LGS ve YKS'deki tarih değişikliğine tepki büyük: ‘Kararın Erdoğan'a bırakılması facia...'

‘Sınav tarihini açıklayacak kişi Cumhurbaşkanı değildir. Bu konuda bile kararın Cumhurbaşkanına bırakılması faciadır. Milyonlarca öğrenci ve veliyi ilgilendiren bu konu ‘oyun’ değildir. Bakanlık bilgi verecekse Haluk Levent’e değil, halka ve ilgililere bilgi vermeli. Yaşananlar sürecin ne kadar kötü yönetildiğinin özeti’

Ali Ufuk Arikan

AKP’nin eğitim sistemi salgın günlerinde de öğrencileri zorda bırakmaya devam ediyor. Yaklaşık 1,5 milyon öğrenciyi ilgilendiren Liseye Geçiş Sınavı ve 2,5 milyon öğrenciyi ilgilendiren Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) konusunda iki aydır net bir adım atamayan iktidar, şimdi de sınavlara hazırlık planı yapan öğrencileri son dakikada aldığı değişiklik kararıyla zor durumda bıraktı.

Konuya ilişkin açıklama yapan ilgili kurumları ve sendikaları dikkate almayan hükümet, geçtiğimiz günlerde bir şarkıcıyla, Haluk Levent’le konuyu konuşurken, atılan bu adım, hükümetin milyonlarca kişinin hayatını etkileyen bir başlığa nasıl baktığını da gözler önüne sermişti.

Konuyla ilgili sendikalardan birçok uyarı açıklaması gelirken, bu uyarılara rağmen alınan karar öğrencilerin büyük tepkisini çekti.

‘Büyük bir plansızlık var…’

Eğitim alanında salgın günlerinde yaşanan gelişmeleri, sınav takvimi konusunda yaşanan karmaşayı soL’a değerlendiren Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Orhan Yıldırım, salgın günlerinde eğitim alanında büyük bir karmaşa ve plansızlık yaşandığını söyledi. Yıldırım, AKP’nin milyonlarca öğrencinin hayatını tek bir sınava endekslediğini, üstelik bu kötü sistemi dahi büyük bir plansızlıkla yürüttüğünü dile getirdi.

Takvimde değişikliğin maliyeti büyük olur

En az 4 milyon öğrenciyi ve bu öğrencilerin ailelerini ilgilendiren bir konuda sınav takviminin bile uzun süre netleştirilemediğini aktaran Yıldırım, “Hemen her evde konuşulan bir süreç büyük bir plansızlıkla ilerliyor. İyi ya da kötü alınan sınav tarihi kararlarının değiştirilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. YKS için açıklanan tarihin öne alınacağı belirtiliyor. (Görüşmenin ardından Erdoğan sınav tarihlerinin değiştirildiğini açıkladı) Bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Binlerce öğrenci açıklanan bu takvime göre saat saat çalışma takvimi hazırladı ve siz şimdi bu tarihi yeniden masaya yatıracağınızı söylüyorsunuz. Bu büyük bir hata” dedi.

'Öğrencilerin psikolojisiyle oynanıyor'

Bu konuda değil bir ya da iki aylık bir değişiklik, 10 günlük bir değişikliğin dahi maliyetinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, öğrencilerin psikolojisiyle oynandığına işaret etti.

‘Kararın Cumhurbaşkanına bırakılması faciadır’

Bakanlığın sınav tarihini bile açıklamaktan çekindiğini, bu konuyu dahi Cumhurbaşkanına bıraktığını söyleyen Yıldırım, “Sınav tarihini açıklayacak kişi Cumhurbaşkanı değildir. Bu konuda bile kararın Cumhurbaşkanına bırakılması faciadır. Milyonlarca öğrenci ve veliyi ilgilendiren bu konu ‘oyun’ değildir. Biz bunu kabul etmiyoruz” ifadesini kullandı.

Daha önce tarihi açıklanan LGS’nin tarihinin ise sadece öğrencilerin can sağlığı dikkate alınarak ileri bir tarihte yapılabileceğini söyleyen Orhan Yıldırım, bir bütün olarak salgın günlerinde eğitim öğretim sürecinin oldukça kötü yönetildiğini vurguladı.

'Uzaktan eğitime katılımda büyük düşüş’

Eğitim-İş olarak bu dönemde sınıfta kalmama kararını doğru bulduklarını ama kararın açıklanma zamanının çok kötü olduğunu söyleyen Yıldırım, “Öğretmen arkadaşlarımızın büyük emek vererek hazırlandığı uzaktan eğitimlere katılım oldukça düşmüş durumda. 30 kişilik sınıfların canlı yayınına bazı sınıflarda 4-5 öğrenci katılıyor. Bunun sorumlusu, bu süreci de kötü yöneten Bakanlıktır” dedi.

‘İsteyen gelsin, istemeyen gelmesin' diyerek eğitim veremezsiniz’

Bakanlığın Haziran ayında "isteyen gelsin, istemeyen gelmesin” diyerek okullarda telafi eğitimi yapacağı haberlerine de tepki gösteren Yıldırım, “Böyle telafi eğitimi olmaz, eğitim standart şekilde tüm öğrencilere eşit şekilde sunulmalı. Burada amaç, “biz telafi eğitimi yaptık” diyerek Eylül ayında Mart’tan bu yana görülemeyen konuların üzerinden atlanarak derslere başlanmak istenmesi.

Haluk Levent’le görüşme…

Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav takvimi konusunda eğitim sendikaları ve ilgili uzmanlarla görüşmek yerine Haluk Levent’le konuşması ve bilgi vermesine ilişkin de değerlendirmede bulunan Orhan Yıldırım, “Hükümet oldukça kötü bir performans sergilediği bir konuda kamuoyunda sempati toplayacağını düşündüğü isimlere bilgi vermek yerine konunun muhattaplarıyla görüşmeli. Bunu yaptığında en azından bu kadar çok hataya imza atmazlar. Bakanlık bilgi verecekse Haluk Levent’e değil, halka ve ilgililere bilgi vermeli. Yaşananlar sürecin ne kadar kötü yönetildiğinin özeti. Bir an önce konunun muhattaplarıyla temas kurulup süreç bu şekilde ilerletilmeli” dedi.