Kürşat Ayvatoğlu tek değil: O görüntüleri sızdıranla ilişkisi dikkat çekiyor

Bugün Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde konuyu ele alan Terkoğlu Ayvatoğlu'nun belediye kaynaklarıyla zenginleşen genç AKP'li olma konusunda yalnız olmadığını gösterdi.

Haber Merkezi

Lüks bir otomobilde kokain kullanırken çekilen görüntüleri tartışma yaratan AKP'li Kürşat Ayvatoğlu'nun bu görüntüleri o sırada yanında oturan kişiye sonradan şantaj yapmak için çektirdiği, ancak bu görüntüleri çeken kişinin görüntüleri Ayvatoğlu ile sorun yaşayan bir başkasına izlettirmesi üzerine o kişinin bu videoyu sızdırdığı anlaşıldı.

Peki bu videoyu sızdıran ve kendisi de Ayvatoğlu gibi bir belediye çalışanı 'genç AKP'li olan Yağız Mıtrıp kim?

Sorunun peşine düşen gazeteci Barış Terkoğlu ilginç bilgilere ulaştı. Bugün Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde konuyu ele alan Terkoğlu Ayvatoğlu'nun belediye kaynaklarıyla zenginleşen genç AKP'li olma konusunda yalnız olmadığını gösterdi. Terkoğlu yazısında şu bilgileri verdi:

***

"... Yağız’ın Kürşat’la ne sorunu var? Sadece çekilen tozu mu paylaşamadılar?

Kürşat, Yağız’dan 200 bin lira alacağının olduğunu, kendisini icraya verdiğini, bu nedenle görüntülerin sızdığını söylüyor.

Yağız da Kürşat’la aralarında çıkar çatışması olduğunu doğruluyor. “Amacım husumetlim olan Kürşat’ı rezil etmekti” diyor. Kastamonu’da içtikleri uyuşturucuyu para karşılığı Kürşat’tan aldıklarını söyleyen Yağız, Kürşat’ın elinde kendisinin müstehcen görüntüleri olduğunu da ekliyor. Herkesin birbirine karşı “biriktirdiği” anlaşılıyor.

Öyleyse videoyu izlememizin nedeni Kürşat ile Yağız arasındaki para kavgası. Çekilen uyuşturucu ya da müstehcen görüntüler, menfaat savaşında kullanılmak üzere biriktiriliyor.

3 bin lira maaş aldığı söylenen Kürşat’ın, Yağız’dan 200 bin liralık ne alacağı olabilir? Aralarında nasıl bir ticari ilişki var?

O DA BELEDİYENİN ESKİ ÇALIŞANI

Geçen yazıda, eski Kastamonu Belediye Başkanı AKP’li Tahsin Babaş’ın döneminde, Kürşat’ın zenginleşme hikâyesini anlatmıştım. Kürşat, Babaş’ın 2014 seçimlerindeki kampanyasına “ne iş olsa yaparım” diye 20 yaşında girmişti. Babaş’ın seçimi kaybetmesinin ardından, 25 yaşında belediyeden varlıklı bir müdür olarak çıkmıştı. Haliyle belediyenin balı parmağından akıyordu.

Peki, Yağız? Onun izini takip etmek için Kastamonu Belediyesi kaynaklarını aradım. Belediye kaynakları, Yağız’ın da tıpkı Kürşat gibi eski çalışanları olduğunu doğruladı. 200 bin liralık vereceği Türkiye’nin gündemine oturan Yağız’ın belediyedeki kadrosu neydi: Şoför. O da belli ki hızlı yürümüştü.

Öte yandan o da Tahsin Babaş ile yakındı. Nikâhını Babaş’ın kıydığı görüntüler haberlerde yer almıştı.

Yağız, belediyedeki şoförlükten sonra otomobil kuaförlüğü işine girmişti. Kürşat’ın dükkân açtığı alışveriş merkezinin alt katında araç temizliği yapan bir yeri vardı. Çoğunlukla makam araçlarına verdiği hizmet dikkat çekiyordu. Fakat zenginliğin kaynağı bu değildi.

BELEDİYE GİTTİ, KAVGA BAŞLADI

Yağız’ın başka bir işi var mıydı?

Bunun için Ticari Sicil Gazetesi’ni taramak yeterli oldu.

“Bek Reklam” tam da bu sorulara yanıt veriyordu. 2018 yılının ocak ayında Kastamonu Merkez’de tescil edilen, şubat ayında reklam dünyasına giriş yapan şirketin ortağı Yağız Mıtrıp’tı. Yağız, aynı zamanda şirketin genel müdürü ve temsilcisi olarak da görünüyordu.

Şirketin işleri incelendiğinde, hızlı bir hareket dikkat çekiyordu. Bek Reklam, Kastamonu’da hizmet veren otobüslerin giydirmesinden tutamaçlarına kadar bütün alanlarının reklamlarını bir ay içinde almış ve satışını yapmıştı. 2019 yılında, AKP’nin belediyeyi kaybetmesiyle Mıtrıp’ın reklam işi darbe yemiş görünüyordu. Otomobil satışı yaptığı bir başka işe başlamıştı. Yağız’ın da otomobil alıp sattığı hatırlanırsa, irtibatın bu dönemde bir süre daha devam ettiği söyleniyor.

Belli ki her ikisi de eski belediye çalışanı Kürşat ile Yağız arasındaki alacak-verecek ilişkileri, AKP’nin belediyeyi yönettiği dönemde kurulmuştu. 2019 Martı’ndaki seçimin ardından öküz ölmüş, ortaklık bozulmaya başlamıştı. Video da bu sürecin hem ürünüydü hem de suç ortaklığı sayesinde tüm Türkiye’ye kendisini izletmişti. Kastamonu’da konuştuğum kişiler de bu tespiti doğruluyordu."