Krize virüs girdi: Fransa ekonomisi ilk üç ayda yüzde 6 küçüldü

Yeni yıla durağan giren Fransa ekonomisi tahminlere göre 2020'nin ilk üç ayında yüzde 6 küçüldü. AB maliye bakanları salgına karşı çözüm yollarını tartışmayı sürdürüyor.

Dış Haberler

Banque de France tarafından yapılan tahminlere göre Fransa ekonomisi 2020'nin ilk üç ayını yüzde 6 küçülmeyle kapadı. 2019'un son çeyreğinde yüzde 0,1'e gerileyen ekonomi, salgın öncesinde de durgunluk noktasına gelmişti. Fransız ekonomisi 1945'ten beri böyle bir daralma yaşamamıştı. Bankanın verilerine göre Mart'ın ikinci yarısının GSYİH'de yüzde 32'lik bir daralmaya yol açtığı belirtiliyor. Bu denli keskin bir düşüşün Fransa tarihinde karşılaştırılabilecek tek örneğinin '68 olayları nedeniyle 1968'in ikinci üç ayı olduğu söyleniyor. Bu ani düşüş 1968 yılının tamamına yayıldığında yüzde 5.3'lük bir daralmayla sonuçlanmıştı.

RTL kanalına çıkan Banque de France yöneticisi François Villeroy de Galhau, Nisan ayının en az Mart'ın ikinci yarısı kadar kötü geçeceğini ve ekonomide büyüme umutlarının en erken 2021'e bırakılması gerektiğini öne sürdü. Fransa'nın ulusal istatistik kurumu INSEE'nin hesaplamalarına göre salgın önlemlerinin sürdüğü her 15 gün, yıllık GSYİH'de yüzde bir buçuk oranında küçülmeye neden oluyor.

AB CORONABONDS KONUSUNDA ANLAŞAMADI

Virüs salgını Avrupa'yı sarsarken AB ülkeleri maliye bakanlarının Sal gecesi  başlayan ve on altı saat süren tartışmasından herhangi bir sonuç çıkmadı. İtalya başta olmak üzere Fransa, Yunanistan, Malta gibi "Güney" ülkeleri virüsün ekonomiye getirdiği yüke destek olması için "coronabonds" ya da "eurobonds" denen bir mekanizmanın kurulmasını istiyor. Fransız Marianne haber sitesine göre başta Almanya olmak üzere "Kuzey" ülkeleri mali disiplinden dem vurarak bu öneriye koca bir "NEIN" yanıtını veriyor. Danimarka, Avusturya, İsveç gibi ülkeler Güney'in borcununun altına girme taraftarı değil. İtalya'nınkine alternatif olarak sunulan öneri, 2012'de icat edilen ve toplamda 240 milyar avroluk bütçesi bulunan "Avrupa İstikrar Mekanizması"nın işletilmesi. Bu yolla zorluk çeken ülkelere GSYİH'sinin yüzde ikisi oranında bir borç verilebiliyor ve buna karşılık ülkenin sert mali disiplin önlemleri alması isteniyor.