kalmadı. Bununla kamuoyunu işçiye karşı kışkırtıyorlar. Belediye yönetimleri bizler için “Bunlar çantada keklik” diye düşündü. “Ne yaparsak yapalım, halk bize bir şey demez” mantığıyla yaklaştılar.
Ancak artık insanlar durumun farkına vardı.

'Yöneticilerimizi iyi seçeceğiz'

Genel-İş Genel Merkezi’nin işçilerin iradesinin etrafından dolandığı bir süreç yaşandı. Ancak sonuç itibariyle Kadıköy’de bir anlaşmaya varılmış oldu. Sözleşmedeki rakamlara dair bilgi sahibi misiniz? Maltepe Belediye işçileri sözleşmedeki rakamları biliyor mu? 

Biliyorlar. Süreci yakından takip ettik. İçinde örgütlü olduğumuz işyeri komitemiz var. Sık sık bir araya geliyoruz. Arkadaşlarımızın kafasında soru işareti oluşmasın diye sürekli bilgilendiriyoruz. 

Biz, Genel-İş’in işçinin iradesini böylesine aleni biçimde hiçe saymasını beklemiyorduk. Bunu kimse tasvip edemez.
DİSK Genel Merkezi’nin CHP'nin arka bahçesi olduğu artık herkes tarafından açıkça görüldü. Önceden de biliniyordu belki ama bu olay durumun kanıtı oldu. Bu saatten sonra mücadelemizi, belediyeye karşı da DİSK'e karşı da ve gerekirse şubemize karşı da vereceğiz. 

Yöneticilerimizi iyi seçeceğiz. Gerçekten haklarımızı savunacak insanları göreve getireceğiz. Gerektiğinde masaya yumruğunu vurabilecek, yeri geldiğinde de bedel ödemekten çekinmeyecek kişileri görevlendireceğiz. Bu yönde tavır almaya devam etmelerini sağlamak için işçinin iradesi hissettireceğiz. "Sendikaya üye olduk işte. Artık arkadaşlar gitsin bizim yerinize haklarımızı savunsun" demeyeceğiz. Elimizden geldiği kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunu da tabanda gerçekleştireceğiz.

'İşçi eğer birlik olursa karşısında kimse duramaz'

Kadıköy’deki süreçte grevi kırmak için birtakım girişimler oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi çöpleri toplasınlar diye araç ve işçi gönderdi. Kadıköy Belediye işçisi orada da iyi bir sınav verdi. Maltepe'de de bu yönde bir beklentiniz ve buna karşı hazırlıklarınız var mı?

Maltepe'de hazırlıklarımızı yaptık. Grev kırıcılar bundan önce oldu, bundan sonra da olacaktır. İBB’nin gönderdiği işçilerin geçimlerini sağlamak için çalışmak zorunda olduklarını biliyoruz. Ancak bir hayvan bile önündeki yemek alındığında tepki verir. Biz işçiler, hakkımız yendiğinde gereken karşılığı vermesini biliriz. İşçi eğer birlik olursa karşısında kimse duramaz. Göze aldığımız risklerin farkındayız. Bu bilinçle hareket ediyoruz.

'Doğru yolda olduğumuzu biliyoruz'

Maltepe dışında Ataşehir ve Kartal gibi İstanbul’un Anadolu yakasının en büyük ilçelerinde toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ediyor. Maltepe işçileri olarak bu süreçleri yakından takip ediyorsunuzdur. Orada işçiler arasında dayanışma nasıl?

İşçiler arasındaki dayanışma çok yüksek. Şahsen Kadıköy'de kötü olmayan bir kazanım elde edildiğini düşünüyorum. Genel-İş’in tutumu çok kötü olmasına rağmen.

Arkadaşlarımız “Kadıköy direndi, mücadele etti ve kazanım elde etti. Biz de bunu başarabiliriz. Neden daha iyi haklar elde etmeyelim" diye düşünüyor. Belki zaten böyle düşünüyorduk ancak onların elde ettiği kazanım bize de ışık tutuyor. Bizim Maltepe’de elde edeceğimiz kazanım başka yerlerdeki işçi arkadaşlarımıza cesaret verecektir.

Sonuçta biz işçiyiz, çıkarlarımız ortak. Aynı hedefe odaklanırsak başarılı olacağımızı düşünüyorum. O yüzden mücadeleye devam. Biz ne istediğimizi biliyoruz. Bu mücadelede haklı olduğumuzu biliyoruz. Doğru yolda olduğumuzu da biliyoruz.

'Sesimizi yükseltmezsek yoksulluk kader diye dayatılmaya devam edecek'

Bazı çevreler özellikle sosyal medyada 'Ülke bu halde iken 5 bin 500 TL civarı bir rakamı beğenmemek nedir? Bu şımarıklıktır' türünden laflar diyorlar. Sence, bunu söyleyebilecek cüreti nereden alıyor bu insanlar? 

