Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Hiroşima'nın 75. yıldönümü için düzenlenen anma törenindeki mesajında nükleer savaş ihtimalini ortadan kaldırmaya ihtiyaç olduğunu belirtti.
TASS'ta yer alan habere göre, Lavrov, "Rusya, bir nükleer silah devleti olarak, uluslararası güvenlik ve küresel ve bölgesel istikrara alanındaki sorumluluğunun farkında. Nükleer silahların kullanımının yaratacağı etkinin farkındayız. Ülkemiz, barış ve uluslararası ilişkilerde meydan okumalardan kaçınma politikası izliyor" açıklamasında bulundu.
Lavrov, "Bugün, uluslararası silah kontrol sistemindeki çöküşünü, ülkelerin anlaşmalardan çekilmelerimi, devletlerin güvenliğini her zaman yüksek seviyede tutma prensibinin yok sayılmasını ve nükleer risklerde görülen önemli artışı büyük bir kaygıyla izliyoruz. Öğretisel askeri ve siyasi politikaların, nükleer silahların savaşlarda kullanımını kabul etme fikrine yönelmesine dönük tehlikeli bir dönüşüm var" dedi.
Lavrov, "Nükleer güçlerin askeri olarak karşı karşıya gelme riskini saf dışı bırakmalı ve nükleer savaş olasılığını ortadan kaldırmalıyız. Böylesine bir savaşın kazananı olmayacağına ve hiçbir zaman açılmaması gerektiğine kesinlikle inanıyoruz. Tüm nükleer güçlerin, bu görüş doğrultusunda resmi bir taahhütte bulunmasını öneriyoruz" diye konuştu.
Moskova'nın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması taahhütlerini yerine getirdiğini ve bu bağlamda START anlaşmasının uzatılması çağrısını yaptığını belirten Lavrov, "Rusya, ABD'nin INF anlaşmasından çekilmesini göz önünde bulundurarak, tek taraflı olarak, ilgili ABD yapımı silahların konuşlandırıldığı sürece, o bölgelerde karadan atılan orta menzilli ve kısa menzilli füzeleri konuşlandırmama kararı aldı" ifadesini kullandı.
Lavrov, "Nükleer silahsızlanmaya doğru hareketin ilerlemesi için uygun koşulların yaratılması adına, ilgili meselelerin görüşülebileceği, yoğun tartışmaların yürütüleceği bir ortamı yaratmak son derece önemli. Bu meseleler arasında, ABD'nin küresel füze savunma sistemini konuşlandırmasını, yüksek hassasiyetli nükleer olmayan stratejik saldırı kuvvetlerinin gelişimi, uzay ve siber uzayın silahlandırması ve ABD'nin Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması'nı yenilemeyi reddetmesi bulunuyor" açıklamasında bulundu.
Ağustos 1945'te yaşananlara ilişkin yapılan tarafsız bir araştırmanın, dünyanın önde gelen güçlerinin o sırada 2. Dünya Savaşı'nın halihazırda bitmekte olduğunu kavrayamadığını doğruladığını belirten Lavrov, "Sovyetler Birliği'nin o tarihlerde müttefiklerle yapılan anlaşmalar kapsamında Uzak Doğu'da yaptığı harekatlar, Çin'i ve Kore'yi özgürleştirmekle kalmadı, aynı zamanda Japonya'nın savaşa devam etme motivasyonunu düşürdü. Böylesi bir ortamda ABD'nin atom bombası atması, bir güç gösterisi ve nükleer silahların siviller üzerinde denenmesi niteliğinde oldu. ABD, bu silahı kitlesel bir yıkımda kullanan ilk ve tek ülke oldu" dedi.
Lavrov, "Sovyetler Birliği'nden gelen temsilciler, trajedinin yaşandığı alanı ziyaret eden ve yaşananlara ilişkin detaylı materyaller toplayarak ülke yönetimine ulaştıran ilk yabancı gözlemciler oldu. Bu ve Japonya'daki nükleer patlamanın sonuçlarına ilişkin yapılan araştırmanın sonuçlarında yer alan diğer bilgiler, vakit geçirmeksizin kamuya açıklandı ve uluslararası topluma daha geniş bir çerçevede sunuldu. Başkalarından da söz konusu olaylara ilişkin aynı yolu izlemesini, tarihi gerçeklere saygı duymasını, şeffaflığı sağlamasını bekliyoruz" diye konuştu.