Komünist LGBT'lerden açıklama: Yaşama hakkımızı da, bilim ve aydınlanmayı da savunacağız

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın dün okuduğu hutbede LGBT'leri hedef alan ifadeleri üzerine Komünist LGBT'ler bir açıklama yayımlayarak, 'LGBT düşmanlığı dahil her türlü salgın fırsatçılığı'na tepki gösterdi.

Haber Merkezi

Ankara Hacı Bayram Camii'nde temsili cuma namazında konuşan Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş, LGBT'leri hedef gösterdi.

Diyanet TV'de yayınlanan hutbesinde, "İslam zinayı en büyük günah kabul ediyor" diyen Erbaş, "Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti" dedi. 

Erbaş, "Yılda yüzbinlerce insan gayrı meşru ve nikahsız hayatın islami literatürdeki ismi 'zina' olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte hareket edelim" diye konuştu. 

Erbaş'ın LGBT'leri hedef alan açıklamaları üzerine Komünist LGBT'ler açıklama yayımladı: 

Eşit birer yurttaş olarak yaşama hakkımızı da, bilimi ve aydınlanmayı da savunmaya devam edeceğiz!

Koronavirüs salgını ile birlikte bugünkü düzenin tüm ayıpları fazlasıyla ortaya döküldü. Ticarileşmiş sağlık sistemlerinin zayıflığı ayan beyan ortaya çıktığı gibi, emeğiyle geçinen kesimin insafsızca ölüme terk edilebildiğini de gördük.

Yalnızca bu değil. Salgın; kapitalizme adeta yuvalanmış ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığın her türden örneklerini de tetikledi. Ülkemizde mültecilerin tartaklandığı, evlerde kadınlara, çocuklara yönelik şiddetin artarak sürdüğü haberlerini okuduk.

Son olarak da, LGBT düşmanı yobazlığın salgında da fırsatı kaçırmadığını gösteren bir haber ortaya çıktı: Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, dün okuduğu hutbede konuyu “eşcinselliğin zararlarına” getirdi. Koronavirüse karşı seferberliği vesile ederek LGBT’leri lanetleyen cümleler kurdu.

Ali Erbaş’ın LGBT nefretini, bulduğu her fırsatta LGBT’lere saldırmasını iyi tanıyoruz. Öte yandan bu yobazlık, türünün tek örneği değil, bunu da çok iyi biliyoruz. Dünyanın başka yerlerinde de dinci yobazlar, salgına bilimdışı açıklamalar getirmeye ve bu yolla, kendi çıkarları ve nemalandıkları düzen için “tehdit” olarak gördükleri bireyleri hedef göstermeye devam ediyor. Örneğin ABD’li papazlar, tüm dünyayı etkileyen pandemiyi “trans çocuklardan” ya da “LGBT’lerin günahlarından” dolayı verilmiş bir ceza olarak ilan edebildiler. Her ülkeden bilim insanlarının uygun tedavi ve aşıyı bulmak için çaba sarf ettiği bu çağda böylesi açıklamaların yerinin olmadığı açıktır. Buna rağmen yapılabilmesinin nedeni ise bellidir: Kapitalizm, salgında dahi, halkın uyuşturulmasına ihtiyaç duymakta ve gericilikten beslenmektedir.

Halihazırda sağlık sistemlerinin büyük ölçüde dışarı ittiği LGBT’ler, salgın süresince temel haklarından daha da mahrum kalmışlardır. Üstüne bu şekilde düşmanca açıklamalar bu ülkenin herkes gibi yurttaşı olan LGBT’lerin daha da mağdur edilmesine yol açacaktır. Buna kimsenin hakkı yoktur.

Biliyoruz ki insanlık bu salgını geride bırakmayı başaracak. LGBT düşmanlığı dahil her türlü “salgın fırsatçılığı” ise unutulmayacak.

Eşit birer yurttaş olarak yaşama hakkımızı da, bilimi ve aydınlanmayı da savunmaya devam edeceğiz!

Komünist LGBT’ler