Bunu söyleten güç bizim sessiz kalışımızdan, her şeye susuşumuzdan, tepki göstermeyişimizden, sesimizi yükseltmeyişimizden kaynaklanıyor. Eğer ayağa kalkmazsak, sesimizi yükseltmezsek yoksulluk ve açlık bize kader diye dayatılmaya devam edecek. Onlar buradan güç alıyor.

“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyen zihniyete sahip olan insanlardır. Ben de diyorum ki “Ben hakkım olanı istiyorum”. Herkes kendi çıkarını düşünür ancak biz birbirimizi satmayacağız, birbirimize sahip çıkacağız.

'Fedakârlık yapma sırası onlarda'

KHK ile taşerondan belediye şirketlerine geçirildikten sonra yaşadıklarınızı aktarabilir misin?

Belediye şirketlerine geçtiğimiz zaman daha iyi şartlara kavuşacağımızı düşündük ama tam tersi oldu. Kararnameyle dayatılan yüzde 4+4 gibi ucube bir sistemle maaşlarımız eridi. Üzerimizdeki baskı ve ekonomik sıkıntılar fazlasıyla arttığı için sesimizi çıkarmamız gerektiğini düşündük. Ayrıca artık particiliğin geri planda kalmasını gerektiğini düşünüyoruz. Çoğu insan partiyi savunuyor ya da parti üyesi. Artık onu da aştık. Partiye zarar gelmesin diye bugüne kadar fedakârlık yaptık. Fedakârlık karşılıklı olur, tek taraflı olmaz. Bu saatten sonra fedakârlık yapma sırası onlarda. 

Burada sözünü ettiğin parti, anladığımız kadarıyla CHP? 

Evet, CHP.

'Taşerondan belediyeye geçince olumlu hiçbir gelişme olmadı'

CHP'nin belediye işçilerinin durumunu fazlasıyla suiistimal etmekte olduğu farklı görüşmelerde sıklıkla karşılaştığımız bir görüş. Sanırız, 'Nasıl olsa belediye işçisi CHP'lidir' ya da 'Hepimiz aynı gemideyiz' türünden argümanlar olsa gerek bahsettiğin durum?

Evet. Taşeron firmadayken firma bizim sırtımızdan para kazanıyordu. Taşeron firma kalktı, belediye şirketlerine geçtik. Ücretimiz bir miktar artar ve çalışma şartlarımızı da biraz düzelir diye bekledik. Ancak olumlu hiçbir gelişme olmadı. Belediye şirketlerine geçmeden önce zaten asgari ücret farklarını alıyorduk. Belediye şirketlerine geçtikten sonra asgari ücret farklarını alabilseydik şu an maaşlarımız ve çalışma koşullarımız Kadıköy Belediyesi'nde bağıtlanan sözleşmeye yaklaşmış durumda olacaktı. Orada da bir kayıp yaşadık. 

Anladığımız kadarıyla durumun farkındasınız ve talepleriniz kabul edilmeden özleşmeyi bağıtlamak gibi bir niyetiniz yok.

Burada işçi iradesi çok önemli. Şube yönetiminin işçi iradesinin dışında bir hareket etme şansı yok. Bu bizim kırmızı çizgimiz.

'Kazanılmış bir hak tartışma konusu yapılmaz'

'Kırmızı çizgilerden' söz açılmışken başka kırmızı çizgileriniz var mı? Maltepe'de işçilerin olmazsa olmaz dediği talepler neler? 

Birincisi, haftalık çalışma süresi olarak 40 saati kabul ettirmiştik. Bunu tartışma konusu yapıyorlar. Kazanılmış bir hak tartışma konusu yapılmaz. Kazanılmış hak, kazanılmıştır. İkincisi, toplu iş sözleşmesinde sözleşmenin ilk yılı için talep ettiğimiz artış oranı baki olmakla birlikte, en kötü durumda asgari ücret artış oranının üzerinde ücret artışı talep ediyoruz. Hiçbir biçimde bunun altında kalacak bir artış oranını kabul etmeyeceğiz.

Üçüncüsü, iki senelik sözleşmeyi baz alarak düşündüğünüz zaman yol ve yemek ücretlerimizin artırılmasın talep ediyoruz. Şu an aylık yol, yemek ve yakacak parası olarak brüt 670 TL alıyoruz. Bunun net elimize geçen kısmı 450 TL. Şu an Kadıköy'de aynı rakam bin 300 TL oluyor. Bizim aldığımızın hemen hemen üç katı ediyor. Bunun da iyileşmesini istiyoruz. Dördüncüsü, ikramiyelerimizin iyileşmesini istiyoruz.

Bunlar abartılı talepler değil.  Belediyeler bu talepleri pekâlâ karşılayabilir.