‘Kurtlar Vadisi’ değil bildiğiniz devlet işleri: Çakıcı geldi, Peker diploma almaya gitti!

Dincinin dinciye darbe girişiminden sonra allak bullak olan 'devlet içi' dengeler yeniden kuruluyor. AKP’ye yaslananlar kazandı, Cemaate yaslananlar kaybetti. Sonra AKP-MHP koalisyonu kuruldu, kartlar yeniden dağıtıldı. Şimdi AKP’ye yaslananlar kaybediyor ve MHP’ye yaslananlar kazanıyor. Mehmet Ağar, Süleyman Soylu, Alaattin Çakıcı, Sedat Peker mevzusuna böyle bakmakta fayda var!

Haber Merkezi

Eski zamanlardan bakiye bir haber: Alaattin Çakıcı’nın Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün (BJK) resmi başvurusuyla “İbrahim Arı” adına vize alması olayına adı karışan, eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür’ün yeğeni Kerem Eymür’ün, Sedat Peker’in “manevi oğlu” Olgun Peker’in menajerlik şirketinde çalıştığı ortaya çıktı. Kerem Eymür, Sedat Peker’in manevi oğlunun şirketinde çalışmasını ‘tesadüf’ olarak yorumladı.

Bir haber daha: Sedat Peker, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen faili meçhul cinayetler soruşturmasında ifade verdi. Peker ifadesinde, 1990'lı yıllarda, Kürt iş adamlarının ölüm emrinin MGK tarafından verildiğini duyduğunu söyledi. "Yeşil isimli şahsın Doğu'da bir zamanlar JİTEM tarafından kullanıldıktan sonra MİT'le birlikte çalışmaya başladığı, MİT'te Mehmet Eymür'ün kadrosunda olduğu, onun da şehirlerde birçok eylemler gerçekleştirdiğini duyuyorduk" diye ekledi. Hem “duyumları” hem de “yeğen bağlantıları” var. Türkiye’de mafya sadece mafya değildir. 

Peker 2011’de Ergenekon ve Balyoz operasyonlarının tam ortasında da savcılığa ifade verdi. İfadesine göre faili meçhul cinayetlerin arkasında Ağar’ın ekibi vardı. Cemaatin “devlet benim” dediği zamanlardı. Peker’in himayesinde çalışan “yeğen”in amcası Cemaate yaslanmıştı. Mehmet Ağar hesabını kapatmayı düşündüler, Ağar içeri de girdi ama kısa süre yattı çıktı. Hesap defterine bir hane daha eklenmişti.  

Eymür'ün evi basıldı, mektuplar ortaya çıktı

Haliyle başka hamleler de yapıldı. Örneğin faili meçhul cinayetler soruşturması kapsamında Mehmet Eymür’ün İstanbul’daki evi basıldı ve bilgisayarlarına el konuldu. El konulan bilgisayarda yapılan incelemede Eymür’ün 1998 yılında MİT Müsteşarlığı’na yazdığı bir mektup da ortaya çıktı. Mektupta “Kanaatimce Mehmet Ağar, Cumhuriyet tarihinin en büyük suçlularından biridir” diyen Eymür, “Mehmet Ağar ve karanlık çevresi bütün bu olaylardan sonra yine de tesirsiz hale getirilmez ise devletin yeraltına teslimi muhakkak olacaktır. Ağar ve yandaşlarının cezalandırılmaları, devlet olmanın gereğidir” önerisinde bulunuyordu.

Ağar gelen fırtınayı hissetti, korunmak için AKP’ye yanaştı. Destek verdi. Bunun karşılığında da işaret ettiği kişiler AKP içinde yükselmeye başladı. Oğlu milletvekili oldu. Adamı Süleyman Soylu bakan atandı. AKP-Cemaat savaşının puslu ortamında da İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturdu. Son raundu Mehmet Ağar kazanmıştı. 

Ağar’ın AKP hamlesine karşı Cemaate yanaşan Eymür’ün Cemaatle birlikte kaybetmesi himayesindeki adamları da zor durumda bırakmıştı. Bir yolunu bulup AKP’ye yaranmak ve yaraşmak gerekiyordu. Sedat Peker’in ipe sapa gelmez AKP güzellemeleri ve AKP muhaliflerine yönelik tehditleri de böyle başladı. Bir ara neredeyse “AKP’nin resmi mafyası” gibi görünmeyi başardı. 

Ancak MHP’nin AKP ile kurduğu koalisyon dengeyi yine değiştirecekti. MHP af diye bastırıyordu. Bu Alaattin Çakıcı’nın çıkması ve Peker’in doldurmaya çalıştığı alanı bütünüyle ele geçirmesi anlamına geliyordu. Bunun kaçınılmaz olduğunu anlayınca ani bir kararla yurtdışına “taşındı”, kaçtı diye dedikodu çıkardılar! Kaçmadım, buradayım dedi…
Ağar’ın yakını- Ağar Bakanlığa gelince yakasını ilikleyerek karşıladığı söyleniyordu-  Süleyman Soylu’nun istifa şovundan birkaç gün sonra, vaktiyle Erdoğan’a meydan okuyup ağır hakaretler savuran “organize” Alaattin Çakıcı tahliye edildi. Peker’in kaçtığı yerden “sosyal medya” mesajları ile denkleme dahil olması işte bu döneme denk geliyor.

Çakıcı cenahına bakılacak olursa Peker, Çakıcı’nın çıkacağını öğrenip kaçtı. Sebebi, Çakıcı’nın Sedat Peker’i hedef alarak “Zamanı gelince vatana ihanet edenlerle bir olan herkese İstanbul sokaklarında etek giydireceğim” demesiydi.
Sedat Peker ise kaçak olarak gittiği yurtdışından bir video mesaj yayımladı. Sosyal medyada kendisiyle ilgili dolaşıma sokulan paylaşımlardan söz eden Peker, “Sözde, Alaattin Çakıcı isimli şahıs, şahsımla ilgili bir şeyler söylemiş” dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Şahsımla ilgili ağaları, paşaları, kralları, ejderhaları, her kim olursa olsun, hepsi yan yana gelseler yapabilecekleri tek şey, bana giydirecekleri tek şey küçük Sedat’a prezervatif giydirirler…” 

Sokakların yeni sahibi var!

Çakıcı ile Peker arasındaki itiş kakışın geçmişe dayanan kökleri var. Sonuncusu geçen yıl nüksetmişti. Çakıcı’nın adamlarından Ömer Korkmaz, Peker’e, “Sana diyorum ki, sana eziyet çektireceğim. Seni Tayyip Erdoğan da koruyamaz, kollayamaz. Devletin polisi senin yanında duramaz. Ben sana silah doğrultuyorsam bil ki, devletin polisi senin yanından ayrılır” diye seslenmişti. “Seni Erdoğan bile koruyamaz” diyen Korkmaz, “Sen ya bu ülkeden kaçacaksın ya da bu devlet seni alacak” diye bağlıyordu sözlerini.

Öyle de oldu. Peker kokuyu alıp kaçtı. Karadağ’daki lüks evinden sesleniyor son günlerde. İddiasına göre buraya taşınmasının sebebi üniversite mezuniyetini tamamlayıp diploma almak. Diplomasız mafya babalığı zor meslek!

AKP, bir süredir sokaktan çekildi. Bıraktığı boşluğu koalisyon ortağı dolduruyor. Süleyman Soylu’nun gücü de bu yeni iş bölümü nedeniyle çok arttı. MHP’nin himayesindeki Çakıcı güçlendi, AKP’ye yaslanmaya çalışan Peker, diploma peşinde oradan oraya savruluyor….